Eğitim ve iş denilince akla binlerce genç geliyor. Binbir emek verilerek kazanılan üniversite sınavı, barınma ve geçinme derdiyle geçen üniversite yılları ve sonucunda “işe girebilecek miyim” kaygısı… Liyakatın ve emeğin göz ardı edildiği bu ortamda gençler umutsuz. Açıklanan işsizlik rakamları da yaşadıkları kaygının gerçekliğini gözler önüne seriyor. TÜİK’in 2024 yılına ilişkin “İşgücü Piyasasında Gençler” araştırmasına göre her 5 gençten biri eğitimini ekonomik nedenlerle yarıda bırakırken, Türkiye İş Kurumu’na 2025 yılının ilk altı ayında kayıtlı 100 işsizin 41’ini gençler oluşturuyor.
“YETERSİZLİK DUYGUSU YAŞIYORUM”
Açıklanan verilerin ardından Kadıköy sokaklarında dolaştık, gençlerle hayallerini, işsizliği ve geleceği konuştuk.
Güngören’de oturan, bu yıl İstanbul Üniversitesi’nde ekonometri bölümünde okuyacağını söyleyen 21 yaşındaki Esra Göksu, ülkenin içinde bulunduğu siyasal, hukuki ve ekonomik ortamdan dolayı hayata olumlu tarafından bakamadığını ve bakmak için de kendini zorladığını söyledi ve şöyle devam etti: “Genç olarak okumamızın ve çalışmamızın karşılığını almak istiyorum. Mezun olduğum zaman işimin olmasını ve ekonomik olarak geçimimi sağlamak istiyorum. Bu şu an çok zor görülüyor. Çünkü çevremde mezun olup hala çok düşük maaşlarla çalışan ve ailesinden destek almak zorunda kalan bir sürü tanıdığım var. Onlardan biri de ben olursam diye çok kaygılanıyorum. Ailemin okumam için bana verdiği desteğin ve emeğin karşılığını veremezsem ve boşa uğraşmışım gibi hissedersem diye çok korkuyorum. Yetersizlik duygusu yaşıyorum. Örneğin abim turizm mezunu ama kuryelik yapıyor. Yakın zamanda kaza geçirdi. Kuryeliği bırakmak istiyor ama hayat şartları zorluyor.”
“GENÇ İŞSİZ OLMAK İSTEMİYORUM”
Üsküdar’da oturan, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde seramik bölümünde okuyan 19 yaşındaki Zeynep Fidan da “Öğrenciler zor koşullar altında okuyor. Yurt olmadığı ya da yurtların koşulları kötü olduğu için kalamayanlar evde yaşayabilmek için çalışmak zorunda. Çalıştıkları yerlerde mobbinge maruz kalıyorlar ve sürekli işyeri değiştirmek zorunda bırakılıyorlar. Neden okurken bu kadar sıkıntı çekmek zorundayız. Seramik okuyorum. Ama ülkemizde sanata ve sanatçıya verilen değer ortada. Bu durum içimi acıtıyor. O yüzden buraya dair bir ümidim yok. İleride ben de genç işsiz olmak istemiyorum. Yurt dışına gitmek için tüm şartları zorlayacağım.” diyerek çareyi yurtdışında arayan binlerce gencin düşüncesine tercüman oluyor.
“HAYALLERİMİZİN PEŞİNDEN GİDEMİYORUZ”
Liseden bu yıl mezun olan ve üniversite sınavına giren 19 yaşındaki İlkin Gögen, sınav sisteminin her sene değiştiğini ve sistemin zorlaştığını dile getirdi, anlatmayı şöyle sürdürdü: “Bu zorluğa rağmen en azından sınavdan yerleşebileceğim bir puan aldım. Anestezi veya patoloji okumak istiyordum. Ama bölüm puanlarını da yükselttiler. O yüzden tercih edemedim. Okulumu bitirdikten sonra işsiz kalmamak için hangi bölümü okuyabilirim diye araştırma yaptım. İşin kötü yanı benim gibi birçok insan var. Kimse gerçekten istediği mesleği değil de mezun olunca işsiz kalmamak için bölüm seçiyor. Bu gerçekten üzücü. Hayallerimizi gerçekleştirmemiş oluyoruz. Birçok üniversite mezunu işsiz. Ben de okulumu bitirdikten sonra onlardan biri olmak istemiyorum. Teyzem sağlıkçı ama iş bulamadığı için anaokulunda çalışıyor. Önemli yerlerde tanıdığı olmadığı için de kendi mesleğinde çalıştığı bir işe giremiyor. Ülkemizde bu işler biraz da ne yazık ki tanıdık üzerinden gidiyor. Arkadaşım iyi bir vakıf üniversitesinden çocuk gelişimi mezunu ve hiçbir yerde uzun süre iş bulamadı. Şu an çalıştığı yerde ise asgari ücretin altında çalışıyor. Buna mecbur bırakılıyor olmak kötü.”
Okul açılmadan önce ailesine destek olmak için çalışmak istediğini ifade eden Gögen, “Birçok firmaya başvuru yaptım ama hiç birinden dönüş alamadım. Her yerde bulunan zincir marketler bile dönmedi. Onlar üniversite mezunu çalışan istiyor. Genç olarak yaz süresini iş aramak ve çalışmak için değerlendirmek zorunda kalmak istemezdim. Ama maddi durumlar sinemaya gitmem ya da eğlenmem için uygun olmadığından dolayı çalışmak zorunda kalıyorum.” diyerek yaşadığı ekonomik zorluğun sonuçlarına dikkat çekiyor.
“MAAŞ DÜŞÜK AMA ÇALIŞMAM GEREKİYOR”
Liseyi açık lisede okuyarak bitiren, müzisyenlik hayali kuran 18 yaşındaki Furkan Demirhan, 15 yaşından beri kaynakçı olarak çalışıyor. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun git gide daha zorlaştığını belirten Demirhan, “Gençler ekonomik nedenlerden dolayı bir yerden sonra okumayı bırakacak. Ben de istediğim mesleği yapmak isterdim. Ama çalışmam gerekiyor. Aldığım maaş asgari ücret. Hiçbir şeye yetmiyor. Maaşlar düşük. İşverenlerde işsizlik sorununu bildiği için bu durumu kendileri için avantaja çeviriyor. Hayatta kalmak için çalışıyorum. Keşke hayatımı yaşamak için çalışsam. Bizim ülkemiz gerçekten çok güzel ve değerli. Neden bu durumdayız diye çok üzülüyorum.” diye konuştu.