“Benim için futboldan önce her zaman Fenerbahçe var” diyen Feryal Pere, Gazete Kadıköy’de yazmayı Evimde sohbet etmek gibi bir şey” olarak tarif ediyor
“Benim için futboldan önce her zaman Fenerbahçe var” diyen Feryal Pere, erkeklerin ‘işgal’ ettiği bir alanda futbol ile ilgili yazılar yazıyor. Pere, Gazete Kadıköy’de yazmayı “Evimde sohbet etmek gibi bir şey” olarak tarif ediyor
Erhan DEMİRTAŞ
En fanatik Fenerbahçeli’yi bile kıskandıracak kadar Fenerbahçe aşığı olan Feryal Pere, Gazete Kadıköy’de yazacağı yazılarla Fenerbahçe ve Kadıköy sevdasını Kadıköylülerle paylaşıyor. Çalışma odasına futbol efsanesi Arjantinli futbolcu Maradona, iyi futbolu kadar 2006 Dünya Kupası maçında Marco Materazzi’ye attığı kafa ile hafızalara kazınan Fransız futbolcu Zinedine Zidane ve Fenerbahçeli Gökhan Gönül’ün fotoğraflarını asan Pere, “Futbol uzun yıllar boyunca erkek oyunu olarak tarif edildiği için bu konuda konuşmak sadece erkeklere özgüymüş gibi anlaşılıyor. Ama kadınlar da pekala bu konuda bir söz söyleyebilir” diyor.
Feryal Pere kimdir, kendini nasıl tanımlar?
Meslek hayatıma gazeteci olarak TRT’de başladım. TRT’den sürüldükten sonra reklamcı oldum. Kanal D ve Star Tv’de marka direktörlüğü görevlerinde bulundum. Radikal Gazetesi’nde bir dönem köşe yazısı yazdım. Şimdi ise NTV Spor’da marka direktörlüğü yapıyorum. Çok sevdiğim bir arkadaşımın tarifiyle çok iş yaptım ama Fenerbahçe kişiliğim, yaptığım işlerin hepsini bastırdı. Ama şunu çok net söyleyebilirim; adımın sürekli Fenerbahçe ile anılması beni mutlu ediyor.
Türkiye’de çok fazla kadın spor yazarı ya da yorumcusu yok. Bu sizin için dezavantaj mı?
Sadece ülkemizde değil, dünyada da çok az sayıda kadın spor yazarı var. Futbol uzun yıllar boyunca erkek oyunu olarak tarif edildiği için bu konuda konuşmak sadece erkeklere özgüymüş gibi anlaşılıyor. Ama kadınlar da pekala bu konuda bir söz söyleyebilir. Kadınlar, erkeklerin baktığı açıdan bakmadan daha iyi şeyler yazabilir ya da söyleyebilir. Kadınların erkekler tarafından işgal edilen bir alana girmesi bizim için kesinlikle dezavantaj. Erkekler bize şunu diyor: “Burnunuzu bir buna sokmamıştınız.” Bir avuç olsak da bu işi yaptığım için hiç pişman değilim.
Kadıköy’e Fenerbahçe maçları dışında gelir misiniz?
Elbette. Annemin evi Kadıköy’de. O’nu ziyaret etmek için Kadıköy’e geliyorum ama benim için Kadıköy’e geçmemin başlıca sebebi Fenerbahçe’dir.
İspanya’da Barcelona kenti Barcelona takımıyla, İngiltere’de Liverpool kenti Liverpool takımıyla özdeşleşmiştir. Türkiye’de de Beşiktaş semti Beşiktaş takımı ile… Kadıköy’ün de Fenerbahçe ile özdeşleştiğini söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle haklısınız. Avrupa’da bu anlamda sınıfsal ve etnik temelleri çok keskin olan ayrımlar var. Ama bizde bu alanda derin ayrımlar yok. Kadıköy’ün Fenerbahçe ile özdeşleştiğini çok açık söyleyebilirim. “Burası Kadıköy buradan çıkış yok” sözü de bunu çok net ortaya koyuyor.
“FUTBOL SIĞINDIĞIN BİR ŞEY”
Futbol ile yaşam arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Futbol sadece futbol değildir. Sığındın veya sana sığındığını hissettiğin bir şeydir. Futbol delisi biri değilim ama futbol izlemeyi çok severim. Avrupa’daki klüplerin maçlarını seyrederim. Ama benim için futboldan önce her zaman Fenerbahçe var.
Kadıköy ve Fenerbahçe’de neler değişti?
Stat büyüdükçe, imkanlar artıkça fiziksel değişiklik oluyor ama sevgi ve destek hiç değişmiyor. Fenerbahçe sevgisinin olumlu anlamda değiştiğini söyleyebilirim. Bizim için Fenerbahçe büyük bir neşedir. Düşünsenize maç zamanlarında büyük bir şenlik havası oluşuyor. Bağdat Caddesi’nde çubuklu formalarıyla binlerce taraftar karnaval havası içinde maç saatinin gelmesini bekliyor. Bunu görmek, bu havayı solumak çok güzel bir duygu.
“EVİMDE SOHBET ETMEK GİBİ”
Yerel bir gazete olan Gazete Kadıköy’de yazmak nasıl bir duygu?
Harika bir duygu. Gazete Kadıköy’de yazacağım sosyal medyada duyurulunca bir taraftar “Başkent gazeteciliği zordur ama siz bunu başarırsınız” diye bir şey paylaşmıştı. Bu söze ilk etapta anlam veremedim. Sonra anladım. Tabi ki bir Fenerbahçeli için başkent Kadıköy’dür. Gazete Kadıköy’de yazmak evimde sohbet etmek gibi bir şey. Kendimi çok rahat ve samimi hissediyorum, bu da beni mutlu ediyor. Asli işim dışında sadece Fenerbahçe’yi yazıyorum ve konuşuyorum. Bu kimlikle anılmaktan ve ileride böyle hatırlanacak olmaktan çok mutluyum. Gazete Kadıköy’de yazacağım yazılar aracalığıyla Kadıköylüler ve Fenerbahçelilerle buluşmak bana çok heyecan veriyor.
“MEĞER BABAMMIŞ”
Lefter abiyi kaybettiğimizde o kadar üzüldüm, o kadar ağladım ki... Babam öleli 19 yıl oldu. Meğer Lefter abi benim babammış. Yaşı belliydi, hastaydı ama öldüğünde babamı kaybetmiş gibi üzüldüm. Lefter gerçek bir efsanedir. Keşke sihirli bir şey olsa da efsaneler çok yaşasa.