İşçiler hakları için buluştu

Ekmek ve Onur Gazetesi tarafından düzenlenen Kenan Budak İşçi Buluşması’nın dördüncüsü Kadıköy’de gerçekleşti

01 Ağustos 2017 - 15:16

Aylık gazete Ekmek ve Onur’un bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Geleneksel Kenan Budak İşçi Buluşması bu yıl Kadıköy’de gerçekleşti. Etkinlik için 30 Temmuz Pazar günü, Barış Manço Kültür Merkezi’nde bulunan çeşitli iş kollarından işçiler, haklarını ve sorunlarını konuştu. 12 Eylül darbesi sonrası, bir pusuda katledilen İlerici Deri-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Kenan Budak için hazırlanan sinevizyonla başlayan etkinlik İşçi Güvenliği Meclisi’nden Doç. Dr. Emre Gürcanlı ve Ekmek ve Onur Gazetesi temsilcisi Pelin Kahiloğulları’nın katılımıyla düzenlenen panelle devam etti.

TÜRKİYE KÜRESEL HAKLARDA SON ONDA

“İşçi Sınıfının Durumu ve Yeni Dönem Görevlerimiz” adlı panelde ilk konuşmacı Doç. Dr. Emre Gürcanlı oldu. Gürcanlı konuşmasında, uluslar arası kuruluşların verileriyle Türkiye işçi sınıfının durumu hakkında tespitlerde bulundu.  Uluslar arası Sendikalar Konfederasyonu’nun 2017 Küresel Haklar İndeksi başlıklı, dünyada ülkeleri işçi sınıfının hakları, hukuksal konumları, sendikalara ve işçi liderlerine dönük saldırılar, çalışma saatleri ve benzeri pek çok açıdan kıyaslayan raporuna değinen Gürcanlı, 97 göstergeye göre, 1’den 5’e kadar puanlanan raporda Türkiye’nin bu puanlama cetveline göre 5. Kategoride olduğunu söyledi. Gürcanlı’nın akrtardığına göre 5. kategori en kötü kategori ve felaketin daha doğrusu sınıflandırmanın bile yapılamadığı 5+ ülkelerinden biraz iyi. Yine aynı rapora göre Türkiye; Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Filipinler, Kolombiya, Kazakistan, Kore Cumhuriyeti, Guatemala,  ve Bangladeş’le birlikte işçiler için en kötü 10 ülkeden biri.

EN UZUN MESAİ TÜRKİYE’DE

Gürcanlı’nın aktardığına göre, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre Türkiye, mesainin en uzun olduğu ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Rapora göre haftalık 50 saat ve üzerinde çalışanların oranı yüzde 43’ün üzerinde. Türkiye’den sonra “İş-yaşam” dengesinde en kötü performans gösteren ülkeler ise yüzde 28,8 ile Meksika, yüzde 27,1 ile Güney Kore. Yıllık olarak bakıldığında OECD, ortalama çalışma süresinin bin 765 saat olarak belirlenmesine rağmen Türkiye’de toplam çalışma süresi bin 855 saat.

Gürcanlı, Çalışma Bakanlığı’nın duyurduğu “sıfır kaza” kampanyasının ardından geçen iki ay içinde 353, OHAL’in ardından geçen bir yıl içinde ise 1963 işçinin yaşamını yitirdiğine de dikkat çekti.

KRİZİN FATURASINI İŞÇİLER ÖDÜYOR

Panelin ikinci konuşmacısı Ekmek ve Onur Gazetesi Temsilcisi Pelin Kahiloğulları ise hükümetin sıklıkla kullandığı “kriz teğet geçti” sözlerini değerlendirdi: “Kriz sermaye açısından teğet geçse de işçi sınıfına teğet geçmedi. İşçilerin haklarının nasıl kesildiğini, çalışma koşullarındaki değişiklikleri hala daha görebiliyoruz. Özellikle şu an Türkiye’de dış borcun 400 milyar doları aştığı, kişisel borçların da giderek arttığı bir dönemdeyiz. İşçi sınıfı gününü kurtarabilmek için kredi kartlarını doldurmak zorunda. Durmadan borçlanmak zorunda. Türkiye kapitalizmi de aslında kendini devam ettirebilmek için borçlanıyor. Türkiye kapitalizmi bu büyüme oranlarını yüksek tutabilmek için sürekli işçi sınıfının haklarına el uzatıyor. Durum budur. Bu da karşımıza taşeronlaşma ve güvencesizlik olarak çıkıyor.”


ARŞİV