İŞÇİLER SOKAKLARDA DİRENDİ!

Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, bu yıl da polis şiddetinin en yoğun yaşandığı tarihlerden biri olarak hafızalara kazındı.

07 Mayıs 2014 - 09:19
                                          
Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Etkin Haber Ajansı /ETHA
1977’de yaşanan 1 Mayıs katliamının ardından emekçiler için özel bir anlamı olan Taksim Meydanı bu yıl da Birlik Mücadele ve Dayanışma gününün bayram havasında geçirmek isteyen geniş kitlelere kapatıldı.
İstanbul Valiliği’nin “kamu düzeninin ciddi olarak bozulabileceği” gerekçesiyle mitinge izin verilmediğini açıkladığı Taksim’e çıkan bütün yollar araç ve insan geçişine kapatıldı; deniz, kara ve raylı toplu ulaşım araçlarının tümü iptal edildi; Unkapanı ve Galata köprüleri kapatıldı. Avrupa yakasında çok geniş bir alan, polis ablukası altına alındı. Böylece kamu düzeni bir günlük “sıkıyönetim” ile devlet eliyle bozulmuş oldu.
Levent’ten Topkapı’ya, Unkapanı’ndan Mecidiyeköy’e ve Beşiktaş’a kadar çok geniş bir alan tamamen polis kordonuna alınırken, ara sokaklar bariyerlerle, ana caddeler de çevik kuvvet polisleri ve TOMA’larla kapatıldı. Abluka, özellikle Taksim ve çevresinde yoğunlaştırıldı. İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm sokaklara 3 sıra halinde bariyerler konuldu, Taksim Meydanı da birkaç sıra bariyerlerle kapatıldı. Şişli-Taksim arası ve Mecidiyeköy’e kadar uzanan bütün yollar da yine abluka altındaydı.
Hükümetin sıkıyönetiminden tüm İstanbul halkı etkilendi. Taksim’e çıkan tüm yollarda hiç kimsenin geçişine izin verilmedi. İşlerine gitmek isteyenlerden işyerinden imzalı kâğıtlar istenirken, sağlık çalışanlarına dahi izin verilmedi.
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen DİSK, KESK, TMMOB, TTB, CHP, HDP ve birçok kitle örgütü, dernek ve siyasi parti üyesine karşı ise ciddi bir şiddet uygulandı. 40 bin polis, günler öncesinde tatbikatları yapılan 50 TOMA, onlarca zırhlı araç, tonlarca su, binlerce gaz bombası ve yüz binlerce plastik mermi ile işçi ve emekçilere müdahale edildi. Binlerce kişi, polisin cop, plastik mermi, tazyikli su, biber gazı ve gaz fişeğiyle yaralandı. En az 4 kafa travması, 1 kulak kesiği, 1 kol kırığı, 15-20 gaz kapsülü ile yaralanma, bir görme kaybına yol açabilecek göz yaralanması ve yüzlerce gaza mağduriyet nedeniyle yaralanma meydana geldi. 200’den fazla kişi de gözaltına alındı.
 
SOKAK SOKAK DİRENİŞ
Tüm yollar kapatılmasına rağmen toplanma noktaları olarak belirlenen Şişli ve Beşiktaş’a sabah saatlerinden itibaren çok sayıda kişi geldi. DİSK’in Şişli’deki merkezi, yine gece saatlerinden itibaren pek çok kişiye ev sahipliği yaptı. DİSK’e ulaşamayanlar ise bulundukları yerleri 1 Mayıs alanına çevirdi.
En şiddetli çalışmalardan birisi Okmeydanı’nda yaşandı. Okmeydanı Hastanesi ve Çağlayan’da yoğunlaşan çatışmalarda, polisin attığı biber gazı acil servise kadar ulaştı. 
Çatışmaların bir diğer merkezi ise DİSK’in etrafı oldu. Şişli’deki çatışmalar, yoğun polis ablukası nedeniyle çok geniş bir alanda olmasa da, saatlerce sürdü. Polis barikatlarını aşabilen birkaç bin kişi, DİSK’in önüne gelmeyi başardı. Saat 11.00 civarı DİSK yöneticileriyle Taksim’e doğru yürüyüşe geçen kitleyi durduran polis, henüz görüşmeler sürerken, polis gazıyla kitleye müdahale etti.
Diğer toplanma noktası olan Beşiktaş’ta da saatler boyunca Taksim’e girebilmek için mücadele edildi. Sabah saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan kitle, Çarşı grubunun gelmesiyle birlikte polis barikatına yüklenmek için yürüyüşe geçti. Ancak sert polis saldırısıyla karşılaştı. TKP, EHP ve Halkevleri’nin yoğunlukta olduğu çatışmalarda, sokaklara büyük barikatlar kuruldu. CHP’liler ise parti binasının önünde direnişteydi. CHP otobüslerinin polis tarafından çekilmesini engellemek isteyen milletvekili Mahmut Tanal, TOMA’nın önünde oturma eylemi yaparken Şafak Pavey bir kişiyi gözaltından kurtarmak için yoğun mücadele verdi. İki milletvekili de polisin sert müdahalesine maruz kaldı.
En yoğun polis ablukasının olduğu Taksim’de ise kısa süreli çatışmalar yaşandı. Mis Sokak’ta, Balıkçılar Pazarı’nda ve Tünel’de bazı gruplar, Taksim’e çıkabilmek için polisle çatıştı.

ANTİKAPİTALİST MÜSLÜMANLARA DA MÜDAHALE
Son 3 yıldır Fatih Cami’den başlayarak 1 Mayıs kutlamalarına katılan muhalif Müslümanlar, bu yıl da 1 Mayıs için sokaktaydı. İki koldan yürüyen Müslümanların kortejlerinde kapitalizm karşıtlığı öne çıktı. Ancak muhalif Müslümanlar’a yönelik de sert polis şiddeti uygulandı.
Eli sopalı ve bıçaklı grupların saldırıları bu yıl da yaşandı. Bomonti ve Kasımpaşa’da toplanan küçük gruplar, satır ve bıçaklarla saldırdı, silah çekti. Öte yandan, emekçilere halkın desteği büyüktü. Şişli’de tencere tava çalınarak polis saldırısı protesto edilirken, Beşiktaş’ta da halk polise pek çok kez müdahale etti.

KADIKÖY’DE SON 1 MAYIS MİTİNGİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs öncesi yaptığı ilk açıklamada “Ne Taksim ne Kadıköy’de mitinge izin vermeyeceğiz. İsteyen gitsin Yenikapı’da Maltepe’de yapsın.” derken sonrasındaki açıklamada bu yıl Kadıköy’ü son kez 1 Mayıs mitingine açacaklarını söylemişti. DİSK ve KESK’in Taksim’e çıkma mücadelesi için çağrıda bulundukları Türk-İş, Türkiye Kamu-Sen ile birlikte 1 Mayıs’ı Kadıköy’de kutladı. Kısa bir süre önce cezaevinden çıkan Doğu Perinçek’in liderliğini yaptığı İşçi Partisi de Kadıköy’ü mesken tutanlardandı.
Sendika üyeleri Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplandı. Ellerinde bayraklar bulunan kalabalık saat 11.00’den itibaren meydana doğru yürüyüşe geçti. 
Slogan ve alkışlar eşliğinde yürüyen grup saat 12.00’de kutlamaların yapılacağı meydana ulaştı. Polis aramasından geçen katılımcılar kutlama alanına alındı. Bu sırada İşçi Partisi, Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri de “Her yer Taksim her yer direniş” sloganlarıyla alana geldi. Miting saat 13.00’te 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Mitingde  Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk birer konuşma yaptı. Miting Onur Akın’ın şarkılarıyla son buldu.

ARŞİV