Kadıköy Belediyesi’nin, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA 2013) kapsamında finanse edilen “Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Kapasitenin Geliştirilmesi Hibe Programı’na” yaptığı başvuru sonuçlandı. Kadıköy Belediyesi, Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi ile hibe almaya hak kazandı.
Projenin detaylarını paydaşlarla paylaşmak için, Dünya İklim Değişikliği ile Mücadele Haftası’nda, 24 Ekim Salı günü Tasarım Atölyesi Kadıköy’de bir toplantı düzenlendi. Kadıköy Belediyesi Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi (KİEP) Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’na Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcıları, Kadıköy mahalle muhtarları, iklim değişikliği alanında faaliyet yürüten kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerinden yöneticiler, uzmanlar, akademisyenler katıldı.
EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ
Toplantının açılış konuşmasını Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu yaptı. İklim değişikliği konusunun dünyadaki en büyük sorunlardan biri olduğunu söyleyen Nuhoğlu, “En son Paris’te yapılan toplantıda ABD imzasını çekti ve ben bu sürece katılamayacağım dedi. Küresel ısınmanın daha yoğun yaşandığı bu dönemde dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip, en çok enerjiyi kullanan bir ülkenin, ‘ben imzamı geri çekiyorum’ demesi aslında dikkat çekilmesi ve tartışılması gereken bir konu. Peki, Türkiye’de iklim değişikliği, doğayla uyum, tarım, organik tarım, insanların ihtiyaçlarını ne kadar karşılıyor? Emin olun bu sabahki haberlerde balık türlerinin yok olmasına ilişkin tek kelime yok. İklim değişikliğinin daha çok insan tarafından farkına varılması gerekiyor. Daha az enerji kullanabilmeyi yaygınlaştırmak, teknolojinin toplum tarafından kabul edilmesini ve desteklenmesini sağlamak zorundayız. Yaz mevsimlerinde önceden evlerimiz serin olurdu, çevremizde daha çok bina olduğu için şu an yazları daha sıcak geçiyor. Klimaya karşı olmamıza rağmen evlerimize klima taktırmak zorunda kalıyoruz. İstanbul’da klima kullanmadan da geçinebilecek bir iklime sahibiz ama dikkat edin bütün evlerde iş yerlerinde her yerde klimalar var ve bunlar korkunç derecede enerji tüketiyor.” diye konuştu.
Katılan herkese teşekkürlerini ileten Nuhoğlu, “Bundan sonraki süreçte bu tür toplantıların devamını sağlamakla beraber daha iyi şeyler yapıp böyle şeylere dikkat çekmeye çalışacağız” dedi.
Aykurt Nuhoğlu’ndan sonra söz alan Kadıköy Belediyesi Strateji Müdürlüğü personeli mühendis Damla Muhcu, Türkiye’de İklim Değişikliği Alanında Kapasite Geliştirme Hibe Programı hakkında bilgilendirme sunumu gerçekleştirdi.
“İSTANBUL’DA HAZIRLIK YOK”
Toplantının devamında Yeşil Düşünce Derneği’nden Çevre Mühendisi Menekşe Kızıldere ve Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dç. Dr. Semra Cerit Mazlum, İklim Değişikliği ile Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolü başlıklı bir sunum yaptı.
İlk sözü alan Menekşe Kızıldere, iklim değişikli konusunda yerel yönetimlere çok fazla görev düştüğünü ifade ederek, kentlerdeki sağlık, eğitim, ulaşım ve diğer kamu hizmetlerinin iklim değişikliğinden etkilendiğini vurguladı. Buna karşın birçok kentin iklim değişikliğine karşı hazırlıksız olduğunu dile getiren Kızıldere, “İstanbul’da buna dair bir plan yok. Kurumlar arasında bir yetki karmaşası var” diye konuştu.
“DAHA FAZLA GÖREV DÜŞÜYOR”
Kızıldere’den sonra söz alan Dç. Dr. Semra Cerit Mazlum da 2015 yılında yapılan Paris Antlaşması’nda yerel yönetimlerin iklim mücadelesinin içine dâhil edildiğini söyledi.
İklim değişikliği mücadelesinde yerel yönetimlerin çok önemli bir aktör olduğunu ifade eden Mazlum, “Yerel yönetim ulaşımın organize edilmesinin birinci aktörü. İklim değişikliği konusunda sorumlulukları ortaya çıkıyor. Alt geçitler, metrobüs hatları, metro hatları yoğun yağışlarda ulaşılmaz hale geliyor. Demek ki yerel yönetimler iklim değişikliğini iyi planlamalı” diye konuştu.
“Dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşıyor. Türkiye’de de durum farklı değil” diyen Mazlum, “İklim değişikliğiyle ilgili uluslar arası anlaşmalar yapılıyor ama bunların tabana yayılması gerekiyor. Yerel yönetimler de kentlerde hayatı düzenlediği için. İklim değişikliği konusunda yerel yönetimler daha fazla görev almalı” dedi.
Toplantının son konuşmasını ise Kadıköy Belediyesi Çevre ve Kontrol Müdürü Şule Sümer yaptı. Kadıköy Belediyesi’nin iklim değişikliği konusunda birçok çalışma yürüttüğünü söyleyen Sümer, şu bilgileri paylaştı: “Ekolojik kreş yaptık. Bisiklet yollarımızı 15 kilometreye çıkardık. Sahrayıcedit Yaşlı Evi’nde ısı pompası yaptık. Kalamış Atatürk Parkı’nda solar aydınlatma sistemi kurduk.”
PROJE HAKKINDA
15 Eylül 2017 tarihinde uygulanmaya başlayan ve 12 ay sürecek olan projenin genel hedefini, Kadıköy Belediyesi’nin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik çabalarını belediye personeli ve Kadıköy sakinlerinin aktif katılımını sağlayarak bütüncül bir yaklaşımla güçlendirmek oluşturuyor. Projeyle beraber ayrıca, ihtiyaç temelli sürdürülebilir planlar geliştirmek, Kadıköylüler arasında sürdürülebilir bir yerel sahiplenme platformu oluşturmak ve 3-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik sürdürülebilir bir eğitim programı geliştirmek hedefleniyor.
Projenin temel paydaşları ise belediye çalışanları, Kadıköy Kent Konseyi, sivil toplum kuruluşları, Kadıköy mahalle muhtarları, gençler ve çocuklar başta olmak üzere Kadıköy’de yaşayan, Kadıköy için çalışan ve iklim değişikliğinden etkilenen herkesi kapsıyor.