Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ'ye ait Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı'nın 40 yıllık işletme hakkının özelleştirilmesi ihalesi yapıldı. İhalede en yüksek teklifi 2 milyar 531 milyon lira ile TEK-ART Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri AŞ verdi. Pazarlık usulüyle gerçekleştirilen ihaleye; TEK-ART Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri AŞ, Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ ve Cey Ortak Girişim Grubu (Ceynak Lojistik ve Ticaret AŞ- Ceyport Terminal Lojistik ve Ticaret AŞ) katıldı.
“HUKUK MÜCADELESİNE DEVAM EDECEĞİZ”
İhaleyi takip etmek için Ankara’ya giden Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Odabaşı, “Kalamış Yat Limanı ihalesi bitti. TEKART firması (Koç Holding) ihaleyi, önceden kendisinin verdiği teklifinin yarı fiyatına aldı. Bu sonuç; aceleye getirilen ihaleyle kamunun yeniden zarara uğratılmasından başka bir şey değil. Kadıköylüler adına hukuk mücadelesine devam edeceğiz.”
Odabaşı, Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı ihalesi öncesi Kadıköylülerin itirazını iletmek için 21 Eylül Salı günü de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde basın açıklaması yapmıştı. Kadıköy Belediyesi Meclis Üyeleri, Kadıköy mahalle muhtarları, Kadıköy Kent Konseyi ve Fenerbahçe Kalamış Dayanışması temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasında Odabaşı, şu açıklamalarda bulunmuştu: “Bu ihaleyi durdurun. Bu tarihi hatadan vazgeçin. Bir çevre katliamı daha yapmayın. Çocuklarınızın, torunlarınızın alacağı nefesi kesmeyin. Bu ülkenin yeşiline, doğasına, halkına bu kadar düşman olmayın. Kalamış sahilinden elinizi çekin. Kalamış’ı halka bırakın. Bizlere de bir huzur bırakın. Çünkü Kalamış bizimle güzel. Çünkü Kalamış’ın geleceği bizlerle güzel.”
İhalenin iptal edilmesi için change.org’ta toplanan elektronik imzalarla birlikte ıslak imzalar da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na teslim edilmişti.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAŞINMIŞTI
Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı için hazırlanan imar planlarının iptal edilmesini isteyen 32 Kadıköylü vatandaş şubat ayında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmuştu.
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, hukuki süreç hakkında şu açıklamayı yapmıştı: “Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 2015 yılında hazırlanan planları, Çevresel Etki değerlendirmesi (ÇED) raporu olmaması nedeniyle iptal edilmiştir. 2017 yılında revizyon planı adı altında yapılan planın da ÇED raporu yoktur ama buna rağmen iptal edilmesi yönündeki talebimiz reddedilmiştir. ÇED raporu olmadan bu plan yapılamaz, iptal edilen bir planın da zaten revizyonu olmaz. Bugüne kadar pek çok davanın durağı olan Anayasa Mahkemesi, başvurumuz üzerine bir kent suçunu daha değerlendirmeye alacak. Biz Kadıköy’ü ve doğayı seven yurttaşlar olarak, uygulanması halinde Kalamış’ta telafisi imkânsız sonuçlara sebep olacak imar planlarının iptali için bütün iç hukuk yollarını tükettik. Bu limanın en azından mevcut halinde kalmasını ve biz Kadıköylülerin sesine kulak verilmesini istiyoruz. Kadıköylüler olarak, planlı-plansız tüm kent yağmalarına karşı durarak, kıyılarımıza ve yeşil alanlarımıza sahip çıkmak, yapılan tüm yanlış uygulamalara dur diyebilmek, bu alanlarda çiçeklere gözlerimizi, kuşlara kulaklarımızı kapamadan yaşayabilmek için denize, Fenerbahçe’ye, Kalamış Koyuna, Kalamış Parkı’na sahip çıkıyoruz ve çıkmaya da devam edeceğiz.”
NE OLMUŞTU?
Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından, 115 bin 821 metrekarelik dolgu alanı ve 319 bin 306 metrekarelik iki yat limanı olmak üzere toplam 435 bin 128 metrekare yüzölçümlü alan özelleştirme kapsamına alınmıştı. Kurul, yapılaşmaya açılacak alanı daha sonra 478 bin 507 metrekareye çıkarmış ve yat limanına otopark haricinde 15 bin metrekareye turizm tesis alanı ve otel inşaatı yapılabilmesinin önü açılmıştı.
Yat limanı ile ilgili İmar planı değişikliğinin iptali için 2017 yılından bu yana Kadıköy Belediyesi, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, balıkçı kooperatifleri ve Kadıköylüler tarafından altı ayrı dava açıldı. Davalar, Danıştay 6. İdaresinde birlikte yürütülmüş ve bilirkişi incelemesine gitmişti. Danıştay 6. İdaresi, davaları 12.02.2020 tarihli kararı ile reddetmişti. Davacılar da kararın temyiz edilmesi için Danıştay İdari Davalar Kurulu'na başvurmuştu. Danıştay İdari Davalar Kurulu oy çokluğu ile temyiz isteminin reddine karar vermişti.