CHP’li milletvekili Öğüt, geçtiğimiz hafta bir gencin kolunu kaybetmesine ve ölümle burun buruna gelmesine neden Heybeliada’da yaşanan sağlık skandalını Meclis gündemine getirdi.
Geçtiğimiz haftaki sayımızda “Heybeliada’da sağlık isyanı” başlığıyla yayınladığımız haberde, Ada’da hastane bulunmaması nedeniyle bir gencin ölümden dönmesi ve kolunu kaybetmesi üzerine Ada sakinlerinin yaşadığı isyanı sayfalarımıza taşımıştık. CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de Heybeliada’yı ayağa kaldıran sağlık skandalını, TBMM gündemine taşındı.
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, son olarak 22 yaşındaki Ali Mert Baltacı'nın ölümle burun buruna gelerek kolunu kaybetmesiyle bir kez daha gün yüzüne çıkan sağlık hizmeti sorununu hazırladığı önergeyle Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sordu.
Heybeliada’da sadece hafta içi saat 17:00’a kadar normal sağlık hizmeti, 17:00-22:00 arası ve hafta sonları acil yardım hizmeti verilmesinin ancak geri kalan saatlerde hiç bir sağlık hizmeti sunulmayışının kabul edilemez olduğunu ifade eden Öğüt, bunun gerekçesini sordu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başta olmak üzere, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde de sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu vurgulayan CHP’li Öğüt, adada 7 gün 24 saat sağlık hizmeti olmamasının anayasa aykırı olup olmadığı sorusunu da yöneltti.
CHP İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan’ın 25 Temmuz 2012 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na yazı yazarak ada halkının 24 saat hizmet esasına göre sağlık hizmet verilmesini, tam donanımlı kara ambulansı taleplerini ilettiğini bunun yanı sıra il sağlık müdürlüğüne de defalarca başvuruda bulunduğunu ancak hiç bir yanıt alamadığını ifade eden Öğüt, “Dilekçelere yanıt verilmemesinin gerekçesi nedir?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Öğüt önergesinde ayrıca şu soruları yöneltti::
-Bakanlığınıza ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü'ne yapılan sağlık hizmeti başvurularının dikkate alınmayışının söz konusu gencin kolunu kaybetmesinde ve hayati tehlikesi bulunmasında rolü olduğunu düşünüyor musunuz?
-Yaralı gencin ailesi ve yakınları 112 ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, ilk müdahalenin Deniz Lisesi'nde yapıldıktan sonra yaralının askeriyeye ait bir bot ile İstanbul’a getirildiği ve Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatırıldığını ifade etmişlerdir. İl Sağlık Müdürlüğü ise bir açıklama yaparak, adada 7gün 24 saat olmak üzere bir ambulans bot, iki 112 Kara ambulansı hizmet verdiğini söylemiştir. Ne var ki adadaki Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulans botun arızalı olduğu, yaralı yakınlarının ve görgü tanıklarının ifadelerinde belirtildiği gibi tutanaklara da yansımıştır. Bu bağlamda, adadaki ambulans botun arızalı olmasının gerekçesi nedir; ihmali olanlar kimlerdir; gerekli araştırma yapılıp ihmali bulunanlar tespit edilip, gereken ceza uygulanacak mıdır?
-Sağlık Bakanlığı’na bağlı Burgazada Aile Sağlık Merkezi, Burgazada Sağlık Evi, Büyükada Merkez Aile Sağlık Merkezi, Heybeliada Aile Sağlık Merkezi, Kınalıada Aile Sağlık Merkezi, Kınalıada Sağlık Evi'nin yalnızca mesai saatleri içinde hizmet verdiği doğru mudur; doğru ise 7 gün 24 saat sağlık hizmeti verilmemesinin gerekçesi nedir; bu sorunun düzeltilmesi için ne yapılması planlanmaktadır?
ADALILARIN SAĞLIK SORUNLARI ÖNEMSENMİYOR
Adalarda yaşanan sağlık sorunları nedeniyle 20 yılı aşkın süreyle Ada Dostları Derneği’nin başkanlığını yapan Perihan Ergun da bir açıklama yaptı.
Cumhuriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada; Adalar’daki birçok sorunda ulaşımdaki aksaklıkların büyük yer tuttuğunu vurgulayan Perihan Ergun, “Son sayıma göre Adalar’da devamlı oturanların sayısı 14 bin 450. Bu sayı yazlıkçıların mekânlarına dönüşüyle 60-70 bini buluyor. Tatil günlerinde anakaradan yerli ve yabancı günübirlikçilerin gelişleriyle 90, bazen de 100 bine ulaşıyor. Birçok kez o günlerde Adalar’da çözümü güç sorunlar yaşanabiliyor. Örneğin, ilk akla gelen, yüzme bilmeyenlerin denize girerken kıyıların birden derinleşmesinden habersiz oldukları için boğulma tehlikesi geçirmeleri. Bir de çamların altında piknik yaparlarken mangal veya ateş yakmaları. Bu ve daha birçok önemli konuda idari önlem eksiklikleri nedenleriyle üzücü olaylar yaşanabiliyor” dedi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Adalar’da daimi oturanların araç-gereç, ulaşım ve en önemlisi sağlık sorunlarının nedense Sağlık, Turizm ve Ulaştırma bakanlıklarınca hiç önemsenmediğine dikkat çeken Ergun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Heybeliadalı CHP’den milletvekili Sayın Haluk Eyidoğan’ın, Sağlık Bakanlığı’nın Adalar’ın sağlık sorununa eğilmesi için çokça uyarma çabası gösterdiğini öğrendim. Dileğim, sorunlarımızın devlet tarafından önemsenmesidir. Geçen hafta birçok kez yaşadığımız bir acı olayla gene yüreklerimiz yandı. Heybeliada’da 22 yaşında Ali Mert Baltacı evlerindeki bir ailevi tartışma sırasında öfkelenerek dirseğini kapı camına vurunca kolu ağır biçimde yaralanıyor. Ailesiyle arkadaşları acil yardım istedikleri halde bu olmadığı gibi doktor da bulunamıyor. Neyse ki Deniz Kuvvetleri’nin aracı imdada yetişip yaralıyı anakaradaki hastaneye ulaştırdıysa da yaralı gecikme nedeniyle kolunu kaybediyor. Çünkü; son yıllarda Heybeliada Sanatoryumu, Büyükada Sağlık Merkezi kapatıldıktan sonra, her ne kadar dispanserlere Kartal’daki Yavuz Selim Hastanesi’nden günlük pratisyen hekimler gönderiliyorsa da onlar da saat 16, en geç 17’de Ada’yı terk ettikleri için işimiz Yaradan’a kalıyor. İşte bu nedenlerle gönül verdiğim Burgazadası’nda 13 yıl kış-yaz oturmuşken yaşlanmanın getirdiği arazlarla vaktinden önce bu yerel sorunlarla yaşamımı yitirmemek için istemeyerek de olsa kışlığıma dönüş yaptım. 15 bine yakın kişinin Adalar’da gönüllülükle veya zorunlu olarak yaz-kış oturmakta olduklarının devletçe önemsenerek sorunların giderilmesi en büyük dileğim.”