Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonunun 60. Dünya Kongresi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odasının ev sahipliğinde, "Dünya için Kırmızı Kod" teması ile 4-6 Eylül'de İstanbul'da düzenlendi. Kongrede doğal afetlere karşı peyzaj mimarlarının katkıları ve bu alanla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmeler değerlendirildi. Kongreye katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, mega kent İstanbul’un iklim krizi ve diğer afetlere karşı nasıl dirençli hale getirileceği hakkında konuştu.
“İSTANBUL’DA ETKİLERİ ARTACAK”
Kentlerin, iklim krizinin hem en büyük faillerinden hem de en büyük mağdurlarından olduğunu ifade eden İmamoğlu “2024 yılında, 50 şehri kapsayan bir çalışmada ortalama sıcak hava dalgası aralığının, 1960'lı yıllara göre, yaklaşık 46 gün daha uzun olduğu tespit edildi. Bu bir örnek bile, önümüzdeki yıllarda kentlerde iklim değişikliğinin olumsuzluklarını en aza indirmeye yönelik çok ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini anlatmaya yetiyor” dedi.
“Yer aldığı iklim kuşağı ve yüksek nüfusu sebebiyle, İstanbul’un da iklim krizinin etkilerini yaşadığını ve önümüzdeki yıllarda bu etkilerin hızla artacağını söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “İstanbul olarak, ‘Code Red for Earth’ sloganının son derece yerinde bir çağrı olduğunu farkındayız ve iklim krizinin oluşturacağı mağduriyetlere dair, kapsamlı sosyal ve mekânsal politikaların geliştirilmesini en önemli hedeflerimizden biri olarak değerlendirdiğimi belirtmek isterim. C40 üyesi olan İBB, Ekim 2019’da ‘Deadline 2020 Taahhüdü'nü imzalamış ve İstanbul’un 2050 yılına kadar, karbon nötr ve iklim değişikliğine dirençli bir şehir olma hedefini kabul etmiştir. İstanbul’da sera gazı emisyonlarının azaltılması, en önemli stratejilerimizden biri olarak çalışılmaktadır. Azaltım alanında kalıcı çözümler üretmek adına, kentsel alanda düşük emisyon bölgeleri oluşturmayı hedefliyoruz ve kent içerisinde toplam 20 kilometrekare olacak şekilde, pek çok noktada düşük emisyon bölgelerinin oluşturulması için çalışmalar yürütüyoruz.”
KENTSEL ISI HARİTASI
İstanbul Vizyon 2050 planı kapsamında; aşırı sıcak dalgaları, sel ve taşkınlar gibi afetlere yönelik olarak kent altyapısının uyum kapasitesinin artırılması, iklim risklerine karşı kırılganlığının azaltılması için alt eylemler belirlendiğini aktaran İmamoğlu, şöyle devam etti: “Aynı zamanda kentsel ısı adalarına yönelik çalışmalarımızı yapabilmek için, detaylı kentsel ısı haritası çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. İstanbul’da yeşil çatılar, yağmur göletleri gibi uygulamaların yaygınlaştırılması ve yeni yapılarda gri su planlaması da hedeflerimiz arasında. Kirlilikle mücadelede ve iklim değişikliği konularında sorumluluğun adil paylaşımı için, iklim adaletinin sağlanması da bizim için en önemli tema başlıklarımızdan biri. Bu doğrultuda, iklim risklerinden etkilenmesi beklenen toplumsal grupların belirlenmesi ve kırılganlıklarının azaltılması, ortaya çıkabilecek ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi de alt çalışma başlıklarımız olarak plan kapsamında çalışılmaktadır.”
“SORUMLULUĞU DERİNDEN HİSSEDİYORUZ”
Küresel ölçekte gerçekleşmekte olan iklim krizinin zararlarını azaltmak, kentlerin adaptasyonu güçlendirmek ve etkilerini yönetebilmek için “İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı”nı hazırladıklarını ifade eden İmamoğlu, “Bugün, bu kongrede de ele alınan ‘Code Red for Earth’ teması, bizlere gezegenimizin karşı karşıya olduğu acil ekolojik tehditleri hatırlatıyor. İklim kriziyle mücadele etmek, sürdürülebilir bir geleceği inşa etmek için birlikte hareket etmeliyiz. Bu noktada yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin iş birliği içinde çalışmasının, şehirlerimizi daha dirençli, daha yaşanabilir ve daha sürdürülebilir kılmada üstlendiği kritik rolü vurgulamak istiyorum. İstanbul olarak, bu sorumluluğu derinden hissediyor ve bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.