Marmara Üniversitesi Haydarpaşa yerleşkesinin taşınması gündemde… 100 yılı aşkın tarihi görkemli binanın Sağlık Bakanlığı’na devredilerek, Yeni kurulacak Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne tahsisi söz konusu. Dönüşüme karşı imza kampanyası başlatan öğrenciler ise “Mesele sadece öğrencilerin taşınması değil. Bu bir sağlık ve kent hukuku sorunudur” diyor
Gökçe UYGUN
Marmara Üniversitesi’nin Haydarpaşa Yerleşkesi’nin taşınması gündemde… Konu ilk kez geçen haziran ayında TBMM’ne sunulan, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) kurulmasını öngören bir kanun tasarısında Haydarpaşa’dan bahsedilmesiyle ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan tasarının 35. maddesinde, “sağlık bilimleri alanına odaklanmış Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi adıyla yeni bir devlet üniversitesi kurulması amaçlandığı belirtilerek, “Ülkemizin ilk modern tıp fakültesi olan Mekteb-i Tıbbiyye Şahane için inşa edilen ve uzun yıllar tıp fakültesi olarak hizmet veren halen Marmara Üniversitesi’ne tahsisli olan Haydarpaşa kampüsünün, yeni kurulan Tükye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne tahsis edilmesiyle; büyük mimar değeri yanında ülkemizde tıp eğitimi alanında tarihten gelen özel bir konumu da bulunan bu binanın, tarihi misyonunu yansıtan bir işlev kazanması amaçlanmıştır. Bu misyonuna uygun olarak tarihi adıyla birlikte yaşatılması amacıyla kampüsün ilk kurulduğu adla hizmet vermek üzere yeni kurulan üniversiteye tahsisi sağlanmıştır” deniyordu. Bu tasarı 19 Kasım 2014 tarihinde yasalaştı ama yasada Haydarpaşa yerleşkesinden bahsedilmiyor. Yasada, “kamu tüzel kişiliğine, bilimsel ve idari özerkliğe sahip, özel bütçeli Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulduğu, merkezinin de İstanbul’da olduğu” belirtiliyor.
#haydarpaşayıkoru’yorlar!
Başta Haydarpaşa yerleşkesi olmak üzere, Marmara Üniversitesi’nin farklı kampüslerinde öğrenim gören öğrencilerin bir kısmı “#haydarpaşayıkoru” ismiyle imza kampanyası başlattı.
Adalet Meslek Yüksekokulu, Eczacılık ve Hukuk fakültelerinin bulunduğu Haydarpaşa yerleşkesini ziyaret ederek Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Gönüllü, Hukuk öğrencileri Ekin Koç ve Nilda Baltalı ile görüştük. Sağlık Bakanlığı’nın tasarısında Haydarpaşa kampüsünün adının geçmesine karşın yasada yer almayışının, kafalarda soru işareti yarattığını belirten öğrenciler, “Tasarıda varken kanunda neden çıktı? MÜ rektörlüğüne bu konuda dilekçe yazıp sorduk ama henüz yanıt alamadık. Biz de bu konuda kamuoyu oluşturmaya yönelik imza kampanyası başlattık. 1000’e yakın imza toplandı. İmzacılar arasında hocalarımız da var” diyor. Öğrenciler, şunları anlatıyor; “Bu olayın birkaç boyutu var. Birincisi bu kampüste öğrenim gören 7 bin civarı öğrenci nereye ve nasıl taşınacak? Zaten kent merkezlerini, yoksullardan ve siyasal atmosfer yaratan muhalif öğrencilerden arındırmaya çalışıyorlar. Olayın diğer boyutu; bu konunun aynı zamanda bir kent gündemi oluşu. Kampüsün Sağlık Bakanlığı’na tahsisi, Haydarpaşa port projesiyle bağlantılı bir rant projesi olabilir. Burada bir sağlık üniversitesi kurulmasındaki asıl amaç, imam doktorlar yetiştirmek! Kampüsümüz, büyük bir kent rantını barındıran Haydarpaşa bölgesinde yer alıyor. Haydarpaşa Garı’nın hali ortada. Burası için de endişeleniyoruz. Kampüsümüzün devrinin ardından, kentsel dönüşüme uğrayıp uğramayacağını da bilmiyoruz. Burası, siyasi ranta kurban edilmemeli.
İLK MODERN TIP OKULU
Osmanlı İmparatorluğu’nda medrese tipi öğretimden modern tıp eğitimine geçişin 14 Mart 1827’de Tıphane ve Cerrahhane-i Amire isimli okulun açılmasıyla başladığı kabul ediliyor. Türkiye’nin bu ilk modern tıp okulu, daha sonra Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane ismini aldı ve İstanbul’un çeşitli yerlerinde hizmet verdi. Bugün Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü olarak hizmet veren ve görkemli mimarisi ile dikkat çeken binanın yapımı, Sultan II. Abdülhamit döneminde 1894 yılında başladı ve Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ismi altında tıp fakültesi olarak inşa edildi. Binanın mimari tasarımı dönemin önde gelen mimarlarından Alexandre Vallaury ile Raimondo D’Aronco’ya ait. Daha önceden yapılmış olan Haydarpaşa Askeri Hastanesi ile Selimiye Kışlası arasında ve yaklaşık 80.000 metrekarelik bir arsa üzerine inşa edilen binanın ortasında, 140 x 80m boyutunda dikdörtgen bir avlu yer alıyor. Bu orta avlu dört kenarı boyunca koridorlarla çevrili...
METALLAR BELÇİKA’DAN, PENCERELER VİYANA’DAN
Okulun duvarlarında Hereke ve Bilecek ocaklarında özel olarak getirilmiş renkli granitler kullanılmış, harçlar için ise Marsilya’dan su kireci getirilmiş. Metal kısımlar Belçika’dan alınmış, metal çerçeveli pencereler ise Viyana’da hazırlatılıp getirilmiş. Okulun ortasındaki avlu öğrenciler için bahçe olarak tasarlanmış ve bitki ile nadir ağaçlar Fransa’dan temin edilmiş.
Mekteb-i Tıbbiye’nin yeni binası, II. Abdülhamit’in doğum günü olan 15 Şaban 1321(6 Kasım 1903) Cuma günü eğitime başladı. Bu okul sayesinde, o zamana değin adeta göçebe bir şekilde hizmet veren ve bir semtten diğerine taşınan tıp okulları, böylece tek bina kompleksinde hizmet veren modern bir kampüs yapısı içerisinde toplanmış oldu. Türkiye’deki modern tıp eğitiminin tarihi içerisinde önemli yer tutan bina, Ulusal Kurtuluş Savaşı ve yakın dönem tıp tarihimizin önemli olaylarına tanıklık etti. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve sonraki ismiyle Haydarpaşa Tıp Fakültesi’nden 1912-1922 yılları arasında yetişen hekimler, askeri hekimlik ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele sahalarında başarıyla hizmet verdiler.
1933 yılındaki Üniversite Reformu’nda tıp fakültesi Avrupa yakasına taşınınca, Mekteb-i Tıbbiye binası Milli Eğitim Bakanlığı’na bırakılarak Haydarpaşa Lisesi’nin kullanımına geçti. Okulun klinik pavyonları ise günümüzde halen Haydarpaşa Numune Hastanesi olarak hizmet veriyor. 1933-1983 arasındaki 50 yıllık süre boyunca Haydarpaşa Lisesi olarak kullanılan Tıbbiye binası ise 1983’te Marmara Üniversitesi’ne verildi.