İstanbul son 20 yılda nasıl değişti?

İBB’nin verilerine göre İstanbul’da son 20 yılda, büyük ölçekli projelerin sayısı arttı. Ulaşım projelerinin de etkisiyle 2000-2018 yılları arasında İstanbul’da 23 bin 766 hektar orman alanı kaybedildi

25 Ocak 2024 - 11:08

Yerel seçimlere az bir zaman kala İstanbul’un temel gündemlerinden biri kentsel dönüşüm ve diğeri de deprem. Yakın zamanda yürürlüğe giren yeni yasa ile birlikte İstanbul’daki rezerv alanların imara açılması ve mega kent özelinde projelerin başlatılması planlanıyor. Uzun zamandır tartışmaların odağında yer alan ve bilim insanlarının İstanbul için “yıkım yaratacağı” uyarasının yapıldığı Kanal İstanbul da yeniden gündemde. Peki, İstanbul’da son 20 yılda hangi projeler uygulandı? Ne kadar alan inşaat için imara açıldı? Kentsel dönüşüm uygulamaları ne kadar işe yaradı? İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı tarafından yapılan güncel bir çalışmaya göre tespit edilen öncelikli dönüştürülmesi gereken alanlar ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 6306 sayılı yasa kapsamında riskli ilan ettiği alanlar örtüşmüyor. Çalışma kapsamında İstanbul il genelinde “Tescilli Yapılar, Sit Alanları, Yenileme Alanları, Koruma Alanları ve Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi” gibi kısıtlayıcılar uygulanarak, bölgeleme çalışması gerçekleştirildi ve İstanbul il genelinde 142 Afet Öncelikli Müdahale Alanı (3617 hektar alan) belirlendi. Bu alanlar, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından belirlenen 69 riskli alan (1145 hektar alan) ve 127 rezerv alan (38 bin 450 hektar) ile karşılaştırıldı. Karşılaştırma sonucunda sadece 2 riskli alanın ve 7 rezerv alanın kesiştiği belirlendi.

BÜYÜK PROJELER ARTTI

İBB’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre İstanbul’da son 20 yılda, büyük ölçekli projelerin sayısı artarak kent konut, ticaret, ulaşım ve tüketim odaklı bir gelişimin içine dahil edildi. Bunun yanında, kamu yararını gözeten planlı bir süreçten çok; sermayeye artı kazanç sağlama ve rant üretimi yönünde bir yaklaşım benimsendi. Yapılan bir çalışma kapsamında toplam 227 adet büyük ölçekli proje ve kentsel alan geçmişten günümüze imar planı süreci, plan değişiklikleri, arazi fonksiyon değişimi incelemeleri ile mimari projesinin mevzuat ve yönetmelikler bağlamında incelendi. Çalışma sonucunda; yapılan plan değişiklikleri ile 17’si park alanı veya yeşil alan niteliğindeki alan ve 8’i askeri alan olan toplam 78 donatı alanının imara açılarak 3.650.934 metrekare donatı alanında toplam 16.112.518 metrekare inşaat üretildiği görüldü.

TİCARİ AĞIRLIKLI

İmara açılan bu alanlarda konutun yanı sıra otel, ofis veya alışveriş merkezi gibi ticari kullanıma yönelik inşaatlar da üretildi. Yalnızca 4 projede TOKİ-Emlak Konut işbirliği ile konut üretilirken, 72 projenin tamamı özel inşaat şirketler tarafından yapıldı. Donatı alanları, orman alanları ve askeri alanları imara açarak, mevcut imar parsellerine emsal artışı vererek, toplam 85 milyar dolarlık bir kazanç sağlandı. Araştırmada bu kazanç ile İstanbul’daki orta ve üzeri riskli yapıların tamamının 4 kere dönüştürülebileceği de paylaşıldı.

YÜZDE 10’U AZALDI

Büyük ölçekli ulaşım projelerinin de etkisiyle 2000-2018 yılları arasında İstanbul’da 23 bin 766 hektar orman alanı kaybedildi. Bu rakam 18 yılda orman alanlarının yüzde 10’a yakın azalması anlamına geliyor. Bununla birlikte 2000-2018 yılları arasında İstanbul’da inşaat sahaları yaklaşık 7 katına çıktı, İstanbul’da 2018 yılında 11 bin 399 hektar alan temel kazıları, toprak işleri vb. inşaat faaliyetlerinde kullanıldı. İstanbul’da maddi kazanç adına kaybedilen doğal alanlar orman alanları ile sınırlı kalmadı. Kentteki tarım alanları da 2000-2018 yılları arasında yüzde 23 azaldı.

ALANLAR YETERSİZ

Araştırmada, 1999 Depreminden sonra rant odaklı projeler ve büyük ölçekli ulaşım yatırımlarının kentin kuzeyine doğru genişlediği paylaşılırken güvenli alanlar olan toplanma alanlarının da yetersiz hale geldiği belirtildi. İstanbul’da AFAD tarafından 5 bin 636 adet toplanma alanı belirlenirken, İstanbul genelinde kişi başına 2, 99 metrekare toplanma alanı düştüğü ve nüfusun yüzde 98’inin bu alanlara 1kilometre erişim mesafesinde yaşadığı görülüyor. Bazı toplanma alanlarında kişi başına sadece 0,02 metrekare alan düşüyor. Buna göre erişim kriterinde toplanma alanlarına erişebilen nüfus oranı yüzde 98 olsa dahi nüfusun yüzde 67’si yeterli toplanma alanına sahip değil.

“YÜZDE 15’İNİ OLUŞTURUYOR”

Araştırmada İstanbul’da gerçekleştirilen yenileme ve dönüşüm çalışmalarına da yer verildi. 2007 yılından günümüze İstanbul’da sadece 75 bin yapı riski ilan edilirken, bunların çoğunluğu (yaklaşık 52 bin adet yapı) 2012-2019 yılları arasında gerçekleşti. TOKİ İstanbul’da günümüze dek 50 bin 361 adet konut yaparken 39 bin 192 projesi devam ediyor. Ancak Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinde yer alan konutlar, bu konutların sadece yüzde 15’ini oluşturuyor. Emlak konut ise son 20 yılda İstanbul’da 90 bin üzerinde konut inşa ederken bunların yüzde 69’u lüks konut olarak sunuldu TOKİ’nin kentsel dönüşüm projeleri ile Emlak Konut’un projelerinin konumları, İstanbul’da orta ve üzeri bütünleşik deprem riski barındıran alanlarla nadiren örtüşüyor.

 


ARŞİV