İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Deprem Seferberlik Planı”nı açıkladı. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıda İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Pelin Alpkökin, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkan Prof. Dr. Ayşe Erdinçler, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar da sunum yaptı.
Kahramanmaraş depremlerinin bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: “Bu büyük afetin ve afette yaşadıklarımızın hepimize yüklediği çok derin bir sorumluluk var. Artık hayatımıza eskisi gibi devam edemeyeceğimizi hepimiz çok net olarak biliyoruz. Deprem bu topraklar için bu kadim coğrafya için bir realitedir. Bir gerçekliktir. Bu topraklarda milyonlarca yıl önce depremi oluşturan mekanizmalar dünyanın var olması sürecinde oluştu. Milyonlarca yıl boyunca da var olmaya devam edecek. Bu tarafını değiştirmeye hiçbirimizin gücü yetmez, depremleri durduramayacağınıza göre milletçe depremde can kayıplarına uğramamak büyük bir pişmanlık duymamak için bir devlet olarak da gelecekte ayakta kalabilmek için deprem dirençli ve yerleşim alanları ve deprem dirençli kentler yaratmak zorundayız.”
“İNİSİYATİF ALIYORUZ”
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak güçlü bir inisiyatif alıyoruz, düzeni değiştiriyoruz. Düzeni değiştirmek zorundayız.” diyen İmamoğlu, “2019 tarihinden bugüne biz özellikle imar rant siyaset düzenine karşı bir duruş içerisindeyiz. Bunun dışında hareket ediyoruz. Bu sebeple deprem konusunda en ileri en cesur adımları atabilecek konumda olmak zorunda olduğumuzun farkındayız. Bu konumuzun gereğini yerine getirme çabamızın yetmeyeceğini, bana bunu daha da yükseklere taşımak zorunda olduğumuzun da farkındayız. O bakımdan deprem konusunda yapılması gereken her ne var ise yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Deprem dirençli İstanbul için yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve gerçek anlamda beka meselesidir. Tarih boyunca İstanbul'u nasıl vurduysa yine vuracaktır. Gününü saatini yılını bilmiyoruz ama hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki deprem bu kentte yaşanacaktır.” diye konuştu.
'MARMARA DEPREM KONSEYİ’ KURALIM”
“Gelin, İstanbul ve bütün Marmara bölgesini depreme hazırlamak üzere bir ‘Marmara Deprem Konseyi’ kuralım. Yıllardır hükümetimize yaptığım çağrıyı, bugün buradan bir kez daha tekrarlıyorum: Bakanlıklar, valilik, İBB, ilçe belediyeleri, ilgili sektörlerin meslek grupları, STK’lar ve üniversitelerle birlikte bir oluşum planlayalım. Hükümetin ve Marmara bölgesindeki tüm yerel yönetimlerin uzlaşmasıyla oluşacak bu saygın ve güçlü konseye, gerekli özerkliği ve uygun çalışma koşullarını sağlayalım. Onlar, bize ortak akılla bir yol haritası hazırlasınlar. Mühendisliğinden planlamasına, lojistiğinden sağlık stratejisine, sosyal alanda yapılması gerekenlerden yönetsel-hukuki boyutlara kadar her düzeyde yapılacak işler bilimsel yaklaşımla tanımlansın. Hangi kurumun ne düzeyde görev alacağını belirleyelim ve hızlı bir süreç işletelim. İstanbul ve Marmara deprem seferberliğini bilimsel, planlı ve kararlı adımlarla başlatalım. İBB böyle bir organizasyon içinde üzerine düşen her görevi sonuna kadar yapmaya hazırdır. Çünkü, bu en doğru ve en sağlıklı yoldur.”
“BÜTÇEMİZİ REVİZE EDECEĞİZ”
İBB olarak harekete geçmek için ideal koşulların oluşmasını beklemediklerine vurgu yapan
İmamoğlu, “Uzmanlarla birlikte hazırladığımız ‘Deprem Eylem ve Müdahale Planı’yla birlikte, deprem hazırlıklarımızı bugünden itibaren daha ileri bir aşamaya taşıyoruz. Bu hareket planına uygun olarak, afet hazırlık dahil, bütçemizi revize edeceğiz. Ne kadar artırabiliyorsak, zaruri harcamalarımız bir yana konulmak şartıyla, deprem için ayıracağız. Önümüzdeki 3 ayda, içerisinde enerji, su, barınma ve atık gibi kritik ihtiyaçların hazır olduğu 30 deprem parkını daha halkımıza kazandıracağız. Tahliye yollarındaki güçlendirme faaliyetlerimiz ile afete müdahalenin etkin olmasını sağlayacağız.” dedi.
“MALİYETİNE GÜÇLENDİRME YAPACAĞIZ”
İstanbul İmar Yönetmeliği’nin revizyon çalışmasını bu ay itibariyle İBB Meclisi’ne sunacaklarını altını çizen İmamoğlu, “Bu noktada önemli bir başlık da yapıların, iskan-yapı kullanım izni verildikten sonra, belirli periyotlarda denetlenmesi konusunun bir an önce hayata geçirilmesidir. Bunun mutlaka imar mevzuatı içerisinde yer alması gerekmektedir. Tüm ilçe belediyelerimizle gerekli yazışmaları yaptık ve onları ortak eylem planı oluşturmaya davet ettik. Şayet ruhsatlı, iskanlı bir binaya sonrasında herhangi bir müdahale edilmişse, bu bir suçtur ve bizler kamusal sorumluluğumuz ile bu suça meydan vermeyeceğiz. Güçlendirme çalışmalarımıza, Meclis’e sunduğumuz yönetmelik önerisi ile başladık. ‘İstanbul Güçleniyor’ sistemi kuruyoruz. Bu sistem ile hızlı taramaya başvuran ve güçlendirme önerisi alan binalardan başlayıp maliyetine güçlendirme yapacağız. Kısmi ve kapsamlı güçlendirmeye ilişkin ayrı bir yönetmelik hazırlıyoruz. Bu yönetmelikte riskli bina analizi ve hızlı bina taraması sonuçlarına göre, güçlendirme kapsamında olacak yapılar için yapım süreci ve finansman modelleri tarif edeceğiz. Hızlı taramayı yaygınlaştıracağız” bilgilerini paylaştı.
“7 BİN 850 HEKTARA ÇIKARTACAĞIZ”
Kahramanmaraş Depremi sonrası hızlı tarama sistemine başvuran sayısının 110 bini geçtiğini aktaran İmamoğlu, “Bu konuda hızlı hareket edebilmek ve bu işi yaygınlaştırmak için, meslek odaları ve ilgili paydaşlarla birlikte ilerleyeceğimiz bir protokol yaptık. Bu sürecin daha da yaygınlaştırılması için, merkezi idare tarafından mevzuat çalışması yapılmasını öneriyoruz. Ruhsatsız, iskansız binalar ile ilgili acilen bir arada çalışmaya koyulmalıyız. Bütüncül konut politikaları yaklaşımı dahilinde, Mart ayında, kendi mülkiyetimizde bulunan proje ve
ruhsatlandırma süreci bitmiş alanlarda, ilk etapta 5 bin birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini atıyoruz. Orta vadede, 10 bin konutun daha inşa sürecini başlatacağız. Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında su deposu, foseptik çukuru, güneş paneli, alet ve gereç dolabı, çöp toplama alanı, çadır yerleşim alanı gibi tüm detayları planlıyoruz. Lojistik merkezlerimizi belirledik, ihtiyaçlarımızı tespit ettik. İstanbul’un mevcutta sahip olduğu, AFAD’ın belirlediği 2 bin 450 hektar alanı, 2,2 kat artırarak, 7 bin 850 hektara çıkartacağız” dedi.
“İstanbul depreminden yıkılmadan, depreme yenilmeden çıkmak için yeni bir merkezi hükümet- yerel yönetim-sivil toplum iş birliği inşa etmemiz gerekiyor. Bunun için yeni bir siyaset, dinç ve taze bir sistem kurmamız gerekiyor. Bu artık, yaşamsal bir zorunluluktur” diyen İmamoğlu, birlikte çözülmesi gereken konuları şöyle sıraladı:“Marmara Deprem Konseyi’nin kurulması. İBB deprem bütçesinin revizyonuna destek. İstanbul’un depreme dirençli hale getirilmesi için mevzuat çalışmalarının yapılması. Yapı güçlendirme konusuna ilişkin yasal düzenleme için, merkezi yönetimle işbirliği ve finans desteği. Hızlı tarama yönteminin, mevzuata konarak yaygınlaştırılması. Boş konutların kullandırılması programına ilişkin yasal, yönetsel düzenlemeler. Deprem sonrası toplanma ve geçici barınma alanlarının tam donanımlı bir şekilde fiziki altyapılarının geliştirilmesi için merkezi idare ile eşgüdüm. İstanbul’un iletişim, elektrik, enerji gibi tüm altyapı sistemlerini depreme dirençli hale getirmek için, ilgili aktörlerle birlikte çalışma. İstanbul özelinde yasa çalışması.”
Toplantıda ayrıca; 1999 yılından önce yapılan ve hala yürürlükte olan imar planlarının güncel jeolojik- jeoteknik etütlere göre revize edilmesi, toplanma alanları, geçici barınma alanları ve 1. derece tahliye koridorlarının imar planlarına işlenmesi ve bunlarla ilgili plan değişikliği yapılmasının yasaklanması önerilerinde bulunuldu.