Milyonlarca kişiyi ilgilendiren ve önümüzdeki günlerde yasalaşması beklenen İmar Barışı Düzenlemesi’nin detayları belli oldu. Basına açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki “Sosyal bir fayda sağlıyoruz. Vatandaş devletiyle helalleşiyor, barışıyor. Mahkemelik durumlar, ihtilaflar tamamen bitiyor. Parasını ödeyerek kullandığı hizmetleri almaya devam ediyor.” açıklamalarını yaptı. Peki, İmar Barışı Düzenlemesi neler getiriyor, kimler faydalanabilecek?
-31 Aralık 2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmış yapılar imar barışına başvurabilecek ve Yapı Kayıt Belgesi alacak.
-İmar barışı kapsamında, iskânsız yapılar kayıt altına alınarak iskân verilecek. Su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilecek. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilecek.
-Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi’nin ve maliklerin yarısının onayı alınması halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecek.
-İmar barışı için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kuruluşlara başvurulabilecek. İmar barışı için son gün 31 Aralık 2018 olarak belirlendi ve bu tarihe kadar başvuru yapılabilecek. Bakanlar Kurulu’nun bu süreyi 1 yıl uzatma hakkı olacak.
-Yapılan tespit sonucunda arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden yüzde üç oranında kayıt bedeli alınacak. 100 metrekarelik bir ev için ödenecek tutar 2 bin 250 liradan başlayacak. Lüks konutta Yapı Kayıt Belgesi alma bedeli 5 bin liraya kadar çıkacak. Ancak, cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis işlemi için bedelin iki katı ödenecek.
-Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanacak.
-Hâzine’ye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tahsis edilecek. Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerinin talepleri üzerine taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılacak. Bu durumda elde edilen gelirler bu maddenin ikinci fıkrasına göre genel bütçeye gelir kaydedilecek.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN KULLANILACAK”
İmar barışı hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İmar Barışı düzenlemesinin yasalaşmasının ardından yapılan başvurular sonucunda büyük bir gelir beklendiğini de dile getirdi. Bakan Özhaseki, beklenen gelirin yaklaşık 40-50 milyar lira arasında olduğunu vurguladı. Buradan belediyelerin de vergi kazancı sağlayacağını belirten Özhaseki, şunları söyledi: “Burada bir başka fayda bundan sonra belediyeler arsa üzerinden değil konut üzerinden ya da iş yeri üzerinden vergilerini alacaklar. Toplamda büyük bir gelir elde edeceğiz. Önümüzdeki günlerde vatandaşların müracaatlarıyla elde edilecek gelir yaklaşık olarak ortaya çıkacak. Bu gelir 40-50 milyar lira arası bir seviyeden aşağıda olmayacak gibi görünüyor. En önemli tarafı da aylardır düşündüğüm bir konu, bu bedel kentsel dönüşüm için kullanılacak. Yani depreme hazırlık için kullanılacak. Elde ettiğimiz geliri, belediyelerimize kentsel dönüşüm yatırımlarında 3 yıl geri ödemesiz kredi olarak kullandıracağız. Bir taraftan şehirlerimizi dönüştürüyoruz bir taraftan da 500 bin birimin yıkılıp yeniden yapılması demek, en az 150 milyar lira civarında piyasaya para girmesi anlamına gelir. Bu da önemli bir ekonomik gelişme olarak önümüzde duruyor.”
“SAĞLIKSIZ KENTLER YASALLAŞACAK”
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Pınar Giritlioğlu düzenleme hakkında Gazete Kadıköy’e açıklama yaptı. “İmar barışı adı altında sözü geçen düzenleme bir imar affıdır.” diyen Giritlioğlu, “1980’lerde ard arda çıkan ve ülkemiz kentlerinin yüzde 80’inin yasadışı gelişmesine sebep olan imar aflarından hiçbir farkı yoktur. İmar barışı adı altında yapılan seçim yatırımı, afet riski altında büyük bir güvenlik sorunu yaşayan sağlıksız kentlerin yasadışı durumunu yasallaştırmaktan ve ekonomik kaynak sağlamaktan başka bir amaca hizmet edemez.” dedi.
Bakan Haseki’nin açıklamalarını da değerlendiren Giritlioğlu, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüme sadece ekonomik kaynak olarak bakan bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Göz ardı edilen toplum ve toplumun can güvenliği sorunu, kentsel dönüşümün en temel noktasıdır. Bakan ise 100-150 milyar TL’den söz etmenin dışında, modele ilişkin bir açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Kaldı ki, imar barışı ile kentlerin sağlıklılaştırma adına yapılması gereken ile kentsel dönüşümü birlikte telaffuz etmek imkânsızdır.”
“ORMANLAR VE SU HAVZALARI DA TEHLİKEDE”
“Ortada resmi bir tasarı hala yok. İlgililer, tasarıyı kamuoyuyla paylaşmaktan kaçınarak, kamu yönetiminde şeffaflık ilkesini ihlal ediyorlar.” diyen Giritlioğlu, bu düzenlemenin, kentlerin ve toplumun tüm yaşam kaynakları adına çok ciddi bir tehdit oluşturacağına dikkat çekti. Giritlioğlu, “Yıllardır sistematik biçimde sürdürülen ve ormanları, kıyı alanlarını, su havzalarını, sit alanlarını ve Boğaziçi’ni yağmalayan ve talan eden anlayışın ödüllendirileceğini söylemek mümkündür. İmar barışı denilen imar affı, kentlerin, doğanın ve toplumun kıyım yasasıdır.” şeklinde konuştu.
“KAÇAK YAPILAR AZALMAZ ARTAR”
Bir radyo programına açıklamalarda bulunan TMMOB Mimarlar Odası Eypü Muhcu da düzenlemenin depreme dayanıksız binaların sayısının artmasını sağlayacağını, ‘Nasıl olsa af geliyor’ bakış açısıyla yeni kaçak binaların yapılacağını belirtti. Muhcu, “Türkiye’de 19 milyon konut ve 2 milyona yakın işyeri var. Bunların yüzde 60’ı kaçak. Burada toplanacak miktarın çok büyük olduğunu görebiliyoruz. İmar afları kaçak yapılaşmaları önlemez, tersine azdırır. Kaçak yapılaşmalar ödüllendiriliyor mantığı içinde insanlar daha çok kaçak yapmak istiyor.” dedi.