Depremin hemen ardından Arama Kurtarma ekibi BAK Kadıköy ile arama kurtarma çalışmalarında yer alan Kadıköy Belediyesi, hızlı bir şekilde organize olarak hem ilçede yardım kampanyası başlattı hem de deprem bölgesine gönderdiği ekiplerle yaraların sarılmasına destek oldu. Depremin ardından yaklaşık 45 gün geçmiş olmasına rağmen yaraların sarılması için çalışmalar devam ediyor. Hatay’da Gezici Aşevi ve Malatya’da mobil aşevi kuran belediye Samandağ’da kurduğu koordinasyon merkezi ile hem çadır kuruyor hem de gıda, sıcak yemek, hijyen malzemesi desteği veriyor.
Kadıköy Belediyesi Kurumsal İletişim Müdürü Serkan Taşkent 12 gün boyunca Hatay Samandağ’da destek ve yardım çalışmalarında yer aldı. Taşkent’e neler gözlemlediğini sorduk.
28 Şubat’ta gittim, 11 Martta da geri döndüm. Ben gittiğimde arama kurtarma çalışmaları bitmiş, cenazeler defnedilmişti. 12 gün gün Hatay Samandağ ilçesi Sutaşı Mahallesi’nde kaldık. Kadıköy Belediyesi olarak Sutaşı Ortaokulu bahçesini organizasyon merkezi olarak belirledik. Giden arkadaşlarımız da okulun bahçesine kurulan çadırlarda konaklıyor. Orada organize oluyorlar.
Günlük talepler ve elimizdeki imkânlara göre yaptığımız işler de değişiyor. Örneğin şimdiye kadar 700’den fazla çadır kurduk. Çadır sağlandıkça arkadaşlarımız çadır kurmaya devam ediyor. Onun dışında gıda kolisi dağıtımı yapıyoruz. Gün içinde sahada gözlemlediğimiz talepleri topluyor ertesi gün de o talepleri karşılamaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Ekiplerimiz orada hem erzak hem de kahvaltılık dağıtımı yapıyor. Bunun dışında hastalık veya yaşlılıktan dolayı spesifik ihtiyaçlar da oluyor. Bu tür ihtiyaçların da tedarik edilmesini sağlıyoruz. Bizim oradaki depomuzda gıda, çocuklar için mama, bez ve hijyen malzemeleri var ve onların da dağıtımını yapıyoruz.
Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nden bölgeye giden arkadaşlar da, kadınlar ve çocukların ihtiyaçlarını karşılama konusunda çalışmalar yapıyor.
“AYAKTA KALAN BİNA YOK”
Hatay'a minibüsle gittik. Dolayısıyla belli bir yerden sonra yıkımları gözlemleyebiliyorsunuz. Ben Adapazarı depremini de gördüm, oradaki enkaz halini de biliyorum ama Samandağ’da Adapazarı ile kıyas kabul etmeyecek bir yıkım var. Adapazarı depreminde de yıkım ve can kaybı çok fazlaydı ama ayakta kalan binalar vardı fakat Antakya, Samandağ ve Defne’de ayakta kalan bina yok. Şehirdeki yaşantı tamamen bitmiş durumda. Sadece Samandağ ve Defne’nin görece yüksek noktalarına kurulmuş belli başlı siteler ve evler ayakta ama ovadaki evler yıkılmış durumda ya da içine girilebilecek halde değil.
Samandağ’da zaten sürekli köylerde geziyoruz. Gün içinde üç aracımız dolaşıma çıkıyor ve her araç için komşu mahalleleri yani köyleri tercih ediyoruz. Samandağ merkezde çadır talebi artık çok fazla gelmiyor ama köyler ulaşılması zor yerler. Samandağ’ın merkezinde yaşayan insanların bir kısmı da köylere gitmiş. Dolayısıyla o köylerin ihtiyaçları da mevcut nüfusu çok fazla aştığı için talep geliyor. Seralarda yaşayanlar var. 20-25 kişinin serada bir arada yaşadığını gördük. Aynı şekilde 24 metrekarelik çadırlarda 20-25 kişi yaşıyor onları rahat ettirmek için ikinci bir çadır vermeye başladık. Günde ortalama 50-60 tane çadır talebi alıyoruz.
“EN TEMEL İHTİYAÇ SU”
Tuvalet, su, temizlik. Her yere su verilemiyor. Su konusunda ciddi bir sıkıntı var. Tuvaletlerdeki su da tankerlerle getiriliyor. Konteyner tuvaletlerin kullanım kapasitesinin üzerinde kullanılıyor ve bunların hem temizliğinin sağlanması hem de su sağlanması ile ilgili sıkıntı var.
Yavaş yavaş başlanıyor fakat enkazların kaldırılması çok uzun zaman alır. Çünkü ayakta kalan bina yok gibi. Bu binada yaşam sürdürülebilir diyebileceğiniz bina sayısı 3-5 tane.
Öyle bir veri yok fakat kaymakamlıktan aldığımız bilgiye göre Kadıköy’e deprem bölgesinden gelen 2 bin kişi var. Deprem bölgesinden ayrılanlar var fakat geri dönenler de var. Yani bir süre bir akrabasının yanında kalıp tekrar bölgeye dönen insanlar da var. Bu da ihtiyaç taleplerini güncel kılıyor.
Iğdır Valiliği Samandağ’dan sorumlu olmuş. Mamak Belediyesi’nin çalışmaları var. İBB’nin konteyner kenti ve reviri var. The Word Kitchen Center isimli kuruluşun mutfağı var.
Gönüllüler olmasa hiçbir ihtiyaçları karşılanmayacaktı diyebilirim. Gönüllü birçok insan var özellikle çocuklar için çalışmalar yapıyorlar. Örneğin gönüllü öğretmenler kreş oluşturmuşlar. Biz de onlara boya kalemi, oyun hamuru gibi malzemeler tedarik ettik. Bölgeyi bilen, başka yerlerde yaşayıp depremden sonra bölgeye gelen gönüllüler bize çalışmalarımızda çok yardımcı oldu. Örneğin Bir Takım Gönüllüler isimli gönüllü topluluğu Kadıköy Belediyesi’ne deprem bölgesine gönderilmesi için topladığı bağışlarla toplam 220 çadır teslim etti. Bizim arkadaşlarımız bu çadırların kurulumunu yaptı. Bir Takım Gönüllüler ekibinden arkadaşlar, çadırların kurulması aşamasında da çalışmalara gönüllü olarak katıldı.
Evet kesinlikle. Çünkü hem bölgeyi biliyor, hem insanları tanıyorlar. Kimin neye ihtiyacı var ön bilgileri var.
Söylediğim gibi ben akut zamandan sonra gittim. Ve en donuk bakışların olduğu zamana denk geldim. Bundan sonra ne yapacağız sorusunun dahi sorulmadığı, tek gayenin günlük ihtiyaçlarının giderilmesi olduğu bir dönemdi. “Çarşıya inmekte zorlanıyorum çünkü gidersem eşimin dostumun apartmanının yıkıldığını göreceğim ve onu görmek istemiyorum” diyen de var; tam tersini “Gidiyorum ki belki bir tanıdık güzel yüze denk gelirim. Onun da hayatta olduğunu görürüm” diyen de var.
Evet biz ihtiyaç listesini oradan gelen taleplere göre sürekli güncelliyoruz. En çok çadır talebi geliyor. İkinci sırada da gıda talebi oluyor. Diğer ihtiyaçlar çok değişken olabiliyor. Örneğin bir ara içme suyu ihtiyacı vardı. İhtiyaçlar çok güncel ve başa sarabiliyor. Yani kıyafet bir dönem ihtiyaç değilken sonra olabiliyor. En temel ihtiyaç su. İnsanların çamaşırlarını yıkayabileceği, duş alabilecekleri suya ihtiyaçları var. Öte yandan havalar ısınıyor. Yaz aylarında Hatay çok sıcak olacak haziran sıcağında bu insanlar ne yapacak, nasıl yaşayacaklar bunlar da muamma. Samandağ’daki insanlar çadırkent ya da konteyner kent istemiyor. Evinin, mülkünün olduğu yerden ayrılmak istemiyor. Kısaca ihtiyaçlar önümüzdeki günlerde yine değişebilir. Biz bölgenin gereksinimlerine göre listeleri sürekli güncelliyoruz.
“İNSANLAR GERİ DÖNMEK İSTİYOR”
Kadıköy Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğünden İlker Ayaşoğlu da 20 gün boyunca Hatay Samandağ’da yardımların organize edilmesi için çalıştı. Yeniden Samandağ’a gitmeden önce Ayaşoğlu’ndan da bilgi aldık.
Arama kurtarma ekibinin döndüğü gün ben de Samandağ’a gittim. Önce çadır kurulumuna başladık. Onun dışında erzak kolisi ve hijyen kiti dağıtımı yapıyoruz. Yemek TIR’ımızda günde 4-5 bin kişiye iki öğün yemek dağıtımı yapıyoruz.
Öğlen yemeği dağıtımı yok ama gün içinde çorba dağıtımı oluyor.
İnsanlar orada da yiyor ama artık daha çok tencereler veya kaplarla gelip yemeklerini alıyor ve kendi çadırları ya da bahçelerinde yiyorlar. Yani insanlar aileleriyle toplu bir şekilde yemek istiyor.
Samandağ’ı insanlar bırakmıyor, bırakmak istemiyor. Birincisi Samandağ bütün kültürlerin bir arada yaşadığı bir yer, insanlar başka bir yerde yaşamak istemiyor. Maddi gelir sağlayabilecekleri bahçeleri, seraları burada. Depremden hemen sonra gidenler de geri dönüyor. Ve geri dönenlerin de çadır ihtiyaçları var.
Ben ağır hasarlı binaların yıkıldığını gördüm ama herhangi bir enkaz kaldırma çalışması görmedim.
Çok fazla var. Hemen hemen her enkazın başında spreylerle telefon numarası yazılmış. Enkaz kaldırılırken aranıp bilgi verilmesini istiyorlar. Birkaç ağır hasarlı bina yıkılırken bekleyen insanlar gördüm. Gidip konuşamadım ama orada beklemesinin iki sebebi var. Ya içerden çıkartabileceği bir şey varsa onu bekliyor ya da orası artık ailesinin mezarı…