Haydarpaşa, müze tartışmalarının odağında!

Arkeolojik kazı çalışmalarının sürdüğü Haydarpaşa Garı, otel girişimlerinden sonra şimdi de sosyal medyada “müze yapılsın” talebiyle gündemde. İstanbul’un tarihi garlarından biri olan Haydarpaşa sadece ulaşım için kullanılmaz mı?

22 Ocak 2020 - 10:25

Haydarpaşa Gar sahasında 2 yıl önce başlayan kazı çalışmaları sürerken, tarihi garın tren ulaşımına açılıp açılmayacağı henüz netlik kazanmış değil. TCDD. 1 Bölge Müdürlüğü,  garın ne zaman tren trafiğine açılacağını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı DHL Marmaray Bölge Müdürlüğü’ne sormuş, bakanlık da “Haydarpaşa Garı yenileme projesinin ilk etap yapım işleri için planlanan tahmini bitiş tarihinin verilebilmesi için ilgili alandaki arkeolojik kazı, belgeleme ve kurul süreçlerinin tamamlanması gerekmektedir.” yanıtını vermişti.

“10 BİN SİKKE BULUNDU”

Peki kazılar ne durumda ve çalışmalar ne zaman tamamlanacak? Alanda hangi döneme ait eserler bulundu ve bulunan eserler nasıl değerlendirilecek?

Geçtiğimiz günlerde NTV’nin sorularını yanıtlayan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz şu açıklamalarda bulundu:

  • “Haydarpaşa bölgesindeki buluntulara baktığımızda – ki bu konuda bize ilk tarihi veren sikkeler, yani madeni paralar – milattan önce 4-5. yüzyıla kadar bu bölgede yapılaşma olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 10 bin civarında sikke bulundu. Sikkeler, yani madeni paraların bu kadar çok olarak bulunması bu alanın tarihteki asıl yerini ortaya koyuyor. Kazının yürütüldüğü alan yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. Bu alanın ana yapılanmasına baktığımızda bir liman şehri olarak, bir ticaret merkezi olarak yapılandığını görüyoruz. Nitekim denize doğru olan tarafta yapılanmanın daha yoğun olduğunu görüyoruz. Alanı bir bütün olarak üstten incelediğimizde bir ana meydan, ona bağlı yollar, caddeler ve yapılanmaların olduğunu görüyoruz. Büyük bir ticari şehir var, bir liman şehri olarak tanımlayabiliriz.”

ZİYARETÇİYE AÇILACAK MI?

  • “Biz bakanlık olarak arkeolojik kazının yürütülmesi kadar o kazı sonucunda ortaya çıkan eserlerin, objelerin de insanlığın hizmetine, ziyaretine sunulmasını son derece önemsiyoruz. Bu politikalar çerçevesinde de Haydarpaşa değerlendirilecektir. Dünya ölçeğinde ilkeleri, kriterlerleri belirlenmiş esaslar vardır, kurallar vardır, bilimsel ve arkeolojik gereklilikler vardır. Burada da tamamen bu kıstaslara uygun hareket edilecek ve ziyarete açılması uygun görülen alanlar – ki bunlar koruma kurullarımızın nezaretinde yürüyen çalışmalardır-  sergilenecek ve gösterilecektir.”
  • “300 bin metrekarelik bir alandan söz ediyoruz. Bu bile şu anda 400 işçi, 30 uzman veya arkeolog olmak üzere yaklaşık 430 kişi olarak çalışıyoruz. En kısa sürede, en hızlı şekilde hem ulaşım hizmetinin İstanbulluların ve ülkemizin hizmetine aksatmadan sürdürülmesini hem de bu eserlerin korunması bizim için temel hedef ve bunun için gereğini yapıyoruz. Önemli olan sadece bu çalışmayı yürütenlerin değil şehir sakinleri ve ülke sakinleri olarak bu çalışmaları daha yakından izlemek, takip etmek ve bilinçli davranmaktır. Burada da hem İstanbul tarihi hem Türkiye ve dünya tarihi açısından katmanları ortaya çıkaran önemli bir çalışma yürütüldüğünü belirtmek isterim.”

SOSYAL MEDYADA “MÜZE” TARTIŞMALARI

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz bu açıklamalarda bulunurken  Haydarpaşa Garı sosyal medyada tekrar gündem oldu. Twitter’da Hasan Erşan adlı bir kullanıcı “Haydarpaşa kazıları ne güzel. Binlerce eser çıkmış.. gelin Haydarpaşa’yı otel filan olacağına ARKEOLOJİ MÜZESİ  yapalım. Bir kez de bir yer peşkeş çekilmesin. Kaldı ki İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde depolarda binlerce eser atıl duruyor. İstanbul yeni bir değer kazansın. Hadi destek.” yazılı bir açıklama paylaştı.

Erşan’ın bu paylaşımından sonra yüzlerce insan görüşlerini paylaştı. Bazı kullanıcılar Erşan’ı desteklerken, birçok kişi de Haydarpaşa Garı’nın ulaşım dışında hiçbir amaçla kullanılmaması gerektiğini ifade etti.

“PARA, HAVA, KALİTE BASIYORLAR”

Dikkat çeken başka bir ifade de gazeteci Emin Çapa’dan geldi. Çapa, Hasan Erşan’ın gönderisini alıntılayarak, Twitter hesabından “Yıllardır en büyük hayalim. Haydarpaşa İstanbul’daki arkeoloji Muse d’Orsay’ı olabilir.”  açıklamasını paylaştı.

Emin Çapa’nın gönderisine yapılan “Gar olarak inşa edilmiş, üstelik ülke tarihine bu haliyle mal olmuş bir yapı, bu işlevini sürdürebilecekken neden bir otele, müzeye ya da başka bir şeye dönüştürülsün?” yorumuna ise Çapa’nın yanıtı dikkat çekti:  “Fransızlar niye dönüştürmüş? Para, hava, kalite basıyorlar.”

PARİS’TE 7 GAR AKTİF

Çapa’nın sözünü ettiği d’Orsay Müzesi, Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan bir devlet müzesi. Seine Nehri’nin sol yakasında bulunan müze 1898-1900 yıllarında inşa edilen eski bir tren garının dönüştürülmesi sonucunda müze olarak kullanılıyor.  Bu tarihi garın müze olarak kullanılmasının aksine Paris’te şu an 7 gar aktif bir şekilde hizmet veriyor. Bunların bazıları tarihi garlar. İstanbul’da ise sadece Sirkeci ve Haydapaşa Garı var. Ama bu iki gar neredeyse 8 yıldır hizmet vermiyor.

Prof. Dr. Haluk Gerçek

“TRENLER BU GARI KULLANMALI”

Peki Haydarpaşa müze mi ya da otel mi olmalı? Gar sadece ulaşım için kullanılamaz mı? Uzun yıllardır süren bu tartışma neden yeniden gündeme geldi?

Ulaşım alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Haluk Gerçek konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. “Ulaşım hakkı, kamusal bir hak ve bu nedenle ulaşım, tek amacı kâr etmek olan serbest piyasa koşullarının insafına terk edilemeyecek bir alan.” diyen Gerçek, “Haydarpaşa Garı, geri sahası ile birlikte İstanbul’un en değerli alanlarından biri. TCDD’nin sahip olduğu bu araziler İstanbul’un tüm değerli alanlarını gelir getiren bir kaynak olarak pazarlayan siyasetin gözünü diktiği bir yer.” değerlendirmesinde bulundu.       

Haydarpaşa Garı’nın, yolcu trenleri için bir terminal garı olarak kullanılması gerektiğini söyleyen Gerçek, “Haydarpaşa Garı kentin en önemli tarihsel ve kültürel miraslarından birisi ve yaşayan kentsel bir imge. Anadolu’nun İstanbul’a açılan kapısı olması nedeniyle belirli kuşakların belleğinde yaşıyor. Son zamanlarda yapılan kazılarda ortaya çıkan arkeolojik değerler gerçekten çok önemli ve mutlaka uygun düzenlemeler yapılarak korunmalı ve sergilenmeli. Ana hat yolcu trenlerine ek olarak, yolculuk talebinin yüksek olduğu sabah ve akşam zirve saatlerde, bazı Marmaray trenleri ve yüksek hızlı trenler de, deniz ulaşımı hatları ile entegre olacak şekilde, bu terminal garını kullanmalı.”


ARŞİV