İki sanık 10 yıldır firari
Ülke tarihinin en büyük katliamlarından biri olan Suruç katliamı 10 yıldır aydınlatılamadı. İki sanığın hala firari olduğu davanın avukatlarından Ruken Gülağacı, “İlk günkü taleplerimiz devam ediyor” diyor
Savaştan yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmeye ve çocukların yaralarına merhem olmaya giden 33 kişi, 20 Temmuz 2015’te Urfa’nın Suruç kentindeki Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde İŞİD’li Abdurrahman Alagöz’ün üzerindeki bombayı patlatmasıyla yaşamını yitirdi; yüzlerce kişi ise yaralandı. Ülke tarihinin en büyük katliamlarından biri olan Suruç saldırısı, tartışmalı yargı süreciyle de 10 yıldır gündemden düşmüyor.
3 GÜN SONRA GİZLİLİK KARARI
Soruşturmaya katliamdan 3 gün sonra gizlilik kararı getirildi. Ailelerin ısrarlı çabası ve imza kampanyalarıyla katliamdan neredeyse 2 yıl sonra dava açıldı. Bu iki yılda nasıl bir soruşturma yürütüldüğü kamuoyuyla paylaşılmadı. Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İlk duruşma 4 Mayıs 2017’de Hilvan’da Urfa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içerisindeki Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme cezaevinde görüldüğü için duruşmalar aileler için de cezalandırmaya döndü. Aileler ancak davanın 6. yılında, öldürülen yakınlarının eşyalarına kavuşabildi.
7 BİN 500 TL PARA CEZASI
Ankara Gar Katliamı’nın da sorumlularından, cezaevindeki tek sanık Yakup Şahin, ailelerin taleplerine rağmen hiçbir duruşmaya getirilmedi. Dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal hakkında “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi, ceza 12 takside bölündü. Katliamın 22 Ekim 2021 tarihinde görülen 21’inci duruşmasında Yakup Şahin’e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Kararda, firari sanıklar İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin aranmaları ve ifadelerinin alınmamış olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar verildiği kaydedildi. İki sanık hala firari.
“SİYASİLER MAHKEMEDE KONUŞMALI”
Üç sanıkla başlayan yargılamada iki sanığın hala yakalanmadığına dikkat çeken Suruç davası avukatlarından Av. Ruken Gülağacı süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
“Dava aslında 2021 yılında Ankara Gar katliamından tutuklu Yakup Şahin’in Suruç davasından da ceza almasıyla sonuçlandı ancak hala firari sanıklar bakımından devam etmekte ve bu süreç bizim için önemli.
Devam eden davada da ilk gün hangi taleplerde bulunuyorsak bugün de benzeri ve neredeyse aynı taleplerle devam ediyoruz; dosyadaki eksik evraklar, eksik bağlantılar, eksik video görüntüleri bizim için hala en önemli talepler. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, Ümit Özdağ gibi Haziran – Kasım 2015 tarihlerine dair üstü kapalı beyanlarda bulunan siyasetçilerin de mahkeme önünde dinlenmesi taleplerimiz reddedildi. Zira bu bir katliam dosyası, adaletin yerine gelmesi, tüm sorumluların tespit edilmesi, toplumsal barışın sağlanması için de önemli. Biz bunu 2015 yılından beri defalarca dile getirdik, sürece dair bilgileri olan tüm siyasilerin mahkeme önünde katliamın faillerinin ortaya çıkarılması için sorumluluk alması gerekir.”
REDDİ HAKİM YAPILDI
Suruç davasının bir diğer önemli yanı ise, mahkeme heyetine reddi hakim talebinde bulunulmasıydı. Bunu talep eden 10 aileye “mahkemeye hakaretten” dava açıldı. Dava hala sürerken reddi hakim talebine dair Av. Gülağacı şunları söylüyor:
“Dosyada çeşitli zamanlarda hakimin reddi taleplerinde bulunduk ve bunun nedeni mahkemenin etkili bir yargılama süreci için çaba sarfetmemesidir. En temel delillerin dosyaya istenmemesi, sanığın duruşma salonuna dahi getirilmemesi, cezaevi kampüsü içinde duruşma yapılması gibi mahkemenin bağımsızlığını etkileyen hususlar en temel red gerekçelerimizdi.
Her ne kadar mahkeme hakimin reddi talebini ciddiye almasa da Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi davayı kapatırken davadan el çektiğini, firari sanıklar yönünden yargılamaya devam edemeyeceğini çünkü sanık vekilleri arasında bir husumet olduğunu iddia etti.”
Suruç katliamı davası 27 Kasım’da Şanlıurfa Adliyesi’nde devam edecek.