İskender Songur'u yitirdik

Uzun yıllar ABD’de gazetecilik yapan İskender Songur’u Gazete Kadıköy ailesi olarak Kadıköy üzerine yazdığı yazılarla tanıyıp sevmiştik...

13 Ekim 2011 - 08:42

Kadıköy bir çocuğunu, biz İskender Bey’imizi, İstanbul tek tük kalmış bir beyefendisini 10 Ekim Pazartesi günü sonsuzluğa uğurladı.

Yıllarca Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamasına rağmen bu dünyaya İstanbul’dan veda etti İskender Songur.
Sevenleri ve elbette Gazete Kadıköy eski çalışanları da Zincirlikuyu’da son görevimizi yapmak için oradaydık.. İskender Songur ağabeyimizi bu dünyadan uğurlarken gök delinmişti sanki; yağmur adeta Sevgili Eşi Suna Hanım’ın, biricik kızı Ayşe Songur’un ve sevenlerinin gözyaşlarını eşlik ediyordu.
Kasvetli, soğuk bir havada uğurladık sımsıcak yürekli İskender Ağabeyimizi Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki camide.. 10 Ekim Pazartesi günü o son yolculukta herkesin gözünün önünde anılar geçiyordu elbette.. Bizim de..
Sondan bir önceki ekip 2000 yılının sonbaharında görevi devralmıştı Gazete Kadıköy’de. O yılın ilkbaharıydı, daha doğrusu ilkbaharın yerini yaz güneşine bıraktığı günlerde Feneryolu’ndaki küçük binamızın kapısından uzun boylu bir beyefendi girmişti..   Daha o anda sıcacık sarıvermişti bizi. Kendisini tanıttı… Evet, ismini hatırlıyorduk ama kendisini bizzat tanımıyorduk doğrusu…
“Ben İskender Songur, Kadıköylüyüm bu gazeteyi çok beğendim yazmak istedim izninizle “ dedi.. Bu kadar da mütevazı ve nazikti.. Ve o gün bu gündür kah İstanbul’da yaşadığı günlerde, kah Amerika’dan postayla yolladı yazılarını.. İkinci sayfada bir tarih, tarih yazdı Gazete Kadıköy’de.. Amerika’da da mahalli gazeteler birliğine kaydettirmişti gazetemizi.. Bizim için ne büyük mutluluk, ne büyük gururdu.
Aslında İskender Songur, Türkiye’nin Amerika ve Birleşmiş Milletler’deki gururuydu..
Usta gazeteci Sami Kohen, o gururu şöyle anlatıyordu Milliyet’teki köşesinden ölümünden sonra:
“İskender Songur ile buluşmamız 1950’lerde Milliyet’te oldu. Bu fiziki olarak aynı çatı altındaki bir beraberlik değildi. İskender New York’taydı. Ben Dış Haberler Şefi olarak onunla sürekli temastaydım.
İskender amatör ruhla tam bir profesyonel gibi çalışan bir gazeteciydi. Birleşmiş Milletler’in basın dairesinde görevliydi, ama esas hevesi ve tutkusu Milliyet’e haber yetiştirmekti.
Çeşitli vesilelerle BM’deki olayları kendisiyle birlikte izlediğim dönemlerde, İskender’in bu uluslararası forumda ne kadar tanındığını ve sayıldığını görmüştüm.
İskender elindeki teybi, omzundaki fotoğraf makinesiyle BM’deki her olayı yakından izler, önemli bir devlet başkanının veya bakanın peşine takılır, ayaküstü mutlaka bir demeç almasını bilirdi. Çok kez bu haberler Milliyet’e manşet  olurdu.”
İskender Songur da bir Türk gazetecisinin BM gibi geniş bir uluslararası platformda başarılı olabileceğini ve takdir toplayabileceğini göstermiştir.”
 
KIZARMIŞ PATATESLER
 
İstanbul’a geldiği zamanlar sık sık gazeteye gelir, sohbet eder, bizimle mutlaka öğle yemeği yerdi.. Öğle yemeği dersek öyle pek bir şey yemezdi doğrusu, gıdasına çok dikkat ederdi ama “Aman Suna duymasın ama ben biraz kızarmış patates yiyeyim” der bizimle birlikte mutlaka hayatı boyunca bir türlü vazgeçemediği kızarmış patates yerdi…
Geçtiğimiz pazartesi günü Zincirlikuyu Camii’nde hep bunları düşündük, o koca çınarı uğurlarken…
Sevenleri oradaydı, “kadim dostum” diye yazan Sami Kohen de yarım yüzyıllık dostunu yalnız bırakmayanlar arasındaydı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de yurt dışında olduğu için cenazeye gelememiş, çelengiyle katılmıştı bu hüzünlü güne… Ama o bağışların, çelenklerin içinde iki tanesi vardı ki insanın içine işliyordu ;“Sevgili Eşime” diye kırmızı karanfillerle donatılmış kalp şeklindeki Suna Songur’un ve “Biricik Babama” diye beyaz çiçeklerle babasına veda etmek isteyen biricik kızı Ayşe Sungur’un çelengi oradaki cemaatin içini bir kere daha burktu…
Sevgili İskender Ağabeyimiz, sizi uğurlamak öylesine zordu ki… Sizi geç bulmuş, erken kaybetmiştik. Sanki bir ara bize oradan da sesleneceksiniz gibi geldi bize, “Çocuklar hadi yemek yiyelim, Suna duymasın ama ben kızarmış patates yiyeyim” …
Her ölüm erkendir, sizinki de erkendi... Çok çok özleyeceğiz sizi ve hiç unutmayacağız. Rahat uyu, Kadıköy’ü sizin bıraktığınız yerden biz koruyacak, kollayacağız..
Üzerinize yıldızlar yağsın, nur içinde yat…
Gazete Kadıköy olarak değerli eşiniz Suna Songur’a ve biricik kızınız Ayşe Songur’a, Gazete Kadıköy olarak baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun..
 
Gül SÖKMEN
 

ARŞİV