Kadıköylüler, Türkiye’nin ikinci İstanbul’un ise en büyük yat limanı olan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesi kararına karşı biraraya gelerek basın açıklaması yaptı.
Kalamış Atatürk Parkı’nda 1 Şubat Cumartesi günü yapılan basın açıklamasını Fenerbahçe Kalamış Dayanışması adına Ayşe Alev Ataç okudu. Ataç, ilk defa 2011 yılında özelleştirme kapsamına alınan yat limanının, 16 Temmuz 2024 tarihinde sonuçlanan en son ihaleyle denizde ve karada büyütecek olan projenin 5 Şubat 2025 tarihinde imzalanma aşamasına geldiğini söyledi. Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi kapsamında, alanın 473 bin metrekarelik özelleştirme kapsamına alındığını kaydeden Ataç, “Bizler Fenerbahçe Kalamış Dayanışması olarak halihazırda mülkiyeti Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ye ait Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın, 40 yıl süre ile “işletme hakkının devri” yöntemiyle özelleştirilmesine karşıyız.” şeklinde konuştu.
Projede yat bağlama kapasitesinin yüzde 50 artarak 2 bin yata yaklaşacağını ve 350 araçlık bir otoparkın da planlandığının altını çizen Ataç, “Yat limanı alanı toplamda 322 bin 884 metrekareden, 437 bin 789 metrekareye büyüyecek. Bunun 314 bin 541 metrekarelik alanı denizde, 123 bin 248 metrekarelik alanı karada olacak.” dedi.
KAMU YARARINA KULLANILMASI GEREKİYOR
Anayasa’nın 43. Maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu “kıyı ve deniz alanlarının öncelikle kamu yararı gözetilmesi” gerektiğini vurgulayan Ataç, “Ayrıca Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kendi internet sitesinde de yat turizmi ve anayasal hakkı olan kıyıya erişim hakkına vurgu yapılıyor. Kıyı, halkın serbest kullanımına açık olmak zorundadır ve kamu yararına kullanılması zorunlu olan bir alan olarak tanımlanmıştır.” diye konuştu.
Ayşe Alev Ataç özelleştirme projesine neden karşı olduklarını şöyle açıkladı: “Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, II. Derece Doğal Sit Alanı ve III. Derece Arkeolojik Sit alanı olup, I. Derece Doğal Sit Alanı olan Fenerbahçe Yarımadası’nın komşusudur. Tarihi ve doğal özellikleri nedeniyle koruma altında olması gereken bu alan ilave yapılaşmaya kesinlikle uygun değildir. Bu özelleştirme projesine karşıyız, çünkü bu ihale kararı verilmeden önce “ÇED raporu gerekli değildir” kararı nedeniyle proje Çevre Etki Değerlendirme raporu hazırlanmadan tamamlanmıştır. Oysa denizlerin ekosistemi, özellikle koylarda hassas ekosistemler vardır. Bu kadar zengin bir ekosistemi olan bir yerde ÇED raporu gereklidir, ÇED raporu olmamasını kabul etmiyoruz. "
YAŞANACAK SORUNLAR
Ayşe Alev Ataç Kadıköy halkının karşılaşacağı sorunları şöyle sıraladı:
*Artan yapılaşma nedeniyle bölge en az üç yıl şantiye alanına dönecek.
*Spor ve dolaşım alanları ve yürüyüş yolları kapanacak, sahil ve park alanları tamamen kısıtlanacak.
*İnşaat faaliyetlerinden ve hava partiküllerinden halk sağlığı ciddi şekilde zarar görecek. *Akciğer-solunum rahatsızlıkları kaçınılmaz olacak.
*Su kirliliği ve atık yoğunluğu artacak, denizde ekolojik denge bozulacak, müsilaj ve kötü koku gibi sorunlar çoğalacak.
*Balıkçıların hakları gasp edilecek.