“Öğretmenler düşük gelir elde ediyorlar”

Eğitim Reformu Girişimi’nin 2017-2018 İzleme Raporu yayımlandı. Rapora göre, sözleşmeli öğretmenlerin sayısı artarken, resmi kurumlarda çalışan öğretmenlerin maaşları diğer meslek gruplarının gerisinde

05 Aralık 2018 - 09:36

Eğitim Reformu Girişimi, öğretmenlerden öğrencilere, okulların fiziki yapısından velilere kadar eğitimin Z raporunu açıkladı. Raporda yer alan verilere göre, okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranları arttı ancak öğrencilerden aidat alınmaya devam ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi bütçe içindeki payı düştü, 117 bin 403 öğretmen açığı var ve öğretmenlerin maaşları diğer mesleklere göre düşük. Raporda yer alan önemli noktaları şu şekilde sıraladık:

MEB’İN BÜTÇESİ DÜŞTÜ

2018 yılında MEB bütçesi 92,5 milyar TL’ye ulaştı. Ancak  artışa karşın, MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içindeki oranı önceki yıl yüzde 13,2 iken 2018’de yüzde 12,1’e gerilediği görülüyor.

ÖZEL OKULLARIN SAYISI ARTTI

2017-18 yılında da eğitim sisteminde özel okulların payı artmaya devam etti. Özel okullarda eğitim gören çocukların oranı 2017-18 eğitim-öğretim yılında yüzde 8,3 oldu. Bu oran 2016-17’de yüzde 7,6, 2015-16’da yüzde 7,5’ti. 2017-18’de tüm kademelerde özel okulların oranı ise yüzde 14,7. Bu oran 2016-17’de %12,8’di.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

2017-18 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde okul öncesinde net okullulaşma

oranları 3-5 yaş için yüzde 38,5, 4-5 yaş için yüzde 50,4, 5 yaş için yüzde 66,9 olarak belirlendi. Bu oranlara göre 2016-17 yılı ile karşılaştırıldığında, 5 yaş net okullaşma oranının yüzden 58,8’den yüzde 66,9’a çıktı. Okul öncesinde eğitime erişim oranları artış gösterse de, bu kademenin zorunlu eğitim kapsamında olmaması ve devlet okullarında bile tamamen ücretsiz sağlanmaması başlı başına bir eğitim hakkı sorunu olmaya devam ediyor.

EĞİTİM ORTAMLARI

Türkiye genelinde ve tüm kademelerde spor salonu olan okul oranı 2016’da yüzde 7,5 iken 2017’de bu oran yüzde 13’e yükseldi. Çok amaçlı salon veya konferans salonu olan okul oranı ise yüzde 38,4’ten yüzde 38,2’ye geriledi. 2017 yılında kütüphanesi olan okul oranı ise yüzde 39. Okul kütüphanesi sayısı toplam 18.916. Kütüphanelerin yüzde 38’i ortaöğretimde, yüzde 31’i ilkokulda, yüzde 29’u ortaokulda ve yüzde 2’si okul öncesinde bulunuyor. Türkiye genelinde zenginleştirilmiş kütüphane (z-kütüphane) sayısı Kasım 2018 itibarıyla ise 1.289 oldu.

ÖĞRETMEN MAAŞLARI DÜŞÜK

Ortaokul öğretmeni maaşlarının yükseköğretim mezunu çalışanların maaşlarına oranı OECD ortalamasında 0,91 iken Türkiye’de 0,80. Pek çok araştırma, öğretmenlik mesleğinin hem adaylar hem de mevcut öğretmenler için tatmin edici bir meslek olmasında çeşitli etmenlerin etkili olduğunu gösteriyor. Maaş ve çalışma koşulları bu etmenler arasında sayılıyor. Öğretmenler, Türkiye’de, pek çok OECD ülkesinde olduğu gibi, diğer yüksek öğretim mezunu çalışanlardan daha düşük gelir elde ediyorlar.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN ARTTI

2017-18 eğitim-öğretim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4,4’ü sözleşmeli. Bu oran 2016-17’de yüzde 2,2’ydi. Sözleşmeli öğretmenlik 2016’dan bu yana, özellikle öğretmenlerin uzun süre kalmak istemedikleri bölgelerdeki öğretmen istihdamını sağlamak amacıyla sürdürülüyor. MEB’in bu konudaki yaklaşımı sözleşmeli öğretmenliğin devam etmesi yönünde. Öte yandan, sözleşmeli öğretmenler, ek ders ücretinden sosyal güvenlik primi kesilmesi, evlilik, ölüm ve babalık izinlerinin kadrolu öğretmenlere göre daha düşük olması gibi dezavantajlar yaşıyorlar.

İKİLİ EĞİTİM

2017-18 eğitim-öğretim yılı verilerine göre ilköğretim kurumlarının yüzde 14.4; ortaöğretim okullarının ise yüzde 6.4’ünde ikili eğitim yapılıyor. MEB verilerine göre, 2019 sonuna kadar ikili öğretimin kaldırılması için Türkiye genelinde 57 bin 132’si temel eğitimde, 1.630’u ise ortaöğretimde olmak üzere toplam 58 bin 762 derslik yapılması gerekiyor.

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLEDİ

2017-18 eğitim-öğretim yılında özellikle 8. sınıf öğrencilerini ve onların ailelerini ilgilendiren önemli bir değişiklik Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının kaldırılması ve yerine hem adrese dayalı yerleştirmeyi hem de merkezi sınavla öğrenci yerleştirmeyi içeren yeni bir sistemin getirilmesiydi. Bu süreçte, her ne kadar sınavla öğrenci alacak okulların açıklanması, kılavuzlar yayımlanması ve yerleştirme sonuçlarının okul türlerine göre açıklanması gibi olumlu adımlar atıldıysa da, surecin bütünü saydamlık ilkesi yeterince gözetilmediği ve etkilenen paydaşların katılımı yeterince dikkate alınmadığı için bir iyi yönetişim örneği olamadı. Merkezi sınava yaklaşık 1 milyon öğrencinin girmesi, yeni yöntemin çocuklar ve aileler açısından yarattığı belirsizliğin ve kaygının bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

HER İKİ ÖZEL OKULDAN BİRİ LİSE

2017-2018 eğitim yılında, önceki seneye göre, özel okul oranı değişmiyor. Bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin oranında da oldukça küçük bir artış var. Özel okulların oranı yüzde 1.9 artarak yüzde 14.7 oldu. Her iki özel okuldan biri lise.

EĞİTİMİN ÇIKTILARI

◼2017 verilerine göre, Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki nüfus 12.983.097. Genç nüfusun ülke nüfusuna oranı ise giderek düşüyor. 15-24 yaş arasındakiler 2007’de tüm nüfusun 17,6’sını oluştururken, 2017’de yüzde 16,1’ini oluşturdu. Bu oranın 2040 yılında yüzde 13,4, 2060 yılında yüzde 11,8 ve 2080 yılında yüzde 11,1 olması öngörülüyor.

◼Geçmiş kuşaklara göre okuma yazma oranında büyük bir artış görülmüş olsa da, 2017 verilerine göre 14-24 yaş aralığındaki her bin gençten 1’i ve her bin kadından 4’ü halen okuma yazma bilmiyor.

◼Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Türkiye, karşılaştırmalı sonuçlarınbulunduğu Avrupa ülkeleri içinde eğitimden erken ayrılma oranının en yüksek

olduğu ülke. Kadınlar ve erkekler arasındaki fark da en yüksek Türkiye’de; 2017’de bu oran kadınlarda yüzde 34, erkeklerde yüzde 31.

◼ Türkiye’de 15-29 yaş arasındaki gençlerin yüzde 27,2’si ne öğrenim görüyor ne de bir işte çalışıyor. Bu, OECD üyesi ülkeler içindeki en yüksek oran. OECD ortalaması yüzde 13,4.

◼ 2017-18 eğitim-öğretim yılında Türkiye’deki toplam öğretmen sayısı 1.030.130’a ulaştı.2016 yılına ilişkin verilere göre Türkiye’de atama bekleyen toplam öğretmen sayısı 438.134’te kaldı. Eylül 2018 itibarıyla öğretmen açığı ise 117.403 olarak belirlendi.

◼ Öğretmenlerin yüzde 85,5’i resmi kurumlarda, yüzde 14,5’i ise özel kurumlarda görev yapıyor.

◼ 2017-18 eğitim-öğretim yılında, resmi kurumlarda öğretmen başına düşen öğrenci sayıları ilkokullar için 18, ortaokul için 17 , genel ortaöğretimde 25 ve mesleki ve teknik ortaöğretimde 12 oldu. Özel kurumlarda ise ilkokullar için 8, ortaokul için 9 , genel ortaöğretimde 13 ve mesleki ve teknik ortaöğretimde 12.


ARŞİV