Güney Doğan Kadıköy'de yaşayacak
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kadıköy Şubesi, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Güney Doğan’ın adına Gençlik Merkezi kurdu
Kaan DERTÜRK
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Kadıköy Şubesi, 10 Ekim günü Ankara’da düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitingindeki katliamda yaşamını yitiren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Güney Doğan’ın adını taşıyan gençlik merkezinin açılışını gerçekleştirdi. Güney Doğan Gençlik Merkezi, Kızıltoprak semtinde ÇYYD’nin burslu ve gönüllü öğrencilerine kütüphane ve etüt çalışmalarının yapılması amacıyla faaliyetlerine başladı. Gençlik Merkezi’nde yapılan ilk toplantıya Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan, babası Mustafa Doğan, yakın akrabaları, okuldan ve dernekten arkadaşları katıldı.
“BARIŞ İÇİN GİDENLER ÖLMEMELİ”
Gazetemize konuşan Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan, oğlunun öldüğüne hala inanamadığını belirterek, “Güney’im çok iyi biriydi. Herkese kardeş derdi. Tüm insanlara sevgiyle bakardı. Bu amaçla Ankara’ya, barış için gitti. Zalim Ankara, benim yiğidimi benden aldı. Barış için gidenler ölmemeli. Benim çocuğuma yakışmıyor. Güney’im, yaşamalıydı. İTÜ’de, diplomasını alırken görseydim keşke.” şeklinde konuştu.
“Yaşasaydı eğer birçok yetimin babası olurdu” diyen Doğan, “Oğlumun en büyük hayali okulunu bitirip, para kazanmaya başlayınca kimsesiz öğrencilere burs vermekti. Hayalini gerçekleştiremedi. Artık kimseye dokunulmasın. Sadece barış olsun. Ben çok ağladım. Başka analar ağlamasın. Çocukları için ağlayan kim varsa gözyaşları artık son bulsun” diye acısını dile getirdi.
“GENÇLER TOPRAK OLMASIN”
Güney ve daha nicelerinin tek arzularının barış olduğunu ve bu doğrultuda Ankara’ya gittiklerini ifade eden baba Mustafa Doğan da, “Ülkede süren kirli bir savaş var. Bu kirli savaşın neticesinde barış isteyen insanlar ortak bir mücadele için Ankara’da buluştular. Kalıcı bir barışın sağlanması için sendikalara çağrı yaparak, tüm kitlelerin birleşmesi ilk kez olmuştu. Benim oğlum da bu ilkin içinde yer alan birisiydi. Orada olan herkes pırıl pırıl insanlardı.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizde daha fazla evlatlar ölmesin. Gencecik bedenler toprak olmasın. Bu çağrı tüm yurttaşlar için geçerli. Hedefleri olan genç insanlar vardı. Hedeflerine ulaşamadan aramızdan ayrıldılar. Bu savaşın artık durması gerekiyor. Her şeye rağmen barış demeyi sürdüreceğiz” dedi.
“BURSLU ÖĞRENCİMİZDİ”
ÇYDD bünyesinde 25 yılık üye olan Kadıköy Gönüllüsü Filiz Özdemir, Doğan’a dair gazetemize şunları söyledi: “Güney, İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası ile birlikte kardeşliğe ve birliğe gitti. Barış ve kardeşlik dediğimiz acı günde kaybettiğimiz 101 candan biri de Güney’imiz oldu. Sarıyer şubemizden burslu öğrencimizdi. Onun anısını yaşatmak için Kadıköy’deki eğitim birimimize onun ismini verdik. Burası bundan sonra hem Güney’in anısını yaşatmak için hem de çocuklarımızın eğitim ve öğretim görmesi için var. Çocuklarımızın sokaklarda tesadüfen ölmemesini istiyoruz. Bu amaçla çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
“BARIŞ İÇİN GİDENLER ÖLMEMELİ”
Gazetemize konuşan Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan, oğlunun öldüğüne hala inanamadığını belirterek, “Güney’im çok iyi biriydi. Herkese kardeş derdi. Tüm insanlara sevgiyle bakardı. Bu amaçla Ankara’ya, barış için gitti. Zalim Ankara, benim yiğidimi benden aldı. Barış için gidenler ölmemeli. Benim çocuğuma yakışmıyor. Güney’im, yaşamalıydı. İTÜ’de, diplomasını alırken görseydim keşke.” şeklinde konuştu.
“Yaşasaydı eğer birçok yetimin babası olurdu” diyen Doğan, “Oğlumun en büyük hayali okulunu bitirip, para kazanmaya başlayınca kimsesiz öğrencilere burs vermekti. Hayalini gerçekleştiremedi. Artık kimseye dokunulmasın. Sadece barış olsun. Ben çok ağladım. Başka analar ağlamasın. Çocukları için ağlayan kim varsa gözyaşları artık son bulsun” diye acısını dile getirdi.
“GENÇLER TOPRAK OLMASIN”
Güney ve daha nicelerinin tek arzularının barış olduğunu ve bu doğrultuda Ankara’ya gittiklerini ifade eden baba Mustafa Doğan da, “Ülkede süren kirli bir savaş var. Bu kirli savaşın neticesinde barış isteyen insanlar ortak bir mücadele için Ankara’da buluştular. Kalıcı bir barışın sağlanması için sendikalara çağrı yaparak, tüm kitlelerin birleşmesi ilk kez olmuştu. Benim oğlum da bu ilkin içinde yer alan birisiydi. Orada olan herkes pırıl pırıl insanlardı.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizde daha fazla evlatlar ölmesin. Gencecik bedenler toprak olmasın. Bu çağrı tüm yurttaşlar için geçerli. Hedefleri olan genç insanlar vardı. Hedeflerine ulaşamadan aramızdan ayrıldılar. Bu savaşın artık durması gerekiyor. Her şeye rağmen barış demeyi sürdüreceğiz” dedi.
“BURSLU ÖĞRENCİMİZDİ”
ÇYDD bünyesinde 25 yılık üye olan Kadıköy Gönüllüsü Filiz Özdemir, Doğan’a dair gazetemize şunları söyledi: “Güney, İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası ile birlikte kardeşliğe ve birliğe gitti. Barış ve kardeşlik dediğimiz acı günde kaybettiğimiz 101 candan biri de Güney’imiz oldu. Sarıyer şubemizden burslu öğrencimizdi. Onun anısını yaşatmak için Kadıköy’deki eğitim birimimize onun ismini verdik. Burası bundan sonra hem Güney’in anısını yaşatmak için hem de çocuklarımızın eğitim ve öğretim görmesi için var. Çocuklarımızın sokaklarda tesadüfen ölmemesini istiyoruz. Bu amaçla çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
ARKADAŞLARI ANLATIYOR
Güney Doğan’ın dostları, duygularını gazetemize anlattı:
■ Eren Tanrıverdioğlu (İTÜ - Fizik Mühendisliği): Güney ile okulda gerçekleşen hak arama mücadelelerinden ve diğer öğrenci platformlarından tanışıyorduk. 9 Ekim’de, otobüse binmeden hep birlikte yemek yedik. Ayrılırken Güney ve diğer arkadaşlarla vedalaştık. 10 Ekim gününde ise patlamanın haberi geldi. Çok geçmeden de Güney’i kaybettiğimizi öğrendik. Kelimelerle anlatılamayacak derece kötü bir durum. Güney’in adını okulumuzda yaşatmaya her an çalışıyoruz ve buna devam edeceğiz.
■ Fatoş Gürbostan (Marmara - Hukuk): Barış talebiyle, Ankara mitinginde ben de vardım. Şarkılarımızla, türkülerimizle keyifli yolculuk yapmıştık. Tesadüfen patlamanın beş dakika uzaklığındaydık. O gün ölen 101 kişinin içinde ben de olabilirdim. Otobüs yolculuğu yaptığım arkadaşlarımdan biri de olabilirdi. Artık sadece isimler değişiyor ama ölümler hep aynı. Gençlik olarak bunun değişmesini istiyoruz. Güney’in, dernekten, okuldan arkadaşları olarak başladığı işi bizler bitireceğiz. Barış talebini artık sesimiz daha gür bir şekilde haykıracağız.
■ Murat Can Özyılmaz (Marmara – Almanca İşletme): Birileri bizim hayatımıza karışmaya çalıştı. Hayır dedik. Birileri bizim nasıl davranmamız gerektiğine, kimle gezeceğimize karışmaya çalıştı. Hayır dedik. Ardından kirli bir savaş başlatıldı. Bu savaşın karşısında durmak için barış dedik. Sonucunda katledildik. Hepimizin ismi olabilirdi. Benim de ismim olabilirdi. Keşke Güney’i kaybetmeseydik. Güney’in adını haykırarak gerçek ve samimi bir barışı bu ülkeye getireceğiz.
■ Eren Tanrıverdioğlu (İTÜ - Fizik Mühendisliği): Güney ile okulda gerçekleşen hak arama mücadelelerinden ve diğer öğrenci platformlarından tanışıyorduk. 9 Ekim’de, otobüse binmeden hep birlikte yemek yedik. Ayrılırken Güney ve diğer arkadaşlarla vedalaştık. 10 Ekim gününde ise patlamanın haberi geldi. Çok geçmeden de Güney’i kaybettiğimizi öğrendik. Kelimelerle anlatılamayacak derece kötü bir durum. Güney’in adını okulumuzda yaşatmaya her an çalışıyoruz ve buna devam edeceğiz.
■ Fatoş Gürbostan (Marmara - Hukuk): Barış talebiyle, Ankara mitinginde ben de vardım. Şarkılarımızla, türkülerimizle keyifli yolculuk yapmıştık. Tesadüfen patlamanın beş dakika uzaklığındaydık. O gün ölen 101 kişinin içinde ben de olabilirdim. Otobüs yolculuğu yaptığım arkadaşlarımdan biri de olabilirdi. Artık sadece isimler değişiyor ama ölümler hep aynı. Gençlik olarak bunun değişmesini istiyoruz. Güney’in, dernekten, okuldan arkadaşları olarak başladığı işi bizler bitireceğiz. Barış talebini artık sesimiz daha gür bir şekilde haykıracağız.
■ Murat Can Özyılmaz (Marmara – Almanca İşletme): Birileri bizim hayatımıza karışmaya çalıştı. Hayır dedik. Birileri bizim nasıl davranmamız gerektiğine, kimle gezeceğimize karışmaya çalıştı. Hayır dedik. Ardından kirli bir savaş başlatıldı. Bu savaşın karşısında durmak için barış dedik. Sonucunda katledildik. Hepimizin ismi olabilirdi. Benim de ismim olabilirdi. Keşke Güney’i kaybetmeseydik. Güney’in adını haykırarak gerçek ve samimi bir barışı bu ülkeye getireceğiz.
GÜNEY DOĞAN KiMDiR?
Güney Doğan, Dersimli bir ailenin ilk çocuğu olarak 28 Haziran 1992’de Sarıyer’de doğdu. İlköğretimi önce Sarıyer’de daha sonra ise Sarıgazi 60.Yıl İlköğretim Okulu’nda okudu. Lise hayatını Üsküdar Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. İnşaat Mühendisliği okurken, bir yandan ailesinden habersizce Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde Çift Ana Dal yapıyor ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde İşletme okuyordu. Güney, ÇYDD Sarıyer Şubesi’nin bursiyeriydi ve aynı zamanda Çağdaş Gençlik Sarıyer’de gönüllü olarak çalışmalar yapmaktaydı.
Güney Doğan, Dersimli bir ailenin ilk çocuğu olarak 28 Haziran 1992’de Sarıyer’de doğdu. İlköğretimi önce Sarıyer’de daha sonra ise Sarıgazi 60.Yıl İlköğretim Okulu’nda okudu. Lise hayatını Üsküdar Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. İnşaat Mühendisliği okurken, bir yandan ailesinden habersizce Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde Çift Ana Dal yapıyor ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde İşletme okuyordu. Güney, ÇYDD Sarıyer Şubesi’nin bursiyeriydi ve aynı zamanda Çağdaş Gençlik Sarıyer’de gönüllü olarak çalışmalar yapmaktaydı.