İstanbul depreme nasıl hazırlanacak?

İBB’nin şubat ayında düzenlediği “İstanbul Deprem Çalışma Grubu Toplantısı”nın özet raporu yayınlandı. Raporda, depremin; lojistik, mühendislik, şehircilik ve mimari, toplumsal, sağlık, ekonomik, yönetsel ve hukuki boyutları değerlendirildi

24 Mart 2023 - 08:36

Dünya genelinde son 20 yılda yaşanan depremler nedeniyle 451 bin 528 kişi hayatını kaybetti ve 8 milyonun üzerinde insan evsiz kaldı. Krizler çağında farklı nedenlerden kaynaklanan afetler giderek çoğalırken, afet ve risk yönetiminin önemi de artıyor. Kahramanmaraş depremi, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olmasına rağmen, depreme karşı hazırlıklı olmadığını bir kez daha gösterdi. Peki olası Marmara Depremi sonrasında benzer sonuçların ortaya çıkmaması için neler yapılmalı? Bilim insanları ve uzmanların katıldığı “İstanbul Deprem Bilim Üst Kurulu” toplantısında bu sorunun cevapları arandı.

GENİŞ KATILIMLI TOPLANTI

Toplantı, 25 Şubat 2023’te İstanbul Planlama Ajansı’nda gerçekleştirildi. Akademisyenler, alanında uzman meslek insanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, özel sektör temsilcileri ile büyükşehir ve ilçe belediyelerinden temsilcilerin katıldığı toplantıda depremin; lojistik, mühendislik, şehircilik ve mimari, toplumsal, sağlık, ekonomik, yönetsel ve hukuki boyutları değerlendirildi. Toplantıda öne çıkan konular detaylı olarak “Çalışma Grupları Raporları” başlığı altında sunuldu. Çalıştayda ele alınan konular ve öneriler raporlaştırıldı. Raporda şu bilgilere yer verildi:

LOJİSTİK MERKEZLERİN ÖNEMİ

İstanbul’da yaşanacak afet durumunda şehir dışından gelecek yardımlar İstanbul’a kara, deniz ve hava yolu ile ulaşımı sağlanabilecek. İstanbul’da afet durumunda şehir içi lojistiğin kesintisiz devam edebilmesi için üç ölçekli bir lojistik sistem planı yapıldı. Buna göre şehrin kuzeyinde birinci derece lojistik merkezler tanımlandı, bu merkezlerden 3’ü Avrupa 1’i Anadolu Yakası’nda konumlandırıldı. Birinci ve ikinci derece lojistik merkezler, acil ulaşım yolları ile birbirine entegre edildi. Bu sayede yardım tırlarının şehir içine girmesi engellenerek, daha küçük yük araçlarıyla tanımlanan ikinci ve üçüncü derece lojistik merkezlerine mal akışı sayesinde şehir içi ulaşımdaki olumsuzlukların önüne geçilmesi ve yardımların hızlıca ulaştırılması planlanıyor.

GÜÇLENDİRME SEÇENEĞİ SUNULMALI

Çalışma grubu, mühendislik boyutunda gerçekleşecek çalışmalar kapsamında deprem ve jeoloji, inşaat ve çevre mühendisliği konularını masaya yatırdı. İnşaat ve güçlendirme konularının ele alındığı masada yer alan uzmanlar deprem bölgesindeki gözlemlerini paylaşırken, şu öneriler dile getirildi:

-Mevcut mikrobölgeleme çalışması geliştirilmeli ve tamamlanmalı. İmar planları bu haritaya uygun şekilde hazırlanmalı, İstanbul’un kuzey alanlarında da mikrobölgeleme çalışması yapılmalı.

- Deprem etkinliğini izlemek ve deprem ve tsunami erken uyarı sistemini daha etkin ve duyarlı duruma getirmek için alt yapıya ve yönetime yönelik proje çalışmaları desteklenmeli.

- Afet anında kapanacak yollar, kentin tahliye modeli, geçici toplanma ve barınma alanları belirlenmeli, geçici toplanma ve barınma alanları ilk anda ihtiyaçları karşılayacak kapasitede düzenlenmeli ve korunmalı.

- Kentsel dönüşümü sağlanamayacak sorunlu yapı stoku için güçlendirme esaslı bir seçenek sunulmalı. Güçlendirmenin tercih edilmesi için vergi teşviki gibi mekanizmalar geliştirilmeli.

KİRALAMA ESASLI KONUT ÜRETİLMELİ

Mimari ve şehircilik boyutunun ele alındığı toplantıda şehircilik ve mimarlık boyutuna ek olarak ulaşım ve hareketlilik konularına dair öneriler de dile getirildi. Önerilerden bazıları şöyle:

-Riskli alanda kalan zincir market ve eczaneler gibi yapılarda denetimler artırılmalı, yapıların depreme dayanıklı bir konuma geçirilmesi zorunluluğu getirilmeli.

-Yapı yenilemesi ve güçlendirmesi sürecinde vatandaşa verilen kira destekleri bölgenin deprem riskine oranla arttırılmalı ve vatandaşlar teşvik edilmeli. Riskli alanda kalan hastane ve okullar yenilenmeli veya güçlendirilmeli; yenilenemeyen yapılar boşaltılmalı.

-Konut üretiminde ahşap, çelik ve prefabrik gibi farklı teknolojiler kullanılmalı. Kiralama esaslı konut projeleri kent genelinde yaygınlaştırılmalı ve artırılmalı. Kentin büyümesine ve saçaklanmasına el vermeyecek şekilde, afet durumunda kullanılmak üzere yaşam koridorları oluşturulmalı.

-1999 depremi sonrasında İstanbul genelinde tanımlanan acil toplanma alanlarının hizmet edeceği nüfusa yeterli olup olmadıkları, teknik donanımları ve altyapı durumları incelenmeli.

DEPREMİN TOPLUMSAL BOYUTU

Toplumsal boyut kapsamında değerlendirmelerin yapıldığı oturumda depremin bir doğal afet olarak ele alınmasının bazı konularda yanlış anlaşılmalara sebep olan bir yaklaşım olduğu vurgulandı ve şu öneriler sıralandı:

-Dönüşüm projelerine, öncelikle sosyo- ekonomik kırılganlığı yüksek mahallelerde başlamalı. Depremde daha güvenli olacak yerlerle daha riskli olan yerler birbirine bağlanmalı (semt kardeşliği), bu bölgelerin belediyeleri şimdiden koordinasyon planlarını yapmaya başlamalı.

-İstanbul’da kiraların makul bir seviyeye çekilmesi için belediye tarafından bir üst limit belirlenmesi yasal olarak mümkün olmasa da, İBB ev sahiplerine çeşitli teşvikler (vergi indirimi vb.) uygulayarak kiraların daha fazla yükselmesinin önüne geçmeli.

-Akrabalarını, komşularını ve yaşadıkları yerdeki toplumsal dayanışma ağlarını yitiren afetzedeler ekonomik ve sosyal açılardan desteklenmeli; bunun için hak temelli, bedelsiz eğitim, sağlık, çocuk bakımı, psikososyal destek gibi sosyal politikalar hayata geçirilmeli.

MOBİL SAĞLIK ÜNİTELERİ

Sağlık boyutunun ele alındığı masada afet yönetiminin dört aşamasına (önleme ve risk azaltım, hazırlıklı olma, müdahale, toparlanma) ilişkin yapılması gerekenler tartışıldı. Sağlık konusuna ilişkin sunulan eylem önerilerinden bazıları şöyle:

-İstanbul’da var olan kamu/özel tüm sağlık kuruluşları, yapı güvenliği ve insan kaynağı bakımından gözden geçirilmeli. İstanbul’da kamu sağlık hizmetleri açısından yetersiz olan mahalle ve ilçeler belirlenmeli hem birinci basamak hem de ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları yetersiz olan ilçeler için yer tespiti yapılarak Sağlık Bakanlığı’na bildirilmeli.

-Mobil sağlık üniteleri şimdiden oluşturulmalı (laboratuvar, radyoloji, diş hekimliği vb.) Geçici barınma alanları sağlık açısından gözden geçirilmeli, tuvalet ve duş üniteleri için altyapı hazırlığı yapılmalı.


ARŞİV