Gazhane’de “yat limanı” mücadelesi konuşuldu
“Gazhane Çevre Gönüllüleri ile Kentten Kırdan Mücadele Söyleşileri”nin konuğu olan Fenerbahçe Kalamış Dayanışması gönüllüleri, yat imanının özelleştirilmesine karşı verdikleri mücadeleyi anlattı
Gazhane Çevre Gönüllüleri tarafından her ayın üçüncü cumartesi günü düzenlenen “Gazhane Çevre Gönüllüleri ile Kentten Kırdan Mücadele Söyleşileri”nin son konuğu Fenerbahçe Kalamış Dayanışması gönüllüleri oldu. Dayanışma üyeleri Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilerek kapasitesinin büyütülmesi ve ranta açılmasına karşı verdikleri mücadeleyi anlattı.
Toplantı, Gazhane Çevre Gönüllüsü ve Şehir Plancısı Nilgün Canatar’ın, Gazhane alanının yıkımına karşı verilen mücadeleyi özetleyen anlatımıyla başladı. Canatar’dan sonra Fenerbahçe Kalamış Dayanışması adına söz alan Aslı Arslan, Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilme sürecini anlattı.
ARSLAN SÜRECİ ÖZETLEDİ
Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın Mart 2011’de özelleştirme kapsamına alındığını hatırlatan Arslan şöyle konuştu: “Özelleştirme Yüksek Kurulu, hazırlanan imar planlarını 2013 yılında onayladı. Onaylanan plana göre yat limanı alanı genişletildi. Fakat, tasdikli planlar ile kurul planları arasında farklılık olduğu için verilen onay Danıştay tarafından iptal edildi. Özelleştirme Yüksek Kurulu, 2015 yılında yapılaşmaya izin veren yeni imar planı teklifini onayladı. Böylece 435 bin metrekare alan özelleştirme kapsamına alınmış oldu. Özelleştirme Yüksek Kurulu daha sonra bu alanı 478 bin metrekareye çıkardı. 2014-2019 döneminde Kadıköy Belediyesi ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, halkın kıyıdan yararlanamayacağı, kıyının siluetinin bozulacağı ve ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu olmamasını gerekçe göstererek planlara itiraz etti. Özelleştirme Yüksek Kurulu yapılan itirazları reddetti. Bunun üzerine özelleştirme kararı Danıştay’a taşındı. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ve ÇED raporu olmadığı için imar planlarını iptal etti.
2017 yılında özelleştirme ihalesinin yeniden yapılacağı duyuruldu. Kadıköy Belediyesi, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Balıkçı Kooperatifleri ve bir grup Kadıköylü vatandaş özelleştirmeye karşı toplamda altı ayrı dava açtılar, ancak Danıştay davaları reddetti. Davacılar kararı temyize götürdüler, oy çokluğuyla temyiz isteminin reddine karar verildi. Ancak sonrasında Türkiye tarihinde bir ilk gerçekleşti ve 32 Kadıköylü yurttaş, yat limanı için hazırlanan imar planına itiraz etmek için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak başvurdular. Bu durum Türkiye tarihinde bir ilk.”
“ŞANTİYE ALANINA DÖNECEK”
Arslan’dan sonra Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’ndan Çağdaş Kaya söz aldı. Kaya, yat limanı projesiyle birlikte halkın kıyıya erişimi, kentte sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmek gibi temel anayasal hakların çiğnendiğine dikkat çekti. İlgili projenin birtakım ekolojik tehditlere ve halk sağlığı sorunlarına yol açabileceğini söyledi.
Fenerbahçe Kalamış Parkı’nın, projenin hayata geçirilmesiyle birlikte tekrar yapılaşma tehdidiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çeken Kaya, “Yaya ulaşım alanları, bisiklet yolları kapanacak. Halk, sahili ve parkı, spor alanlarını sosyal amaçlarla kullanamayacak. Parkın şantiye haline dönmesinin ayrıca şöyle bir problemi var. 12 Mayıs 2016 tarihinde Şule İdil Dere’yi Yoğurtçu Parkı’nda bir hafriyat kamyonunun ezmesi sonucunda kaybettik. Bu tip olaylar, bu tarz kamusal alanlarda yürütülen rant projelerinde her zaman karşımıza çıkabilecek bir problem.” dedi.
Projenin faaliyete geçmesiyle birlikte hava kalitesinin de düşeceğini söyleyen Kaya, “Akciğer solunum rahatsızlıklarına yol açacak. Hâlihazırda akciğer solunum rahatsızlıkları bulunan insanlarda çok büyük bir zarara sebep olacak.” diye konuştu.