Türkiye İstatistik Kurumu’nun sınıflandırması nedeniyle rekor sayıda mezun işsiz sayılmıyor. 15-34 yaş grubunda 2 milyon 387 bin gencin işsiz olduğunu vurgulayan Genç İşsizler Platformu, iş gücüne katılımın en çok ilköğretim ve altındaki eğitim düzeyindeki kişilerde düşük olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca bu eğitim düzeyindeki 4 milyon 675 bin kadının iş gücünde dahi yer almadığı belirtiliyor. Genç İşsizler Platformu’nun açıklaması ise şu şekilde: “803 bin üniversite mezunu işsize ek olarak 1 milyon 342 bin üniversite mezunu iş bulma ümidini kaybetme, eğitime devam etme, ev işleriyle meşgul olma gibi nedenlerle iş gücünde dahi yer almamakta, işsiz sayılmayıp iktisaden atıl kalmaktadır. Yüksek üniversiteli işsizliğe ek olarak üniversite mezunu 1 milyon 16 bin kadın yüksek eğitim düzeylerine rağmen iş aramamakta ve işsiz sayılmamaktadır.”
İŞSİZ SAYISI FİNLANDİYA KADAR
15-34 yaş grubundaki işsizlerin yanı sıra 11 milyon 422 bin gencin iş gücünün dahi içinde yer almadığını vurgulayan Genç İşsizler Platformu, bu insanların işsiz sayılmamasına dikkat çekiyor. Ayrıca bu yaş grubundaki 24,1 milyon gençten yalnızca yüzde 42,7’sinin çalıştığı, çalışan her gencin, bir şekilde en az 1 gencin daha ekonomik sorumluluğunu taşıdığı belirtiliyor. Genç İşsizler Platformu’nun açıklaması şu şekilde devam ediyor: “15-29 yaş grubunda ne eğitim alan ne de herhangi bir şekilde çalışan/staj gören genç sayısı 5 milyon 852 bine ulaşmıştır. Gençlerin yüzde 32,8’i ekonomik faaliyetlere katkı verememekte; aynı zamanda eğitim veya staj yoluyla kendisini geliştirememektedir. Bu kategorideki genç sayısı Finlandiya, Slovakya ve Norveç gibi bazı gelişmiş Avrupa ülkelerinin her birinin toplam nüfusu kadardır. Aynı yaş grubundaki genç kadınların eğitime ve istihdama dâhil olmayanlarının sayısı 3 milyon 855 bindir. Genç kadınlarda bu oran yüzde 43,7 olup aynı yaş grubundaki erkeklerin yüzde 22,2 oranının çok üstündedir. Çalışma ve eğitim alma hakkında kadınların durumu erkeklere göre çok daha kötü olup; cinsiyete dayalı fırsat eşitsizliği yaratmakta ve sosyal hak kaybına neden olmaktadır.”
“DİPLOMALI İŞSİZ OLUYORUZ”
Öğrenci Sendikası üyesi ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olan Kadriye Ceylan, konuyla alakalı şunları söyledi: “Okuyup da ne olacağız sorusunun karşılığına yanıt olarak hepimiz birer meslek söylememiz gerekirken, bugün mevcut iktidarın yaratmış olduğu koşullar altında diplomalı işsiz oluyoruz. Mezun olunca ne yapacağız diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Mezun olduktan sonra iş arama, iş bulamama gibi sorunlarla mücadelenin yanı sıra bir de KYK borçlarıyla mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz” şeklinde konuştu. Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda iş bulmanın çok zor olduğunun altını çizen Ceylan, “Genç İşsizler Platformu’nun yayınlamış olduğu rapora baktığımızda, 5-29 yaş grubunda ne eğitim alan ne de çalışan / staj gören genç sayısı 5 milyon 852 bine ulaşmıştır. Bu rakamların devamında gençlerin bulmuş olduğu stajlarda ücret alamama, okullar tarafından veya çalıştıkları yer tarafından sigortalarının karşılanmaması gibi güçlüklerle yüz yüze kalınıyor. Gençler, staj adı altında mesleğe dair kendini geliştirememekte ve bulundukları sektörler tarafından sömürülmektedir.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Mezun olduktan sonra iş arama stresi ile beraber KYK ödemesinin stresine de maruz kalıyoruz. Okuduğumuz dönem boyunca almış olduğumuz KYK kredileri, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ve Enflasyon baz alınarak hesaplanmaktadır. Böyle bir ekonomik krizin içinde enflasyon oranıyla bir geri ödeme planı yapılması demek yüklü bir tutarın ödenmesi demektir.”
PANDEMİDE BOŞ EVE KİRA VERDİLER
“Mevcut iktidar bugün gençlerine ekonomik krizden çıkamayan bir ülke vaat etmektedir” diyen Kadriye Ceylan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Özellikle Covid-19 süresince yaşanan öğrenci mağduriyetlerinden bahsetmemiz gerekirse, birçok part-time üniversite öğrencisi işlerinden çıkarıldı. İlk açıklamada üniversitelerin 3 hafta açılmayacağını dile getiren Fahrettin Koca, öğrencileri nasıl bir ikilemde bıraktığını elbette ki görmüştür. Açıklaması sonrası, apar topar ailelerinin yanına dönme durumunda kalan öğrencilerin birçoğu yurtlarından eşyalarını alamazken, evde yaşayan öğrenciler ise evlerini kapatmakla kapatmamak arasında kaldı. Üniversite öğrencileri pandemi süresince boş eve kira verdi ve bu yetmezmiş gibi zamlanan kiralarla bir şok yaşadı. İktidar, pandemi süresince sadece ülkeyi değil öğrencileri de ekonomik çıkmaza sokmuştur.”