Kent içi ulaşım sorunlarına odaklanan, WRI Türkiye'nin koordinatörlüğünü yürüttüğü Türkiye Sürdürülebilir Kent İçi Ulaşım Ağı (KAVŞAK) projesinin ortakları ve katılımcıları, Belçika’nın başkenti Brüksel’de temaslarda bulundu. Ziyaretin odağında, yerel yönetimler, farklı ulaşım türleri sağlayıcıları ve STK'lar arasında iş birliğinin sağlanması ile iyi uygulama örnekleri geliştirecek ortaklıkların kurulması yer aldı. WRI Türkiye Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Kıdemli Yöneticisi Dr. Çiğdem Çörek Öztaş ile projenin detaylarını ve hedeflerini konuştuk.
-Kavşak Ağı projesinin ayrıntılarından bahseder misiniz?
Kavşak Ağı, Sivil Toplum Aracı ve Medya Programı: Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından desteklenen Türkiye Kent İçi Sürdürülebilir Ulaşım Ağı Projesi çerçevesinde hayata geçirildi. Aktif Yaşam Derneği, UCLG-MEWA (Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı), UITP (Union Internationale des Transports Publics) ve YADA (Yaşama Dair Vakıf) ortaklığında yürütülüyor. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler olarak koordinasyonunu üstlendiğimiz Kavşak Ağı, kent içi ulaşımı çevresel, sosyal, ekonomik boyutlarıyla geliştirmek ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi oluşturmak amacıyla Türkiye’de kurulan ilk ağ. Sürdürülebilir kent içi ulaşım kapsamına giren ulaşım, iklim, çevre, kültürel ve sosyal konularda görev alan kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, akademi ve medya gibi farklı kurum ve kuruluşları bir çatı altında toplayan Kavşak’ın hedefi, kent içi ulaşım sorunlarını çözmek için iş birliklerini geliştirmek ve yerel yapılanmaları güçlendirmek.
-Projenin hedefleri neler?
2020’da hayata geçirilen Kavşak Ağı, 2023 sonunda tamamlanacak. Üç yılda, sürdürülebilir ulaşıma dair webinarlar ve e-öğreme modülleri geliştirilerek yaygınlaştırıldı, yerelde ulaşımla ilgili ihtiyaçlara yenilikçi çözümler getiren projeleri desteklemek üzere bir mikro hibe programı uygulandı. Mikro hibe programına, sürdürülebilir kent içi ulaşım alanında faaliyet gösteren STK’ların liderlerliğinde, belediyeler, üniversiteler, araştırma enstitüleri, odalar, birlikler ve özel sektör kuruluşları tarafından oluşturulan ortaklıklar başvuruda bulundu. Şeridi Paylaş, Güvenle Ulaş (Sakarya), Toplu Taşımaya Ulaşan Kadın – TOPUK (İstanbul), Oyun Alanlarına Güvenli Rotalar Projesi (İzmir), İzmit Çarşısı Bisiklet Kurye Ağı (İzmit) olmak üzere, toplam dört projeye destek verildi.
2022 yılının sonunda, yedi coğrafi bölgede, bölgesel paydaş diyalog çalıştayları ile birlikte bilgilendirme günleri düzenlenmeye başlandı. Bu yıl sonuna kadar da bu çalıştaylar devam edecek. Ekim 2023’te projenin mevcut çıktılarının paylaşılacağı ve paydaşlar arası diyalog ve stratejik iş birliğini geliştirilecek olan uluslararası bir etkinlik düzenlemeyi planlıyoruz. Bunların yanında projenin ana çıktıları olarak da sürdürülebilir kent içi ulaşım konusunda AB müktesebatı izlenip yorumlanacak; Sürdürülebilir Kent İçi Ulaşım Eylem Planı ile Beyaz Kitap hazırlanarak karar alma ve ulusal politika geliştirme süreçlerine katkı sağlanacak.
“KADIKÖY DAHA KOLAY ADAPTE OLABİLİR”
-Bu proje Kadıköy ve İstanbul’u nasıl etkileyecek?
WRI Türkiye olarak hedefimiz, sürdürülebilir şehirler yaratmak. Küresel araştırma ve saha deneyimlerimiz ile kentlerde yaşayan milyonlarca insana daha iyi bir yaşam kalitesi sunmak. 17 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında bunun için çalışmalar yürütüyoruz. Kavşak Ağı ile de toplumun tüm kesimlerinin erişebilirlik ve hareketlilik ihtiyacına cevap vermeyi hedefleyen, taşıt değil, insan odaklı, toplum ve ekosistem sağlığını gözeten ulaşım politikalarının ve uygulamalarının geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz.
Kavşak Ağı’nın 300’e yakın üyesi bulunuyor. Gerçekleştirdiğimiz yaygınlaştırma çalışmalarıyla da üye sayımızı her geçen gün arttırıyoruz. Ağ üyeleri kavşak.net üzerinden e-öğrenme modüllerine, webinarlara, ağ kütüphanesinde yer alan dökümanlara erişerek sürdürülebilir ulaşım konusunda kendilerini geliştirebiliyorlar. Bunun yanında her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz yıllık ağ toplantısında paydaşlar bir araya gelerek birbirleriyle tanışma ve işbirliği geliştirme fırsatı bulabiliyor. Mikro hibe programı kapsamında başvuru kriteri olarak STK ve belediyelerin birlikte başvurmasını ön koşul olarak duyurduk. Böylece her iki tarafın birlikte çalışma ve birbirlerinden öğrenme süreçlerini desteklemeye çalıştık. Yine gerçekleştirdiğimiz bölgesel bilgilendirme günleri ve çalıştaylarda ağ üyeleri ile biraraya gelerek yüzyüze tanışmaya, iş birliği geliştirmeye çalışıyoruz. Tüm Türkiye’yi kapsayan projeden, ağı takip eden ve etkinliklere aktif katılım sağlayan tüm üyeler çok daha verimli faydalanacaktır. İstanbul ve Kadıköy’den üye kurumlar da edindikleri bilgi ve deneyimi kendi paydaşları ile etkin bir şekilde paylaştıkları taktirde projenin çarpan etkisi de artacak.
-Yaya önceliğinin esas olduğu bir ulaşım modeli İstanbul ve Kadıköy’de mümkün mü?
Sürdürülebilir bir kent içi ulaşım sistemi için yaya öncelikli bir ulaşım yapılanması, en başta gelen koşul. Yaya ulaşımı, ulaşım hiyerarşisinde en önce gelen ulaşım biçimi. Bunun temel sebebi, hangi taşıtla ulaşımınızı sağlıyor olursanız olun, bahsi geçen taşıta erişmek için yaya olarak belli bir mesafe gitmek durumunda olmanız. Konforlu bir biçimde yaya olarak daha uzun mesafeler kat ediyor olmak ise o bölgenin yaya öncelikli olduğunun en büyük göstergesi.
İstanbul’un, yapılı çevrenin özelliklerine bakıldığında, oldukça heterojen bir kent olduğu söylenebilir. Burada kastettiğimiz, İstanbul’un ilçelerinin ve mahallelerinin tarihi, kültürel ve coğrafi özellikleri nedeniyle farklı dönemlerde, farklı şekillerde gelişmiş olmasından kaynaklı olarak birbirinden farklı sokak düzenlemeleri ve ulaşım önceliklerini bulunması. Kadıköy, bu anlamda yaya öncelikli ulaşım sistemine daha kolay adapte olabilecek bir özellik sergiliyor. Uzun bir sahile, pek çok park, yeşil alan, koru gibi kullanım alanlarına sahip, halihazırda yayalaştırılmış bir merkezi bulunan ve özellikle de çevre duyarlı, mahalle kültürünü ve yürümeyi seven bir yaşayan profiline sahip olduğu göz önünde tutulduğunda, Kadıköy’ün ulaşımda yaya önceliğini sağlayacak planlar yapmasının mümkün olduğu söylenebilir.