En çok Haydarpaşa Garı için yapılan eylemlerde elinde fotoğraf makinesiyle gördüğümüz gazeteci Haluk Candan 56 yaşında yaşamını yitirdi.
Tugay KARTAL
Ege Linyitleri İşletmesi Muhasebe servisinde veznedar olarak çalışan Madenci Mustafa’nın çocuğu olarak 3 Haziran 1957’de Soma’da hayata gözlerini açtı Haluk Candan.
Madencilik Soma’da yaşayanların ekmek kapısı ve tek seçeneği idi. Haluk Candan da asker dönüşü (Ege Linyitleri İşletmesi) Etüt servisinde işe başladı. Refahyol Hükümetinde yapılan düzenleme sonucu 1997 yılında emekliye ayrıldı.
Vacide teyzenin tek oğlu Haluk Candan iki evlilik yapmıştı ve ilk evliliğinden 1980 doğumlu Onur isimli bir oğlu vardı.
Çok kafası çalışan, üstelik titiz, düzenli ve çok zeki olan Haluk Candan, 1999 yılında ilk eşinden boşanınca Soma’dan ayrılıp İstanbul’a yerleşti.
Evrensel gazetesinin bulmaca köşesini hazırlamaya başladı, foto muhabirliği yaptı. Emek demokrasi özgürlük adına düzenlenen her eyleme, direnişe sanatsal etkinliğe katıldı, yaşamı boyunca emperyalizme karşı mücadele etti.
GEZİ DİRENİŞİ SIRASINDA HASTALANDI
Haluk Candan Taksim Gezi direnişinin ilk günlerinde hastalandı, pankreas kanseri teşhisi konuldu. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde başlanılan tedavisine ailesinin gözetiminde devam edilmesi yönünde ailesinin ve Haydarpaşa Dayanışması’nın karar alması üzerine 22 Ağustos 2013 tarihinde Soma’ya götürüldü.
Soma’da 104 gün devam eden yaşam mücadelesi süresinde Haydarpaşa Dayanışması Haluk Candan’ı ve ailesini yalnız bırakmadı.
5 Aralık 2013 Perşembe günü saat 07.30’da Soma’da vefat eden Haluk Candan aynı gün ikindi namazı sonrası sevenlerinden dostlarından oluşan katılımla Soma’nın Cinge köyüne defnedildi.
EN SEVDİĞİ YERDE HAYDARPAŞA’DA ANILDI
Ulaşma imkânı bulunamaması nedeniyle Haydarpaşa Dayanışması aktivistleri cenaze törenine katılamadılar ancak aynı gün akşamı “Haydarpaşa Gar Asla Yalnız Kalmayacak” sloganı ile Haydarpaşa Gar’da yapılan 77. Perşembe eyleminde şiirlerle türkülerle Haluk Candan’ı andılar.
Haydarpaşa Gar’da büyük bekleme salonunda gerçekleşen etkinlikte Haluk Candan’ın yaşamını anlatan slayt gösterisi eşliğinde Sezai Sarıoğlu’nun okuduğu şiirler, Atilla Aydoğdu’nun seslendirdiği türküler dinlenildi. Haydarpaşa Dayanışması yürütmesinde bulunan örgütlerden biri olan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Hasan Bektaş yaptığı konuşmada, “Haluk Candan’ın Haydarpaşa Gar dönüşüm projesine karşı devam eden mücadelede haberciliğin ötesine geçtiğini ve bizzat eylemin öznesi olduğunu” söyledi. Gazeteci Gökhan Gültekin Karakaş ise yaptığı açıklamada “Haluk Candan gazeteciliği gazetecilik için yapan fotoğraf makinası ile demokrasi ve emek mücadelesini belgeleyen ve haberleştiren bir abimizdi kendisini saygı ve sevgiyle anıyoruz” dedi.
Taksim Dayanışması adına duygularını dile getiren Mimar Mücella Yapıcı “Sosyal medyayı fazla kullanmam bugün facebook’u açtığımdan Haluk Candan’ın arkadaşlık teklifini gördüm ve kabul ettim aynı anda da ölüm haberini aldım ve tarifi mümkün olmayan acılara düştüm” dedi. Haydarpaşa Dayanışması bileşenlerinden olan HDP adına konuşan Mehmet Ali Külekçi, “Haluk Candan gazeteciliğinden önce o iyi bir komünistti. Emek ve demokrasi mücadelesinde gençliğinden yatağa düşene kadar mücadelesini sürdürdü. Onun bıraktığı yerden mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi. Son konuşmayı Haydarpaşa Dayanışması aktivisti Gamze Bayhan yaptı. Bayhan “Haluk sağlığında Haydarpaşa Gar mücadelesinde bizleri yalnız bırakmadı, biz de hastalığı süresince onu ve ailesini yaşam mücadelesinde yalnız bırakmadık destek olduk, Haluk’u unutmayacağız, Haydarpaşa Garın endüstriyel işlevini sürdürmesi talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Anma esnasında hazırlanan ve karanfillerle süslenen sehpaya Haluk Candan’ın fotoğrafının yanı sıra onun yaşamında önemli yer tutan Fenerbahçe taraftar grubu SOL AÇIK atkısı, bir adet dolu rakı kadehi ve günlük Evrensel Gazetesi konulmuştu.
Yolun açık ışığın bol olsun Haluk Candan…