“Hatay’da hava kalitesi riskli düzeyde”

Temiz Hava Hakkı Platformu ve Türk Tabipleri Birliği’nin Hatay Tabip Odası’nın Hatay Antakya şehir merkezindeki ofisinde yaptığı ölçümlere göre, Hatay’daki hava kirliliği limit değerlerin çok üzerinde çıktı

07 Ağustos 2023 - 09:44

Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu’nun açıklamasına göre, Antakya kent merkezinde bulunan ve depremin ilk günü olan 6 Şubat’tan itibaren devre dışı kalan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın resmi hava kalitesi izleme istasyonunda altı aydır hiçbir hava kalitesi ölçümü yapılmadı. Bölgedeki hava kirliliğinin halk sağlığını yaşamsal düzeyde tehdit ettiğini belirten kuruluşlar, AirBeam1 adlı sensörlü portatif hava kalitesi ölçüm cihazı ile, 7 Haziran – 23 Ağustos 2023 tarihleri arasında ince partikül madde (PM2.5)2 ölçümü yaptı.

Yapılan açıklamada, sadece 24 saatlik ölçüme en yakın süre boyunca yapılan ölçümler bile dikkate alındığında, DSÖ’nün yılda 3-4 günden fazla aşılmaması gerektiğini belirttiği PM2.5 kirliliğinin üç günde de aşıldığı belirtildi.  Haziran ayında farklı sürelerde ölçüm yapılabilen 16 günün tamamında, temmuz ayında ise ölçüm yapılabilen 7 gün boyunca DSÖ limitlerinin sürekli aşıldığı vurgulandı. Açıklamada ayrıca, ölçüm yapılan 3 aylık süre içinde Antakya merkezde sıkça yaşanan elektrik ve internet kesintileri nedeniyle düzenli ölçüm yapılamadığı, ancak elde edilen kısıtlı verilerle bile kentteki hava kalitesine dair bir ön değerlendirme yapılabileceği belirtildi.

KANSER RİSKİNE MARUZ KALIYORLAR

Ölçümlerin kesintisiz yapılması durumunda limit değer aşımının da çok daha fazla tekrarlanma riski olduğunu belirten Türk Tabipler Birliği Halk Sağlığı Kolu Başkanı ve THHP temsilcisi Prof. Dr. Gamze Varol “Bölgedeki yoğun yıkım çalışmaları sonucu ortaya çıkan partikül madde kirliliği başta akut ve kronik solunum yolu hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Bölgede yıkım çalışmalarında görev alan işçiler başta olmak üzere, sürekli yıkım tozuna maruz kalan halkın kanser riskine maruz kaldığı bilimsel bir gerçekliktir” dedi. 

Prof. Dr. Varol şöyle devam etti: “Partikül madde kirliliğini önlemek için alınacak önlemler TTB ve ilgili meslek örgütleri tarafından daha önce de birçok kez kamuoyu ve yetkililerle paylaşılmış olmasına rağmen, hızlı, plansız ve önlemsiz yıkım çalışmaları devam ediyor, bölge halkı sistematik bir sağlık hakkı ihlaline maruz bırakılıyor”.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELER?

Temiz Hava Hakkı Platformu ve Türk Tabipler Birliği, Hatay başta olmak üzere deprem bölgesinde alınması gereken önlemleri sıraladı:

-Tüm deprem bölgesindeki hava kalitesi izleme istasyonları bir an önce devreye alınmalı.

-Bölgedeki tüm istasyonlarda PM2.5 parametresinin ölçümüne zaman kaybetmeksizin başlanmalı.

- İstasyonlardan elde edilen verileri içeren hava kalitesi durumu ve raporlar www.havaizleme.gov.tr ve valilik web sitelerinden eksiksiz ve sürekli olarak yayınlanmalı.

-Meteorolojik gelişmeleri de dahil eden bir modelleme çalışması ile enkazlardan kaynaklı tozun yerleşim alanları üzerinde dağılımı tespit edilmeli, enkaz depolama alanları ve yerleşim alanları bu modelleme sonuçlarından yararlanarak konumlandırılmalı.

-Yıkımlar bir plan dahilinde ve çalışanlar dışında insanlar yıkım alanından uzaklaştırılarak yapılmalı.

-Yıkım, enkaz transferi ve enkaz depolama alanlarında boşaltılması esnasında sulama yapılmalı, taşıyıcı kamyonların üstü seyir halinde tozumayı önlemek için kapatılmalı.

-Çalışanlar mutlaka koruyucu ekipman ile donatılmalı ve bu ekipmanların kullanımı zorunlu hale getirilmeli.

 BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Temiz Hava Hakkı Platformu, teknik detayları açıklayan ve hava kirliliğin anlaşılmasını kolaylaştıracak küçük bir rehber de yayınladı.

- AirBeam Cihazı Nedir? Habitatmap isimli sivil toplum kurumu tarafında hazırlanan AirBeam cihazı PM2.5 (partikül madde 2.5) hava kirleticisi, sıcaklık ve nem ölçen bir cihazdır. Ölçümler saniyelik yani saniyede bir yapılır. Cihaz küçük olması sebebiyle ölçümleri filtre ile değil “ışık saçımı” (light scattering) metoduyla yapar.

-PM2.5, asbestten farklıdır. Asbest de yine gözle görünemeyecek küçüklükte mineral lifleridir ve tozla (partikül maddelerle) birlikte havada taşınabiliriler. Bu nedenle öncelikle yıkımlar başlamadan önce bina enkazlarında ve enkaz depolama alanlarında düzenli olarak asbest varlığı için analiz yapılmalı, bulunması durumunda Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe ve Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak asbestli malzemeler yerinde ayrıştırıldıktan sonra enkaz kaldırma işlemi gerçekleştirilmelidir.

-Türkiye Cumhuriyeti çevre mevzuatında PM10 için limit değerler olmasına rağmen, PM2.5 için belirlenmiş bir limit değer bulunmuyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, özellikle PM2.5 kirliliğinin insan da kanser yapan etmenler arasında bulunduğunu 2013 yılında ilan etmiş, 2021 yılında ise PM2.5 için tavsiye niteliğindeki kılavuz değerleri düşürerek yeniden belirlemişti. DSÖ’ye göre dış ortam havasında yıllık ortalama PM2.5 konsantrasyonu 5 µg/m3’ü aşmamalıdır. Günlük (24 saatlik) ortalama PM2.5 konsantrasyonu için belirlenen kılavuz değer ise 15 µg/m3’tür. DSÖ, 24 saatlik değerin yıl boyunca 3-4 günden fazla aşılmaması gerektiğini belirtiliyor.

-Avrupa Birliği hava kalitesi mevzuatında ise PM2.5 için belirlenen yıllık ortalama limit değer 20 µg/m3’tür. Bu değerin 10 µg/m3’e düşürülmesi için Avrupa Komisyonu üye ülkeler ile çalışmalarına devam ediyor.

-Türkiye’de de 2020 yılında taslağı kamuoyu ile paylaşılan Dış Ortam Hava Kalitesinin Yönetimi Yönetmeliği hazırlanmış, ancak yönetmelik hala yürürlüğe girmedi. Ayrıca taslakta öngörülen PM2.5 ulusal limit değeri 20 µg/m3 (DSÖ kılavuz değerinin 4 katı) olarak tanımlandı ve ancak 2029 yılında yürürlüğe girmesi planlandı.

 


ARŞİV