Genco Erkal 'ödenek' davasını kazandı

Gezi direnişine destek verdikleri gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “ödenek kesintisi” ile cezalandırılan özel tiyatrolar için emsal bir karar çıktı.

07 Ağustos 2014 - 14:24
Gezi direnişine destek verdikleri gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “ödenek kesintisi” ile cezalandırılan özel tiyatrolar için emsal bir karar çıktı. Dostlar Tiyatrosu’nun ödeneğini kesen Bakanlığa karşı dava açan Genco Erkal, hakkını mahkeme kararıyla geri aldı.

Semra ÇELEBİ

Gezi Direnişi’ne verdikleri destek ve muhalif duruşları sebebiyle bu yıl, devlet desteği çekilen tiyatrolardan biri olan Genco Erkal yönetimindeki Dostlar Tiyatrosu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na açtığı davayı kazandı.Ankara Adliyesi 15. İdare Mahkemesi’nin konuyla ilgili kararında; “Bugüne kadar ortaya koyduğu pek çok oyun ve projesinin, tiyatro sanatının gelişmesi, Türk ve dünya kültürüne olan katkılarından dolayı ödüllendirildiği görülen davacı Dostlar Tiyatrosu’nun, yönetmeliğin 9. maddesinde aranan gerekli fiziksel ve niteliksel şartların pek çoğunu sağladığı, davacının projesinin destekten yoksun bırakılmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğu sonucuna varılmış, dava konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verilmiştir” ifadeleri yer alıyor. Mahkemenin verdiği kararın ardından Genco Erkal; “Dilerim bu örnek karar, bizimle birlikte haksızlığa uğrayan öteki tiyatrolara da emsal olur, yanlışlıklar düzeltilir ve bundan sonra Bakanlık keyfi değerlendirmelerden uzak durur” açıklamalarında bulundu.

KADIKÖY’DEN TİYATROLAR DA CEZALANDIRILDI

Bu sezon ödenek alamayan tiyatrolar arasında Kadıköy’ün önemli tiyatroları da bulunuyor. Haluk Bilginer’in Oyun Atölyesi, Zafer Diper’in Bizim Tiyatro’su, Emre Kınay’ın Duru Tiyatro’su bunlardan sadece bazıları… Bir bildiriyle susmayacaklarını açıklayan özel tiyatrolar öncelikle hukuk mücadelesi başlatmış, Bakanlığa dava açmıştı. Hukuk mücadelesinin yanı sıra dayanışmayı büyüterek oyunlarını her yerde izleyiciyle buluşturma çabasında olan bu tiyatrolar için Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin kararı emsal niteliği taşıyor.

“40 YILIN BAŞI DA OLSA HAK YERİNİ BULMUŞ!

Kararı değerlendiren Kadıköy’ün tiyatrolarından Emek Sahnesi’nin kurucusu Pınar Yıldırım, yeni bir tiyatro oldukları için ilk yıl ödenek alma haklarının olmadığını ancak ikinci yıl başvurduklarında yine verilmezse dava açmayı düşündüklerini söyledi. Yıldırım, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin kararıyla ilgili olarak ise “40 yılın başı da olsa hak yerini bulmuş” yorumunu yaptı.  Kadıköy Sanat Tiyatrosu (KAST), ise bağımsız bir tiyatro olarak şimdiye kadar ödenek başvurusunda bulunmadıklarını ancak Genco Erkal’ın zaferini çok olumlu bulduklarını açıkladı.

DİPER: PERDELER KAPANMAZ OYUNLAR SÜRER

Daha önce manşetimize taşıdığımız “ödenek cezası” ile ilgili olarak gazetemize konuşan, bu yıl ilk kez ödenek alamayan 33 yıllık Bizim Tiyatro’nun kurucusu Zafer Diper şunları söylemişti: “Özel tiyatrolara devlet desteği için toplanan bazı kurul üyelerinin tiyatrolara, ‘Bu muhaliftir, bu değildir’ şeklinde ‘yardım yapılmaz’ denilerek ‘şerhli’ imzalanan kurul kararını Bakan Ömer Çelik’in onayladığı belirtildi. Çelik’in adı geçen ‘muhalif’ tiyatrolara yardım yapılmamasına kanaat getirdiği dile getirildi. İmzalanan destek yardımlarında ayrıca söz konusu ‘muhalif’ tiyatroların dosyalarının yanına Bakan Çelik tarafından ‘sıfır kanaat notu’ eklendiği de kaydedildi. Öte yandan, bazı jüri üyelerinin karşı çıkarak ‘tiyatrolara hangi gerekçeyle yardım yapmayacağız? Durum destek yardımlarına ilişkin belirlenen yönetmeliğe aykırı, dediği öğrenildi. Bir aklı evvel de (en doğruyu düşünür, her şeyi çok çok iyi bilir geçinen) diyor ki: ‘Yahu sen, bu devlete karşı durmuşun, Gezi diye yollara düşmüşün, şimdi de devletten para istiyorsun.’ Devletin parası nerden oluyor? Bizlerden topladığı vergilerle özel tiyatrolara destek sağlıyor. Önemli bir yanlışları da, o üç kuruşları vermeyerek, tiyatroları susturacakları düşüncesi. Özel tiyatrolar her koşulda oyunlarını sahnelerler. Devlet benim paramı vermedi diye, tiyatrosunun kapısına salya sümük kilit vuranı görmedim ben daha; perdeler kapanmaz: ‘oyunlar sürer’. Demokratik haklarımı kullanırım, Gezi’ye de giderim, toplantılara da katılırım, sana ne...”


ARŞİV