Fikirtepelilerin yıllarca beklediği ve engelleri tek tek aştıkları İmar Planı değişikliği yasallaşalı 3 yıl oldu ancak, hayaller bir türlü gerçekleşemedi.
Mustafa SÜRMELİ
Şu günlerde Fikirtepe’de en çok sorulan soru “Fikirtepe’de imar ne olacak?”. İki kişi bir araya geldiğinde gündem Fikirtepe’de imar… Kahvehanede, camide, evde, işyerinde Fikirtepe’de hep imar planı konuşuluyor. “Adalarda anlaşmalar sağlandı mı?”, “İnşaat ruhsatı verilmeye başlandı mı?”, “Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı Fikirtepe imar planı için ne düşünüyor?” gibi sorular gündelik yaşamın bir parçası adeta.Yaklaşık 30 bin nüfusu, 73 sokak ve iki ana caddesi 19 imar adasıylaDumlupınar, Eğitim ve Merdivenköy arasında en çok imar adasına sahip mahalle Fikirtepe. Bu açıdan Fikirtepe ve Çevresi İmar Planı özellikle Fikirtepeliler için büyük önem taşıyor. Geçmişi yaklaşık 60 yıl öncesine uzanan Fikirtepe’de birçok vatandaş, dişinden tırnağından artırarak ev sahibi olmuş. Neredeyse üç kuşak burada yetişmiş. Fikirtepe’de doğup, burada torun sahibi olanlar bile var. İstanbul’a gelip, çalışmaya başlayanların yuvasını kurduğu bir mahalle Fikirtepe. Yıllarca alt yapı, üst yapı ve imar sorunları yaşadı, yıllarca imar planı bekledi Fikirtepeli. Bu bekleyiş yaklaşık 3 yıl önce son buldu. “Fikirtepe ve Çevresi Uygulama İmar Planı” nihayet çıktı. Adeta altın tepside sunulmuş plan bölgede büyük sevince neden oldu. Bir anlamda Fikirtepelilerin kurduğu hayaller bu plan sayesinde gerçekleşme imkânı buldu.“Fikirtepe ve Çevresi Uygulama İmar Planı”, Fikirtepe’nin yanı sıra Dumlupınar, Eğitim ve Merdivenköy Mahallelerinde yaşayan yaklaşık 100 bin kişiyi de yakından ilgilendirmekteydi. Planın uygulanması vatandaşlar ve müteahhitler arasındaki anlaşmaya bağlıydı. Anlaşmaların yapılacağı ve bir an önce inşaatların başlayacağı ümidiyle aylar geçmesine rağmen mülk sahipleri güvenebileceği ve iyi bir gelecek sağlayacak teklife imza atma taraftarıydı. Çeşitli nedenlerle ada bazında bir türlü anlaşmaya varılamaması işlerin yavaş ilerlemesine neden oldu. Derken planda 80 metre yükseklik şartı getirildi. Ardından kadastral yolların emsal hesabına katılmaması yönündeki değişiklik, planla ilgili yeni tartışmaları gündeme getirdi. Yaşanan her gelişme, umudunu plana bağlayan Fikirtepeli’de endişeye sebep oldu. Bu arada firmalara yıkım ve hafriyat ruhsatları da verilmeye başlandı. Yıkımlar gerçekleşti, Kadıköy’ün en büyük mahallelerinden biri yer yer yıkılmaya başlandı. Ancak inşaat ruhsatı henüz verilmedi. Şimdilerde Fikirtepe, yıkılmış, harap olmuş görüntüsüyle hayalet bir kent görüntüsüyle dikkat çekiyor. Son olarak Fikirtepe’yi Bakan değişikliği süreci durdurdu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın istifa ederek görevinden ayrılmasıyla, Fikirtepeliler bu kez bakan değişikliği mağduru oldu. Fikirtepeliler ruhsat alıp işlemlerin başlaması için şimdi de yeni Bakan İdris Güllüce’nin harekete geçmesini bekliyorlar.
HARAP BİNALAR FİLM SETİ OLUYOR
Anlaşmalarını yapıp, Fikirtepe’den başka yerlere göçüp gitmeden önce binlerce insanın yaşadığı, her yanında evlerin yükseldiği mahallenin bazı kesimlerinde şimdi sessizlik hâkim. Boşaltılmış, yıkılmayı bekleyen evler, yıkılmış harap görünümüyle düşündüren binalar hâkim kimi yerlerde. Dümdüz olmuş yüksek kesimlerden, Fikirtepe’nin nasıl bir manzaraya sahip olduğu objektifimize yansıyor. Halen mahallelerini terk etmemiş olan Fikirtepeliler, harap binaların film sektörünün de ilgisini çektiğini söylüyorlar. Senaryolarında aradıkları görüntülere uygun olduğu için film şirketleri bugünlerde sık sık gelip çekimler yapıyorlarmış. Diğer taraftan metruk binalarda zaman zaman evsizlerin kaldığı da görülüyor. Yıkılmış binalarla dolu sokaklarında özellikle Ortadoğu’da yaşanan çatışmaları anımsatan bölümler çekiliyor. Viran olmuş evlerin yıkılmış duvarları gerçek bir savaş ortamını andırsın diye Arapça yazılarla doldurulmuş. Film şirketleri için savaş bölgelerine gidip oralarda tehlike altında çekimler yapmaktansa Fikirtepe’nin yıkılmış sokakları daha cazip geliyor. Bu durumdan para kazanan bina sahipleri de yok değil. Ancak metruk binalarda tinercilerin de kalması mahalleliyi özellikle geç saatlerde korkutuyor.
FİKİRTEPELİ SÜRECİ ENDİŞEYLE TAKİP EDİYOR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın değişmesi ve yeni bakan İdris Güllüce’nin göreve başlama süreci en çok da Fikirtepe’de yakından takip ediliyor. Zira Fikirtepe imar planı ile ilgili yetki, bakanlığın elinde. Bakan değişim sürecinin, Fikirtepe İmar Planı ile ilgili neler getireceği, mevcut durumun devam edip etmeyeceği en çok merak edilen konu. Bu konuda Fikirtepe’de fısıltı gazetesi iş başında. İşin içinden çıkamayan kendini Fikirtepe Mahalle Muhtarı Halil Erdoğan’ın yanında buluyor. Muhtar Halil Erdoğan da imkânı ölçüsünde vatandaşa bilgi vermeye çalışıyor.
‘SOĞUKKANLI OLUP, BEKLEYİP GÖRELİM’
İmar ile ilgili bir gelişme yaşandığında Fikirtepe’de hemen her defasında bir kaos ortamının oluştuğunu, soğukkanlı olmak gerektiğini, kendisine imar ile ilgili soru sormak, endişelerini ifade etmek için gelenlere de bunu söylediğini belirten Fikirtepe Mahalle Muhtarı Halil Erdoğan, günde 50-60 kişinin bu konuda kendisine soru yönelttiğini, gelemeyenlerin de telefonla arayıp bilgi aldığını söyledi. Erdoğan, “İmar durduruldu mu, imar ne olacak? gibi sorularla çok sayıda gelen var. Halkta bir panik var. Buradaki her olumsuz şey bizleri çok rahatsız ediyor. Günde ortalama 50-60 kişi imarla ilgili sorularla bize geliyor. Telefon açanların yanı sıra gittiğimiz yerlerde de örneğin camiye gidiyorum, çıkışta hemen, ‘muhtar ne oldu imar?’, kahveye gidiyorum ‘muhtar ne oldu imar?’ sorularıyla karşılaşıyorum. İnsanlara panik yapmamaları gerektiğini söylüyorum. Hiçbir sohbet yok. Sorulan soru imar, verilen cevap imar” dedi.Bakanlık değişimi sürecinde Fikirtepe’de imar ile ilgili hiçbir şey yapılmadığını, yetkililerle yaptığı ve Fikirtepe’deki beklenti ve sıkıntıyı anlattığı görüşmelerde kendisine Fikirtepe’deki ruhsat işlerinin hemen hızlandırılacağının söylendiğini belirten Muhtar Erdoğan, mülk sahibi olarak kendisinin de mağdur olduğunu ifade etti. Bakanlığın ikinci bir ofisi daha Fikirtepe’de açacağını söyleyen Erdoğan, “Geçen uzun sürede mülk sahipleri ve müteahhit firmalar anlaşsaydı bu sıkıntılar da bu denli yaşanmazdı” diye yakınıyor.