Gençlik örgütlerinden Suruç anması

Suruç’ta bir yıl önce yapılan canlı bomba katliamında yaşamını yitiren 33 kişi, katliamın yıldönümünde Kadıköy’de anıldı

21 Temmuz 2016 - 16:15
Suruç’ta bir yıl önce yapılan canlı bomba katliamında yaşamını yitiren 33 kişi, katliamın yıldönümünde Kadıköy’de anıldı
 
İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu, Suruç Şehit Aileleri ve gençlik örgütleri, Suruç katliamını lanetlemek ve katliamda hayatını kaybedenleri anmak için Kadıköy’de basın açıklaması yaptı. Haldun Taner Tiyatrosu önünde yapılan eylemde, Suruç’ta yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ile birlikte “Suruç için adalet”, “Hesabını soracağız”, “Katillerden hesabı gençlik soracak” yazılı pankart açıldı. Saygı duruşunun ardından gençlik örgütleri adına açıklamayı, Suruç’ta yaşamını yitiren Hatice Ezgi Sadet’in ablası ve SGDF Eşbaşkanı Özgen Sadet yaptı. Sadet, çantalarına umudu dolduranların, bir kentin yardım çığlığına tereddütsüz koşanların, Suruç’ta, Amara Kültür Merkezi’nde göz göre katledildiğini ve katillerin hala sokaklarda olduğunu söyledi.
Suruç’ta bu toprakların en güzel çocuklarından 33’ünü öldürenlerin, bu katliamla yeni bir savaşın başlangıcını gerçekleştirdiklerini ifade eden Sadet, Suruç sonrası yaşanan katliamlara ve yakılıp yıkılan kentlere dikkat çekti.
Hükümetin ve yerel yönetimlerin katliamın gerçekleştirileceğine dair haberinin olduğunun belgelerle kanıtlandığını söyleyen Sadet, “Fakat bu katliam ne engellendi ne de aydınlatıldı. Katiller değil Suruç gazileri, Suruç için adalet isteyenler gözaltına alındı, tutuklandı. Katliamın aydınlatılması için yaptığımız tüm talepler geri çevrildi. Ve 10 Ekim’de Ankara’da barış isteğimizi haykırırken bir kez daha katledildik” dedi.
Sadet, “Ne darbe ne de diktatörlük halklara özgürlük veremez. Bizim tarafımız tepişen fillerin yanı değil sokaklarda direnenlerin safları olacaktır” dedi. Suruç katliamının birinci yılında gençlik örgütlerinin birarada olduğuna dikkat çeken Sadet, şöyle konuştu: “Uğur’ların, Cebo’ların, Ezgi’lerin, Bahar Anne’lerin, Alper’lerin, Nartan’ların beraber büyüttüğü birleşik mücadele fikrini bugün onlardan bize bir miras biliyoruz. Hiç bir düşü yarım bırakmamak için, adalet özgürlük ve gerçek demokrasi için her yeni güne onları anarak başlayacağız. 20 Temmuz 2015’te hissettiğimiz öfkemizle buradayız, Suruç’u unutmayacağız, unutturmayacağız!”


ARŞİV