Gerçek Kahramanlar

Hamit İbrahimiye Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve İş Eğitim Merkezi’nin görünmez kahramanları otizmle mücadele eden çocuklarımızın yanında.

28 Aralık 2011 - 10:44

Hep filmlerde olur ya, kötülüklere karşı iyileri korur, tehlikelerden hiç umulmadık anlarda kurtarırlar başkalarını. Yani kısacası kötülerin korkulu rüyası olurlar kahramanlar.

Genellikle savaş filmlerinde, vurdulu kırdılı yapımlarda sık rastlarız onlara. Zihinlerimize de hep öyle yerleşmemiş midir kahramanlar? Oysa hiç düşünmeyiz bile gerçek yaşamda, çok yakınımızda, belki de yanı başımızda olan gerçek kahramanları. Onların varlığından bile bihaberizdir çoğunlukla.
Genellikle, “Bu filmdeki kahramanlar ve olaylar tamamen hayal ürünüdür…” diye başlar kahramanlık içeren yapımlar. Oysa bizim bu haberimizdeki kahramanlar ve olaylar tamamen gerçek. Kimsenin incinmediği, kırılmadığı, savaşın, silahın, kan ve gözyaşının olmadığı bir kahramanlık hikâyesini gerilmeden, arkanıza yaslanarak okuyacaksınız.
ORADA BİR OKUL VAR… 
Kadıköy’ün birbirinden güzel semtlerinden birinde, Göztepe’de kendi halinde bir okul var. Hamit İbrahimiye Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve İş Eğitim Merkezi…
Bu yıl ilk defa engelli öğrenciler açıköğretim ara sınavlarına binanın fiziki uygunluğundan dolayı bu okul da katıldı. Böylece okulun bilinilirliği arttırılmaya çalışıldı. Fikir babası da Marmara Üniversitesi’nin duyarlı öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Şener Akıncı oldu. Akıncı’nın bu önerisini dikkate alan Açıköğretim yetkililerini de ayrıca kutlamak gerek. 
TÜRKİYE’NİN İLK OTİSTİK ÇOCUKLAR EĞİTİM MERKEZİ
Okul Müdürü Aydın Özdemir, otistik çocuklarımızın hayata tutunmaları ve daha güzel bir geleceğe el birliğiyle ulaşmaları için mesai arkadaşlarıyla idealist bir çalışma sergilediklerini belirtti. Otizm vakalarının artmasıyla Türkiye’de otistik eğitim merkezlerinin sayılarının da giderek arttığını belirten Okul Müdürü Özdemir, “Türkiye’nin ilk otistik çocuklar eğitim merkeziyiz. Yeni açılan otistik eğitim merkezleri daha donanımlı açıldılar. Bizden sonra açıldıkları için hem projeleri uygun hem de çok daha donanımlı fakat alt yapı bakımından henüz bizim okulun seviyesine erişemediler. Biz onlara esin kaynağı olduk” dedi.
ÜSTÜN BİR GAYRET SERGİLİYORLAR
Okuldaki tüm eğitimciler canhıraş bir çabayla okuldaki tüm çocuklarımızın yaşama tutunabilmeleri için özel bir gayret sarf ediyorlar. Sayısı giderek artan otistik merkezlerinden gelen daha cazip ücretlere rağmen özel okullara transfer olmayı düşünmüyorlar bile. Okulun resim öğretmeni Gülcan Başar, otizmi bir tür sosyal gelişim bozukluğu olarak tanımlıyor ve otistik çocuklara okullarında özel bir önem gösterdiklerini vurguluyor. Öğretmen Zeynep Betül Demirel ile Şevin Yelseli de otistik çocuklara sevgi, şevkatle yaklaşılması gerektiğini vurgulayarak, ailelere de bu konuda tavsiyede bulunup önemli bir mesajı da gazetemiz aracılığıyla iletiyorlar: “Otizm tedavisi için mutlaka profesyonel destek alın ve bu konuda eğitim veren merkezlerle temasa geçin.”
Otizm erken farkına varılabilen. İlk üç yaş içerisinde ortaya çıkan rahatsızlık ve 36 aya kadar fark edilebiliyor. Çevresine ilgi duyamama, kalabalıktan rahatsızlık duyma, kucağa alınmak istememe, göz kontağı kuramama takıntılı davranışlar sergileme gibi belirtileri var.
Öğretmen, veli, öğrenci uyumuyla otizm tedavisinde başarılı olunabileceğini ifade eden öğretmenlerin ortak görüşü otizm ile ilgili üniversitelerde ilgili bölümlerin açılması ve gençlerin bu bölümü tercih etmesi. Zira otizm vakaları ülkemizde artıyor ve uzmanlara ihtiyaç var.
Mustafa SÜRMELİ

ARŞİV