Göztepe 60. Yıl Parkı'nda Kadıköylülerle buluşan usta gazeteci Uğur Dündar, ‘’Başbakan siyasi mizahı bir alay olarak algılıyor. Gazetecileri ve karikatüristleri mahkemeye veriyor’’ dedi.
Bağdat Caddesi Forumu’nun düzenlediği söyleşiler kapsamında Kadıköylülerle buluşan usta gazeteci Uğur Dündar, ‘’Başbakan siyasi mizahı bir alay olarak algılıyor. Gazetecileri ve karikatüristleri mahkemeye veriyor’’ dedi.
Sümeyye YAMAN
Gezi direnişinden sonra ortaya çıkan yerel forumlardan olan Bağdat Caddesi Forumu, ünlü isimleri Kadıköylülerle buluşturmaya devam ediyor. Söyleşilerin 12 Eylül perşembe akşamı konuğu duayen gazeteci Uğur Dündar’dı. Göztepe 60. Yıl Parkı’ndaki söyleşide Dündar, Gezi Parkı olaylarından başlayıp gündemdeki birçok konuyu değerlendirdi. Söyleşi tarihinin 12 Eylül olmasından yola çıkak 12 Eylül darbesini ele alan Dündar, şunları söyledi; “Değerli arkadaşlarımdan biri Müjdat Gezen’dir. 12 Eylül döneminde, çok iyi arkadaşımız olan Savaş Dinçel ile birlikte başına çok büyük dertler geldi. Müjdat bana: ‘Benim bu devirde başıma gelenler askeri dönemlerde bile gelmedi. Hatta benim başıma bu dönemde gelenler pişmiş tavuğun başına bile gelmedi. Pişmiş tavuk ölüyor. Bizler çileyi çekmeye devam ediyoruz’ diyor o dönemi anımsarken… ”
“Başbakan siyasi mizahı bir alay olarak algılıyor”
Dündar, Türkiye’de gazeteci ve karikatüristlerin yargılanmasını eleştirerek, “Sayın Başbakan siyasi mizahı bir alay olarak algılıyor. Gazetecileri ve karikatüristleri mahkemeye veriyor. Yazan-çizen gazeteci sayısı bir elin parmakları kadar azaldı.” dedi. Yurt dışından örnekler vererek durumun tersliğine değinen Dündar, “Editoryal bağımsızlığımızı bir yerde sürdürdüğümüz sürece yazarız. Editoryal bağımsızlığımız prangalanmak istendiğinde o zincirleri kırar gideriz.” Yorumunu yaptı.
“Hem ileri demokrasi hem hapis!”
Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenler için Antakya’ya arkadaşlarıyla beraber evlerini ziyarete gittiğini söyleyen Dündar, şöyle devam etti; “ Demokratik haklarını kullanırken yok yere ölen bu çocukların evlerine gittim. Aileleri perişandı. Başbakan en başından gidip isteklerini sorsa ve haklı talepleri hayata geçirmeye çalışacağını söyleseydi Türkiye bu durumda olmazdı. Kendisine oy vermeyenlerin taleplerine de saygı duymalı. Fakat tersine insanlara, tencere tava çalanları ihbar edin, diyor. Hem ileri demokrasiden söz ediyor hem de içeri alıyor, yargılıyor.”
Gazeteci Mustafa Mutlu ve CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün de katıldığı söyleşide, ‘Her yer Taksim her yer direniş’ , ‘Direne direne kazanacağız’ sloganları atıldı.