Kadıköy’de süren kentsel yenileme çalışmaları bir yandan da semtin tarihini gün yüzüne çıkarıyor. Son yıllarda Acıbadem, Fenerbahçe, Haydarpaşa ve Moda’da çeşitli dönemlere ait tarihi kalıntılara rastlanmıştı. Son olarak Feneryolu’ndaki bir inşaatın kazı çalışmaları sırasında Kadıköy’ün eski su şebekelerinden biri bulundu. Koruma Kurulu söz konusu alandaki her türlü inşaat çalışmasının durdurulmasına karar verdi. Kurul ayrıca su kanalının devam ettiği anlaşılan komşu parsellerde de her türlü kazı ve sondaj çalışmasının müze denetiminde yapılmasını kararlaştırdı.
“SU HATTININ BULUNMASI DOĞAL”
Arkeoloji Müze Müdürlüğü, su şebekesinin hangi tarihlere ait olduğunu kesin olarak açıklamadı ancak tarihi kalıntının Roma İmparatoru döneminde yapıldığı tahmin ediliyor.“Eskiçağ’da Kadıköy” kitabının yazarı Yrd. Doç. Dr. İnci Türkoğlu, bu tür su kanallarının belirli bir nehirden kemerle su taşınan tedarik sisteminin bir parçası olduğu görüşünde. “Su kanalı Jüstinyen döneminde yapılmışsa 1500 yıllık olması lazım” diyen Türkoğlu, “ Israrla 1400 yıllık diyorlar Justinianus’un iktidarı 527-565 arasıdır, Ayasofya’yı da inşa ettiren odur. Justinianus’un Hiereia’da bir saray yaptırdığı biliniyor, Hiereia’nın tam yeri bilinmiyor ama Fenerbahçe tarafında olduğu düşünülüyordu. Şu an Erenköy, Bostancı vb. yerler nasıl asıl İstanbul’un banliyöleri idiyse, o zaman da öyleydi. Bu Nikomedeia (İzmit) yolu hattını izleyen bir su hattı bulunması çok doğaldır.” dedi.
Son yıllarda çok fazla kurtarma kazısına gidildiğini söyleyen Türkoğlu, “Bu hat sadece bu arsada ortaya çıkmış ama iki yandaki parsellerdeki binalar da yeni görünüyor, oralarda daha önce bir şey saptanmamış mı? Devamlarının yan parsellere uzaması gerekir.” şeklinde konuştu.
“EN ESKİ OLAMAZ”
Bazı haberlerde su kanalının “İstanbul’un en eski su şebekesi” olduğu belirtilmişti. Bu konuya da açıklık getiren Türkoğlu, “Bu kanal İstanbul’un en eski su tedarik kanalı olamaz, İstanbul çok daha eski bir yerleşim. İstanbul, yani Byzantion, tarihi yarımadadadır. Anadolu yakasındaki Kalkhedon (Kadıköy) antik kenti, bağımsız ayrı bir kent devleti idi. Toplu insan yaşamının olduğu her yerde içme suyu tedarik şebekesi ve atık su lağım şebekesi mutlaka olurdu. Ayrıca kayda geçirilmiş yazıtlardan Haydarpaşa tarafında Domitianus (81-96) dönemine ait mermer su borusu varlığı biliniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
NEREYE KADAR UZANIYOR?
Su hattının uzunluğu konusunda yorum yapmanın zor olacağını söyleyen Türkoğlu, şu bilgileri paylaştı: “Bulunan su kanalı tuğla ve kireç harç örgülü tonoz ile örtülmüş. Bunun benzerini Vize’den iki ayrı nehirden su getiren kanallardan biliyoruz, uzantısı Bozdoğan sukemeridir. Ben böylesi büyük bir kanalın ancak önemli bir nehirden veya pınardan Kalkhedon’a içme suyu getirdiğini düşünüyorum. Bu da ancak Kayışdağı gibi önemli bir kaynak veya daha da uzaktaki bir nehir olabilir. Keşke imkan olsa da başka yerlerde de kazılar yapılabilse. Uzunluk hakkında yorum yapmak neredeyse imkânsız çünkü Vize’deki suyolu 200 kilometreden daha uzun.”
“KAZI ÇALIŞMALARI YAYIMLANMIYOR”
Bulunan su hattının Kadıköy arkeolojisi açısından önemli olduğunu belirten Türkoğlu, “Kadıköy’ün arkeolojisi maalesef temel kazıları ile sınırlı ve bunlar da yayımlanmadı. Dolayısıyla benim monografik çalışmam sırasında ulaşabildiklerim ve yorumlama çabalarım haricinde doğru düzgün bir şey yayımlanmadı. Bir zamanlar Sanat Tarihi Derneği vardı ve Kadıköy arkeolojisi üzerine bir mini sempozyum düzenledi ama yayınlandığını duymadım; ya da Marmaray kazıları sırasında Üsküdar buluntuları kısmen yayınlarda yerini buldu ama Ayrılıkçeşmesi buluntularından hiç söz edilmedi.” dedi.