''Gerçek mizahçılar susmazlar, susmamalıdırlar''

Mizah yazarı Kandemir Konduk, 14 Nisan Pazar günü, Kozzy Kozyatağı Kültür Merkezi Konferans salonunda Kadıköylüler’le buluştu.

24 Nisan 2013 - 15:30
Gül SÖKMEN 
 
Mizah yazarı Kandemir Konduk, 14 Nisan Pazar günü, Kozzy Kozyatağı Kültür Merkezi Konferans salonunda Kadıköylüler’le buluştu. Konduk özetle gülme ve mizah üzerine konuştu. Gülmenin her şeyden önce mutluluk olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kandemir Konduk, “Gülmek insana özgü bir şeydir ve gülmek mutluluktur. Ciddi olayım diye asık suratla gezmek ise zavallılıktan başka bir şey değildir” dedi. Büyüklere, ya da kendi statüsünün üstündekilere gülmenin ayıp sayıldığı bir toplum olduğumuzu da vurgulayan yazar, tabi ki kendi konusu olan “mizah”la devam etti sohbetine.. “Mizah güldürerek bir şeyler anlatır” diyen Konduk, sözlerine şöyle devam etti: “Gerçek mizahçılar susmazlar, susmamalıdırlar çünkü onlar halkın sesidir. Şimdi bakıyorum, tiyatroda da, televizyonda da, sinemalarda da lay lay lom mizahı var. Özellikle sinema ve televizyondaki mizahlar 6 yaş civarına anca hitap eder, ya da belden aşağı mizah.. Bu gün içinde bulunduğumuz sosyolojik, ekonomik vs.. durumların mizahı yapılamaz mı, niye yapılmasın? Biz zamanında yaptık, o devrin askeri erkânı da geldi, siyaset adamları da. Güldüler de tebrik de ettiler. Ama şimdi nedense bir korku var. Uygar ülkelerde yöneticiler mizaha demokratik olarak yaklaşıyor. Biz neden bir şeylerin altını güldürerek çizmiyoruz, çizemiyoruz şimdilerde. Demek ki uygar ülke olmak kolay değilmiş”. Birkaç mizah dergisi yazar çizerin dışında gerçek mizahçı gençlerin de pek kalmadığını söyleyen Konduk, her şeye rağmen umutlu olduğunu, güldürürken çok şey anlatan mizahın gelişeceğine inandığını da sözlerine ekleyerek, ‘Annem hep ‘ya sabır’ derdi, ama mizahçıların sabır çekmeye hakkı yok, onlar sabretmeyecek, acele edecek bir şeyler anlatmak için. Ama ne diyeyim gülmemizi engelleyenler utansın” dedi. Türkçenin televizyonlarda katledilmesine de değinen Kandemir Konduk, Türkçe konusunda da şunları söyledi. “Bırakın dizileri, tartışma programlarında koskoca profesörler, aydın insanlar ‘dahi’ ile ‘dâhi’yi, ‘laik’i ‘ile ‘lâyık’ kelimesini karıştırıyor. Hele bir de yazılı basında ‘oldukça’ kelimesi var ki, aman Allahım, ‘oldukça kalabalıktı’ yazıyor. Kalabalığı mı küçümsüyor, yoksa ‘oldukça’ kelimesini ‘şahane’ gibi mi kullanıyor anlamış değilim.”
Tabelalar konusunda da çok duyarlı olduğunu söyleyen Konduk, ‘Kebaphouse’, bu ne ya… Çok şükür Türküz ve çok güzel bir dilimiz var, Allah aşkına bir ülke sömürge ülkesi olmaya özenir mi, biz özendik işte… Mizah da burada zaten” dedi. Kandemir Konduk’u dinleyenler arasında Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de vardı. Konuşmanın sonunda Öztürk de gülmeyle ilgili olarak ”Gülmeyi unuttuk, eskiden hep gülmeye hazırdık, sadece yüzümüz değil, bütün vücudumuz gülmeye hazırdı. Eskiden Zeki Alasya sahneye çıkarken gülmeye hazırdık, şimdi yanımızdan geçtiğinde sade kuru bir ‘merhaba’ diyoruz. Gülemiyoruz, gülmek istiyorum, doğrusu gülenlere de gıptayla bakıyorum. Biz toplumsal olarak mı gülmeyi unuttuk” dedi. Konduk, söyleşinin sonunda okurları için kitaplarını imzaladı.

ARŞİV