24 Kasım Öğretmenler Günü, bu yıl da eğitim emekçilerinin acilen çözülmesi gereken sorunlarının gölgesinde kutlandı...
Türkiye’de, Millet Mektepleri'nin 1928 yılındaaçılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Dünyada ise bu özel gün, 1994’te Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından kabul edilen 5 Ekim’de kutlanıyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü 12 Eylül döneminin bir ürünü olduğu gerekçesiyle kutlamıyor. Kadıköy ve çevresinde örgütlenen Eğitim-Sen 2 No’lu Şube’de Örgütlenme Sekreteri olarak faaliyet yürüten 8 yıllık öğretmen Fatma Terzi ile 24 Kasım’ı neden kutlamadıklarını ve sorunlarını konuştuk.
-Eğitim-Sen olarak 24 Kasım'ı öğretmenler günü olarak kutlamadığınızı biliyoruz. Bunun nedenini açıklar mısınız?
Öncelikle 24 Kasım’ın Atatürk’ün ‘millet mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği gün’ olması açısından tarihsel bir gerçekliği olmasına karşın, bu özel günün 1981’den sonra kutlanmaya başlaması ve 12 Eylül döneminin bir ürünü ve 12 Eylül zihniyetinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgeleştiği gün olduğu gerçekliğiyle bu günü kutlamıyoruz. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü günümüz olarak kabul ediyoruz.
-Bu yıl da öğretmenler, birçok sorunla geçirecek günlerini. Bunlar arasında en yakıcı ve acil çözülmesi gereken sorun nedir?
Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen açıklarını kadrolu-güvenceli öğretmen atamaları ile kapatmak yerine, eğitimde sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırıyor. Bir yandan bu uygulamalarıyla eğitim alanında parçalı istihdamı yaygınlaştıran hükümet, bir yandan da eğitime bütçeden pay ayırmayarak eğitimi giderek paralı hale getiriyor. Şu anda önümüzdeki en önemli sorunlar bunlar.
-Kadıköy'de kaç okulda sendikanız örgütlü ve kaç öğretmen 2 No’lu Şube’de örgütlenmiş durumda?
Eğitim-Sen 2 No’lu Şube olarak toplam 9 ilçede örgütlüyüz. Bölgemizde 3677 üyemiz var. Kadıköy’de ise 91 okulda sendikamız örgütlü ve 895 üyemiz var.
-Kadıköy'de çalışan öğretmenlerin en önemli sıkıntıları neler?
Kadıköy’de ve aslında birçok bölgede sorunlarımız aynı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim alanında koyduğu yeni uygulamalarıyla çalışma hayatımız giderek daha güvencesiz ve esnek bir biçim almaya başladı. Özellikle son dönemde öğretmenlere görev tanımının dışında çeşitli anketler doldurma, sponsor arama gibi işlerin yapılması dayatılıyor.
-Şubede eğitici, kültürel aktiviteler yapılıyor mu? Öğretmenler, sendikalarında en çok hangi etkinliklere ilgi gösteriyorlar?
Şubemizde belirli aralıklarla gerçekleştirilmek üzere eğitsel ve kültürel çalışmalar yapıyoruz. Son 4 aylık dönemde iş yeri temsilcilerimize yönelik sendikal eğitim verildi. Bunun yanı sıra ailelere, öğretmenlere ve çocuklara okullarda ‘çocuk istismarı’ konulu seminer çalışması yapıldı. Belli aralıklarla tiyatro ve sinema gösterimleri de gerçekleştiriyoruz.
-Eğitim-Sen 2 No’lu Şube olarak önümüzdeki dönemde nasıl eylemler ve etkinlikler yapmayı planlıyorsunuz?
Aslında bu eğitim öğretim yılının başından beri merkezi bir eylem ve etkinlik programımız devam ediyor. Bilindiği üzere toplu sözleşme görüşmeleri bu yaz gerçekleşmemiş ve Ekim ayına ertelenmişti. Bu dönemde KESK’e bağlı sendikalar olarak toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken iş yerlerimizde kokart takma eylemleri yaptık. Tüm illerde AKP binaları önlerine yaptığımız yürüyüşlerimizle taleplerimizi dile getirdik. Gelecek günlerde Meclis’te görüşülecek olan sendikalar yasasında yapılacak değişiklikler ve bizi bekleyen gelişmelere yönelik taleplerimizi yükseltmek için yeni eylemler ve grev yapmayı planlıyoruz.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü kapsamında, İstanbul çapında şiddete karşı kadın dayanışması temalı kokart takma eylemi, basın açıklamaları, paneller, tutuklu kadın üyelerimize kart gönderme gibi etkinliklerimiz olacak.
Semra ÇELEBİ