Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre imara aykırı yapılar yüzde 50’nin üzerinde. Bu da yaklaşık olarak 13 milyon bağımsız birime tekabül ediyor. Yine bakanlığın yaptığı bilgilendirmeye göre yapılardaki mevcut aykırılıkların büyük çoğunluğu 1950-2000 yılları arasındaki yapılaşmalardan kaynaklanıyor.
HANGİ YAPILAR FAYDALANACAK?
31 Aralık 2017 tarihinden önce ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel alanlardaki tüm yapılar İmar Barışı kapsamına alındı. Sadece Boğaziçi Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgesi ile İstanbul Tarihi Yarımadanın Sultanahmet ve Süleymaniye çevresi ve Gelibolu Tarihi Alan’da belirlenen yerler bu kapsamın dışında tutuldu. Ayrıca başkasına ait taşınmazlar üzerinde yapılan yapılar ile hazineye ait olup sosyal donatı için tahsisli arazi üzerindeki yapılara yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek.
KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ OLACAK MI?
İskan alınamadığından kat mülkiyeti kurulamayan yapılarda yapı kayıt belgesi alındıktan sonra aşağıdaki koşullarla cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecek:
-Yapı kayıt belgesi alındıktan sonra maliklerin tümünün muvafakat etmeleri ve varsa umumi hizmete ayrılan yerlere denk gelen alanların terk edilmesi şartıyla, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın, tapuda bu yapıyla ilgili cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecek.
-Yani kat mülkiyetinin kurulması için maliklerin tamamının anlaşması ve imar planında, yol, yeşil alan, park gibi alanların terk edilmesi gerekecek. Bu durumda, daha önce yapı kayıt belgesi bedeli olarak ödenen bedel kadar bir bedel daha ödenecek.
HAZİNE ÜZERİNDEKİ YAPILARIN DURUMU?
Hazine taşınmazı üzerindeki yapılara da yapı kayıt belgesi verilebilecek. Hazine taşınmazı üzerindeki yapı sahipleri yapı kayıt belgesi aldıktan sonra yapının bulunduğu arsayı satın almak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat edebilecek ve yıllardır kullandıkları arsalarını rayiç bedel üzerinden satın alabilecekler.
NELER DEĞİŞECEK?
İmar Barışı’ndan faydalanan ve yapı kayıt belgesi alan yapılara elektrik, su ve doğal gaz bağlanabilecek. İmar Kanununa göre alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen para cezaları iptal edilecek. Yapı kayıt sahipleri kendi mülklerini ekonomik bir değer olarak gösterebilecekler.
MÜRACAATLAR NASIL YAPILACAK?
-Vatandaşların kendi rızası ile müracaatı ve kendi beyanı esas alınacak.
-Müracaatlar e-devlet sistemi üzerinden veya Bakanlığın yetkilendireceği kuruluşlara başvurularak yapılabilecek ve başvurular e-devlet sistemi üzerinden takip edilebilecek.
-Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri de bu konuda vatandaşlara danışmanlık hizmeti verecek.
Kadıköylüler için de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde irtibat ve başvuru ofisi açıldı. İmar Barışı'ndan faydalanmak isteyen vatandaşlar haftaiçi günlerinde başvuru yapabilecek. Ofis 31 Ekim'e kadar hizmet verecek.
SON TARİH NE ZAMAN?
Başvurular 31.10.2018 tarihine kadar devam edecek.
BEDEL NASIL HESAPLANACAK?
Yapı kayıt belgesi başvuru bedeli; arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden konutlarda yüzde 3, ticari kullanımlarda ise yüzde 5 olacak şekilde hesaplanacak.
SON ÖDEME TARİHİ NE ZAMAN?
Yapı kayıt belgesi bedeli en son 31.12.2018 tarihinde kadar yatırılabilecek. Gerek görülmesi halinde başvuru ve ödeme süresi Bakanlar Kurulu’nca bir yıla kadar uzatılabilecek.
BELGESİ ALINAN YAPI YENİLENEBİLECEK Mİ?
Alınacak yapı kayıt belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olacak. Yapı kayıt belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanacak ve düzenlenen yapı kayıt belgesi imar açısından herhangi bir kazanılmış hak sağlamayacak.
“DÜZENLEME GERİ ÇEKİLMELİDİR”
Öte yandan meslek örgütleri yasaya tepki göstermeye devam ediyor. TBMM gündemine getirilen torba yasa içerisinde bulunan imar affı düzenlemesine ilişkin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz 9 Mayıs 2018 tarihinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu tasarı ile yeterli mühendislik hizmeti almadığı için depreme dayanıklı olmayan binaların meşrulaşacağını ifade eden Koramaz açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülkemizde, 1950’li yıllardan itibaren uygulanan neoliberal ekonomik politikalar sonucu, kentlere yönelen kontrolsüz ve hızlı göç ve beraberinde gelen kaçak yapılaşma hazine arazilerinin işgaliyle başlamış daha sonra tarım alanlarına, kıyılara, ormanlara, meralara, yaylak ve kışlaklar ile doğa koruma alanlarına doğru genişlemiştir.
Cumhuriyet döneminde 14 kez imar affı çıkarılmıştır. Bu aflar toplumda kanun dışı uygulamaların bir şekilde yasallaştırılacağı algısının pekişmesine neden olmaktadır. Halen ülkemizdeki yapı stokunun yüzde 60’ı kaçak yapıdır.
Sağlıklı kentleşmenin ve güvenli yapılaşmanın birinci derecede sorumlusu olan iktidar, mülkiyet, yapı grubu ve yapı sınıfı gibi idari ve teknik konuları mal sahibinin beyanına bağlayan tasarı ile bilimi, tekniği ve uygulayıcıları olan mühendis, mimar ve şehir planlama mesleklerini inkâr ettiği gibi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini de yok saymaktadır.
Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini seçim odaklı hesaplarınıza alet etmeyin ve derhal bu tasarıyı geri çekin.”