Heybelerinde masal biriktiren gezginler…

İbrahim Yılmaz ve Marion Dupeyrat, heybelerinde biriktirdiklerini Barış Manço Kültür Merkezi’nde sergiliyor…

24 Kasım 2016 - 14:37

Alper Kaan YURDAKUL
Asya’yı bisikletle gezerek topladıkları tecrübeleri, hikâyeleri ve masalları kitaplaştıran İbrahim Yılmaz ve Marion Dupeyrat, yolculuk esnasında çektikleri fotoğrafları, 20 Kasım itibariyle Barış Manço Kültür Merkezi’nde sergilemeye başladı. Heybemizden uçan masallar sergisi 2 Kasım'da uçurtma yapma atölyesinin ardından son bulacak. İkili yolculuk sırasında, yapımını öğrendikleri Asya tipi uçurtmaları ve masalları birleştirerek, “Uçurtma ve Masal Atölyesi” ile masalları çocuklara ulaştırabileceği bir hale getirmeyi amaçlıyor.

HUNİYİ TAKIP YOLA ÇIKTI
Uçan Masallar projesi, Güney Doğu Asya'da şekillenmiş. Tayland'ın kuzeyinde saha araştırmalarını yürütmekte olan etnoloji dalında doktora öğrencisi Marion Dupeyrat ve İstanbul'dan Tayland'a bisikletiyle hayallerinin peşinden pedallayan İbrahim Yılmaz'ın karşılaşmasıyla doğmuş. İbrahim Yılmaz doğma büyüme Kadıköylü. Çıktığı Asya turuna “Evimin önünden yani Kadıköy’den başladım.” diyor. “Pedalşörler” bisiklet grubu ile beraber kafalarına huniler takarak yola koyulmuşlar. Yılmaz kafalarına huni takmalarının sebebini şöyle açıklıyor. “Huni,yolculuk için tasarladığım logoya bir göndermeydi. Logo, ‘Aklımda bisikletimle delicesine dünyayı gezmek var.’ anlamı taşıyordu. Kafası dünya şeklinde, bisiklete binen bir karakter yapmıştım. Ve kafasında kask yerine huni vardı.” Marion ile tanışmadan önce yolculuğa Türkiye’de ki çocuklarla yapmak istediği tiyatral çalışmaları düşleyerek çıkarken; bunu, yolda topladığı anılar, masallar, hikayeler ve yolda edindiği tecrübeler ile yapmayı düşünüyormuş. Yolculuğunun bir kısmına arkadaşlarıyla, bir kısmına yalnız devam eden Yılmaz’ın 11 ülkeyi kapsayan Asya yolculuğu 600 gün sürmüş. Bu süre içerisinde 18.000 km yol kat etmiş. Yılmaz sırasıyla Türkiye, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Hindistan, Nepal, Sri Lanka’yı gezen Yılmaz, Marion ile Tayland’da tanışmış ve Myanmar, Tayland ve Kamboçya'yı gezmiş.

“HER ŞEY ÇOCUKLAR İÇİN”
Tayland'da mülteci statüsünde yaşayan, Karenni kabilesine ev sahipliği yapan Huay Sao Thao köyünde yaşayan Marion Dupeyrat’ın da etnoloji bilimini çocuklara aktarabileceği çalışmalar yapma planları varmış. İbrahim Yılmaz, Dupeyrat ile tanışmalarını ve birlikte yola çıkma sebeplerini şöyle anlatıyor: “Marion ile tanıştığımızda, Tayland'da bisiklet turumun son günüydü. O gün, Myanmar’daki Türk Şehitliğini bisikletimle ziyaret etmek için Arakan bölgesine oldukça yakın bir bölgeye sürme planım vardı. Şehitliğin bulunduğu Thayet Myo şehrine bisikletle yaptığım yolculuğun ciddi tehlike içermesine karşın yalnız gittim. Bir ay önce o rotanın ilk bölümünde İspanyol bir bisikletçi kılıçla saldırıya uğramış ve ağır yaralanmıştı. Dönüşümde Marion ile tanıştık. Birbirimiz sevdik. Marion, atölye çalışmaları ile etnolojiyi çocuklar için basit ve anlaşılır kılmayı; ben ise bisiklet yolculuğu boyunca topladığı tecrübeleri, hikâyeleri ve masalları dönüşünde aktivitelerle çocuklara ulaştırmak arzusundaydım. Bu ortak amaç uğruna birlikte hareket etme kararı aldık. Kenardaki son parasıyla ona bisiklet alıp, Kamboçya'nın tamamını beraber pedalladık. Şartlarımız aynıydı, yine aynı şartlarda yolculuğumuzu sürdürdük. Tapınaklarda çadır kuruyor, kendi yemeğimizi kendimiz yapıyorduk. Daha sonra Myanmar'da daha önce ziyaret edilmesi yasak olan Karenni halkının yaşadığı bölgeye tren yolculuğu yaptık, Tayland'ı ise motosikletle birlikte gezdik”

KİTAP ÇIKARDILAR
İbrahim Yılmaz, Marion ile tanışmadan Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde birkaç masal toplamayı başarmış. Bu masalları, çektiği fotoğraflarla anlamlandırmaya çalışırken Marion'la tanışıp, yollarını birleştirdikten sonra ise bu konuya daha çok odaklanmış. Marion’un etnolojist bakış açısı İbrahim’e çok şey katıp farklı bakış açıları kazandırmış. “Yolculuklarımızda her bisikletli gezgin gibi yerel halkla tanışıyorduk” diyen ikili, tanıştıkları herkese kendi toplumlarına ait masalları, mitleri, fıkraları ve efsaneleri sormuşlar. Bu kişiler bazen bir Budist rahip, bazen bir turizmci, bazen bir bakkal bazen bir köylü bazen bir öğretmen oluyormuş. Bazen İngilizce, bazen yerel dilden aşina oldukları kelimelerden, bazen işaret diliyle iletişim kurmuşlar. Topladıkları bu hikâyeleri Cyclist Türkiye Dergisi'nin sponsorluğunda “Heybemizden Uçan Masallar" adlı kitaplarında bir araya getirmişler. Yolculuk esnasında çektikleri fotoğrafları ise Barış Manço Kültür Merkezi’nde sergiliyorlar.

MASALLAR VE UÇURTMALAR
Sergi 2 Kasım’da çocuklar için Uçurtma Atölyesi ile son buluyor. “Masalların ve uçurtmaların dinamik yapısı, serüvenci olması, sınır tanımaması dikkatimizden kaçmamıştı.” diyen ikili, yolculuk sırasında, yapımını öğrendikleri Asya tipi uçurtmaları ve masalları birleştirerek Uçurtma ve Masal Atölyesi ile masalları çocuklara ulaştırabileceği bir hale getirmeyi başarıyor. Çocukların topladıkları masalları birbirine anlattığı ve masalları yeni diyarlara ulaştırmak için uçurtmaları kullandığı bu atölye çalışmalarında çocuklar, el becerisi, dinleme, anlatma gibi yeteneklerini geliştirirken aynı zamanda çok uzakta hiç tanışmadıkları arkadaşlarının dinlediği masallarla düşünüyor, onların gülüşlerine ortak oluyorlar.
İbrahim Yılmaz ve Marion Dupeyrat'ın, ziyaretçilerden küçük bir isteği var: "Genelde, çok uzaklardan bir hikâye veya masal duyduğumuzda, masalda geçen karakterleri ve olayları kendi dünyamızdan görsellerle, çevresel faktörlerle hayal ederiz. Nadiren bu masallar ve onları anlatan insanlarla, onların yaşayış biçimleriyle, masalın ait olduğu çevresel faktörlerle bağ kurabiliriz. Söylemek isteriz ki çok uzaklara ait fotoğraflar gördüğümüzde, oraya ait yaşamı kendi düşüncelerimizle açıklamayı çok seviyoruz. Şimdi bu sergideki fotoğraflara bakarken ipucu yakalamanız ve topladığımız masalları, o masalların gerçek sahipleriyle, onların yaşadığı çevreye ve yaşayış biçimlerine bakarken hayal etmenizi istiyoruz. Bu oyunun amacı, yeni figürlerle yaratıcılığınızı ve hayal gücünüzü geliştirmeniz yardımcı olmak..."

ARŞİV