Haydarpaşa'da sular durulmuyor

Haydarpaşa Garı’na dair iki gelişme yaşandı; Haydarpaşa Limanı’nın dönüşümünü içeren plan iptal edildi. Yargıtay da yangında suçlu bulunan iki işçinin cezalarının ertelenmesini istedi

27 Ağustos 2015 - 11:58

Gökçe UYGUN - İpek ÇAVUŞ
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Harem bölgesi ile Haydarpaşa Liman ve Geri Sahası 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’na ilişkin davayı 27 Temmuz’da karara bağladı. Mahkeme, planın şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve hukuka aykırı olduğunu ve kamu yararına uygun olmadığını belirterek, iptaline karar verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararıyla 2012 yılında Haydarpaşa garı, Kadıköy meydanı ve çevresi ile Harem bölgesi, Haydarpaşa Limanı ve geri sahası için iki ayrı imar planı hazırlanmıştı. Birçok sendika ve meslek odası ise planların kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle aynı yıl davalar açmıştı. “

YARGI KARARINA UYUN”
Konuyu, gar merdivenlerde yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran Haydarpaşa Dayanışması karardan memnun. Dayanışma adına açıklamayı okuyan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Akif Burak Atlar, "Planın iptal edilmesiyle Haydarpaşa Garı ve yakın çevresinin devasa bir turizm ve ticaret alanına dönüştürülmesi hukuken engellendi. İlgili kurumları, verilen bu mahkeme kararını uygulamaya, sermaye odaklı planları geri çekmeye çağırıyoruz” dedi. Gar ve Kadıköy Meydanı ve çevresini içeren nazım imar planına karşı açılan davanın sürdüğünü hatırlatan Atlar, o davada da iptal kararının çıkmasını beklediklerini söyledi.

YANGINDA ‘İYİ HAL’ ERTELEMESİ
Öte yandan Yargıtay’dan da tartışmalı bir karar geldi. Yargıtay 8. Daire, Haydarpaşa Garı’nın çatısının yanmasına neden olan iki işçi ile şirketin sahibine verilen 10 aylık cezanın “iyi hal” nedeniyle ertelenmesini istedi. Daire, cezanın ertelenmemesi kararının, sanıkların pişmanlık durumları, kişilik özellikleri, duruşmalardaki davranışları ve yeniden suç işleyip işlemeyecekleri göz önünde bulundurulmadan verildiğini savunarak, cezanın ertelenmesi için dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. 
Haydarpaşa Garı’nda, 28 Kasım 2010’daki yangının ardından, çatıda izolasyon yapan Zafer Ateş ve Hüseyin Doğan adlı işçiler ile çalışmayı yürüten şirketin sahibi İhsan Kaboğlu ve Hüseyin Kaboğlu hakkında “taksirle yangına sebebiyet vermek” suçundan, TCDD mühendisleri Suavi Günay ve mühendis Ayşe Kaplan hakkında ise “genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması” suçundan üç aydan bir yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 6 Aralık 2013’te biten yargılama sonunda, işçiler Ateş ve Doğan ile şirketin sahibi İhsan Kaboğlu hakkında 10’ar ay hapis cezası vermişti. Zararın karşılanmadığını ve suçun tarihi binaya karşı ciddi bir ihmal sonucu işlendiğini belirten mahkeme cezayı ertelememişti. Mühendisler Günay ve Kaplan ile şirket sahiplerinden Hüseyin Kabloğu ise beraat etmişti.

 “ASIL SORUMLULAR KORUNUYOR”
Konuyu gazetemize değerlendiren Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Haydarpaşa Garı, Liman alanı ve çevresini kapsayan bölgenin 2004’ten beri “rant” amacıyla yapılaşmaya açılmak istendiğini anımsatarak, “28 Kasım 2010’da dünyanın gözü önünde, İstanbul’un orta yerinde Haydarpaşa Garı’nın yakılması, Dönüşüm Projesi’nin meşrulaştırılması için atılan en cüretkar adım olmuştur” yorumunu yaptı.
“Kaza gibi gösterilmek istenen yangın”da, ihmaller zincirinin kasıtlı oluşturulduğu çok açık olmasına karşın, “asıl sorumlular görmezden gelinerek ve kasıt unsuru yok sayılarak” iki işçiye ceza verildiğini anlatan Muhcu, şöyle devam etti; “Koruma mevzuatına göre, 1.grup anıtsal yapıya her müdahalenin Koruma Kurulu kararları ve gözetiminde yapılması gerekirken, idarenin fiili uygulaması söz konusu olmuştur. Ayrıca, ihale yapılmadan işin uzmanı olmayan AKP Kadıköy İlçe Başkanının temizlik şirketine verilmesi bir skandaldır. Mesele iki işçinin ceza alıp almaması değildir. İki işçi üzerinden asıl sorumluların korunmasıdır. Yangının çıkışı ve anında müdahale edilmemesi yangının kasıtlı çıkarıldığını açıkça göstermesine rağmen yargının aldığı kararlarla suçun üzeri örtülmüş ve kamu vicdanı yaralanmıştır. Bir mahkemenin hukuk ve yasalar yerine siyasi baskı ile hukuksuzlukların, suçun ve bir yangının üzerini örtmesi düşündürücüdür.”
 
“Haydarpaşa için umutluyuz…”
Haydarpaşa Dayanışması olarak; yangınla ilgili davada yaşanan olumsuzluklara, yargıya siyasi operasyon ve baskılara rağmen hukuk süreci kararlılıkla takip edeceklerini vurgulayan Eyüp Muhcu, “Baskı ve şiddet politikaları ve uygulamaları artık toplumu yıldırmaya, susturmaya yetmiyor. Nerede yağma varsa orada halkın direnişi yükseliyor. Ve bizler bugün; sokağımız, mahallemiz, yaşam çevrelerimiz ve Haydarpaşa için dünden daha umutluyuz…” ifadelerini kullandı.

 
“ESAS SUÇLULAR YARGILANSIN”
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul Şube Başkanı Mithat Ercan, “Aslında tüm bunlar Haydarpaşa’nın halka kapatılıp sermayeye açılması sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmeli. “Sabotaj” demeyeyim ama o çatı yangınını, Haydarpaşa’ya dair planların bir parçası olarak yorumluyoruz. Gara kapıdan giremeyenler, çatıdan girmeye çalıştılar” yorumunu yaptı. Ercan, “Biz bu yangında değil o iki işçi arkadaşımızı, başındaki mühendisleri bile kusurlu görmüyoruz. Onların başında olanlar, Haydarpaşa’ya dair planları olanlar, bu yangının asıl sorumlularıdırlar. Asıl onlar yargılanmalı” dedi.
 

ARŞİV