“Haydarpaşa Gar Binası ve yakın çevresinin korunması, kültürel ve tarihsel değerinin yaşatılması ve kent hayatına daha etkin katılımının sağlanması” amacıyla İTÜ Arı Teknokent'te kurulan akademik firma TechnoBee bünyesinde, TCDD'nin talebiyle bir Danışma Kurulu oluşturuldu.
Mimarlık bölümünden restorasyon, yapı elemanları, mimarlık ve sanat tarihi ile makine, inşaat, elektrik mühendisliği alanlarında uzman akademisyenlerden oluşan kurul, bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. 8 Şubat'ta İTÜ Maslak Kampüsü'nde gerçekleştirilen toplantıda “Haydarpaşa Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon Projesi” masaya yatırıldı.
Prof. Dr. Afife Batur, Haydarpaşa Garı ile ilgili son zamanlarda yaşanan kırılganlığın yerini pozitif bir birlikteliğe bırakması gerektiğini belirterek, “Danışma kurulu olarak Haydarpaşa Garı’nın varlık nedeni olan işlevinin ve kentsel bağlamının sürdürülmesi konusunda ısrarcıyız. Bunları vazgeçilmez koşul sayıyoruz” dedi. Haydarpaşa için yangından üç hafta önce İTÜ’ye başvurduklarını hatırlatan TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli, yangından önce çatı katı ve giriş holü için proje istediklerini, yangından sonra ileride tüm bina ve çevresi için düşünülen projeyi öne aldıklarını belirtti. Ulaştırma Bakanlığı müşaviri, eski Radikal yazarı Adnan Ekinci “Burasının otel yapılması gibi bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı. Plan ortaya çıktıktan sonra herkesin tartışmasına açılacak” dedi. TechnoBee Genel Müdürü ve Proje Yürütücüsü Prof.Dr. Atilla Dikbaş ise Danışma Kurulu olarak yapının özgün mimarisine uygun proje geliştirdiklerini belirterek, hasar tespit analizinin 3 hafta içinde sonuçlanacağını açıkladı.
ELEŞTİRİLER VE AÇIKLAMALAR....
Toplantının ikinci kısmında ise projeye yönelik eleştiriler ve endişeler dile getirildi. Mimarlar Odası eski başkanlarından Oktay Ekinci, TCDD yetkililerine “Garın işlevinin sürmesi önemli. Anadolu’dan gelenleri Pendik’te indirirseniz İstanbul’a gelmiş sayılmazlar. Onları Haydarpaşa’da indirmeye devam edecek misiniz? Ayrıca restorasyon söz konusuysa binanın nasıl kullanılacağı da bellidir. Bu konuya da açıklık getirir misiniz?” diye sordu. Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi ve Haydarpaşa Dayanışması üyesi Mücella Yapıcı, akademik çevrelerin bu konuyla ilgili olarak kafasının karıştırılmaya çalışıldığını, Haydarpaşa ve çevresine yapılmak istenenlere meşruiyet kazandırmak için akademik dünyanın kullanıldığı yönünde bir endişe taşıdığını söyledi.
İstanbul S.O.S. Girişiminden Hande Akarca da şu soruları yöneltti:
“Trenler, burada gerçekleşecek projeden sonra Haydarpaşa Garı'na yaklaşmaya devam edecek mi? Etmeyecekse bu binanın sürekliliğinden söz etmek mümkün müdür? Restorasyonun hangi şartlarda, neye ve hangi amaca hizmet edeceği belli değil, burası özelleştirilirse durumu ne olacak? Bir yere işlev vermek için, öncelikle oranın atıl durumda olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumda Haydarpaşa'yı atıl mı kabul ediyorsunuz?”
Yetkililer de bu sorulara ve eleştirilere yanıt verdi. Haydarpaşa’nın ana istasyon olarak kullanılmaya devam edeceğini vurgulayan TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli, “Binadan çıkma gibi bir niyetimiz yok. Restorasyon da bizim kullanımımıza göre şekillendirilecek” dedi. Prof. Attila Dikbaş, “İTÜ, 238 yıllık saygın bir kurum. Saygınlığımızı zedeleyecek bir projenin altına imza atmayız'' dedi, Adnan Ekinci ise şunları söyledi: “ Haydarpaşa ve civarında koruma amaçlı plandan önce hiçbir plan yapılmadı, komplo teorileri üretiliyor, söylentilere dayanılarak sokağa çıkılarak tepki gösteriliyor.”