İçerde çocuk var!

Anneleri cezaevinde olduğu için, parmaklıklar arasında yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası cezaevi çocuklarının oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için proje başlatıldı

24 Nisan 2015 - 11:00

Gökçe UYGUN
Uçurtmayı Vurmasınlar filminin küçük Barış’ını anımsıyorsunuzdur. Kadınlar hapishanesinin  neşe kaynağı, ‘zoraki mahkum’ Barış… Onun gibi binlerce çocuk var cezaevlerinde. Onlar için bir de sosyal proje; “İçerde çocuk var”.
Proje, Yusuf Öztürkkan'ın önderliğinde 24 gönüllü arkadaşın, yaşadıkları dünya için bir iyilik yapmak isteği üzerine başladı. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren Öztürkkan’ın Bakırköy Kadın Cezaevi'nde yine cezaevindeki kadınlara katkı sağlamak üzere kurduğu bir dikim atölyesi bulunuyor. İşi gereği cezaevine girip çıkarken çocukların hayatlarına da tanık olan Öztürkkan, böyle bir gönüllü proje başlatmayı düşünüyor ve kolları sıvıyor. Daha sonra, merkezi Kadıköy’de bulunan Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’na ulaşan Öztürkkan ve arkadaşları, projeyi vakıf çatısı altında sürdürüyor.
Projedeki amaç net; Türkiye genelindeki 7 kadın ceza infaz kurumundaki anaokullarının iyileştirilmesi… Cezaevi çocuklarına öğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurarak cezaevi içinde özgür bir yaşam alanı yaratmak…
Zira Türkiye’deki 7 tane kadın ceza infaz kurumunda yaklaşık 5 bin kadın mahkum var. Bunlardan 370 kadın mahkum, 0-6 yaş arası çocuklarını kendi yatağında yatırarak cezaevinde büyütüyor. Cezaevinde doğan ya da annelerinin kucağında parmaklıklar arkasına gelen, cezaevlerinin masum çocukları, hayatlarının en önemli evrelerini yaşıtlarının sahip olduğu birçok şeyden yoksun, olumsuz koşullarda geçiriyor. Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda, çeşitli suçlardan mahkum, yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların, bu süreçte yaşadıkları deneyim, hayatlarının sonraki dönemlerini özellikle ergenlik ve gençlik yıllarını ne yazık ki derinden etkiliyor. Koğuşlar kalabalık olmasın diye her koğuşa sadece bir çocuğun konulduğu cezaevi çocuklarının oyuncak ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok.

İlk adım İstanbul’ da
Örneğin, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nde mahkum anneleriyle cezaevinde yaşayan 0-6 yaş arası 53 çocuk var. Bakırköy Cezaevi’ndeki çocukların bir kreşi var ancak bu kreşin de iyileştirilmesi, eğitici oyuncak ve kitaplarla yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Projenin ilk adımı da Projenin ilk adımı Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle İstanbul Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı. Tüm mimari ve inşaat hazırlıkları tamamlanan anaokulunun yaklaşık 3 ayda  tamamlanması hedefleniyor. Daha sonra  Türkiye’de bulunan diğer Kadın cezaevlerine de anaokulu kazandırılacak. Böylece proje ile cezaevi çocukları,  kreş, oyuncak ve oyun arkadaşlarına kavuşacaklar.

‘’Çocuklukları hapsolmasın…’’
Yusuf Öztürkkan, ‘’İçeride yetenek var, içeride umut var… Çocuğun gelecekteki hayatını etkileyecek tüm kişilik alt yapısının 6 yaşına kadar oluştuğu gerçeği göz önünde bulundurulursa bu çocukların içerde dinledikleri hikayeleri değil çocukluklarını yaşamalarını istiyoruz. Bu projede herkes gönüllü. Kimse tek kuruş almıyor, herkes yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyor. Bu aslında bir amaç uğruna nasıl bir anda organize olabileceğimizi de gösterdi hepimize. İçerdeki masum çocuklar hepimizin kalbine girdi ve duyan herkesin de kalbine girmeye devam ediyor’’ diyor.

COCUK yazıp 4528’ e SMS gönderildiğinde, projeye 10 TL tutarında katkı sağlıyor.  Banka bağışı için; Vakıfbank Kadıköy Şubesi, Şube kodu 012 Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TL) TR 94 0001 5001 5800 7303 0490 01
www.icerdecocukvar.com
 

ARŞİV