İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe’de İstanbullularla buluştu. Maltepe dolgu alanında gerçekleşen buluşmaya yüzbinlerce İstanbullu katıldı.
'İstanbul'a Yeni Bir Başlangıç' buluşmasına katılımın yoğun olduğu yerlerden biri de Kadıköy’dü. Kadıköylüler 17 gün sonra mazbatasına alan Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasını dinlemek için erken saatlerde Maltepe’nin yolunu tuttu. Ekrem İmamoğlu’nun çağrısına uyarak ellerinde sadece Türk bayrakları taşıyan İstanbullular alanı erkenden doldurdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun , Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenaze töreninde saldırıya uğramasının protesto edildiği buluşmada Ekrem İmamoğlu'nun ailesiyle birlikte sahneye çıktı. Ekrem İmamoğlu'nun konuşması öncesi saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu ve dua edildi.
“SEÇİMLERİ DEĞİL, KALPLERİ KAZANMAYI YEĞLERİM”
İstanbul’un yeni başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
İstanbul’un gerçek sahipleri hepiniz hoş geldiniz. İstanbul’a yeni bir başlangıca adım atarken gelecek güzel günleri hep birlikte karşılayalım istedim. Bir şenliğe gider gibi el ele kol kola olalım istedim. Beni kırmadınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun.
Bir millet sevinçte kederde ortak olabiliyorsa millettir. Burada bir sevinci paylaşıyoruz ama bir yanımız keder dolu. Şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağolsun. Terörü lanetliyorum.
Bir millet sevinçte ve kederde ortak olabiliyorsa millettir. Vatandaşların bir bölümünün sevinci, başka vatandaşların gönlünü kırıyorsa orada bir sorun var demektir. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın. Hiçbir seçim vatandaşlar arasındaki gönül köprülerini yıkmamalıdır. Bunu sağlama görevi de öncelikle siyasetçilerindir. Seçimlerden sonra birlik, bütünlük, kardeşlik mesajları kolaydır. Zor olan, değerli olan seçimden önce de ağır ithamlardan, çirkin sözlerden, mesnetsiz iddialardan uzak durup siyaset yapabilmektir.
Rakibinize oy veren milyonları rencide etmek, onlara hakaret etmek, birtakım siyasi matematik hesaplar belki size seçimi kazandırabilir ama kazanılmış bir seçimi yalnız siz kazanmış olursunuz. O seçimden asla millet kazançlı çıkmaz.
Biz sözle kalpleri kırarsınız ama bin sözle kazanamazsınız. Ben seçimleri değil, sizlerin kalplerini kazanmayı yeğlerim.
“SİYASETİN TEMEL AMACI İNSANLARIN MUTLULUĞUDUR”
31 Mart İstanbul Yerel Seçimleri tarihe geçmiştir. Bu seçimden herkesin ama özellikle de siyasetçilerin alacağı dersler vardır. Ben bu seçimden çıkan 3 temel dersi hatırlatmak istiyorum. Birincisi, siyaset her koşulda sevgi, saygı, centilmenlik içerisinde yapılmalıdır. Hem vatandaşlara hem de siyasi rakiplere karşı bu centilmenlikten asla vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz.
İkincisi, siyasetin temel amacı insanların mutluluğudur. Bu sorumlulukla düşünüp davranmalıyız. Üçüncüsü, herkesin dünya görüşü farklı olabilir ama bunları yarıştırmanın bunları çatıştırmanın asla ama asla adı siyaset değildir.
Siyaset, kendi değerlerinden, kendi dünya görüşünden, inancından yola çıkarak neyi, nasıl yaptığınla hangi sorunlara nasıl çözümler ürettiğinle ilgili bir şeydir. Bu dersi hiç kimse unutmasın. Siyaset her şeyden çok çözüm üretme işidir.
31 Mart seçimlerinden bu dersi çıkartmayanlar bundan sonra asla seçim kazanamazlar demeyeceğim. Olabilir, elbette onlar da kazanabilirler ama 31 Mart seçimlerinde bu dersleri almamış olanlar bundan sonra seçim kazansa da sonuçta kazanan asla milletimiz olmayacak, vatandaşımız olmayacak. Bu dersleri yalnızca başkaları için yerine getirmiyorum. Benim de eksiğim, yanlışım, zaafiyetim olabilir. Mutlaka düzeltmeye, çok daha kaliteli siyaset yapmaya gayret edeceğim.
İstanbul’da yeni bir başlangıca hep birlikte imza atacaksak siyaset anlayışını hep birlikte değiştirmek zorundayız. Siyasetin en yeni sürümünü bu şehre hakim kılmak zorundayız.
31 Mart yeni nesil siyaset anlayışının halkta nasıl büyük bir karşılığı olduğunu göstermiştir. Ben bu anlayışla devam edeceğim. Size söz veriyorum.
Biliyorsunuz, 31 Mart İstanbul seçimlerinin oy sayma işlemi tam 17 gün sürdü. 17 günde yaşananlar hakkında çok şey yazılacak biliyorum.
“MİLLET NE DERSE O OLUR”
Ben bugün itibariyle hepsini bir kenara bırakmış ve işime, tüm İstanbullulara hizmet sorumluluğuna odaklanmış durumdayım. 17 gün boyunca yaşanan ve bugün hala yaşanmaya devam eden gelişmeler var. Milletçe demokrasi sınavından geçtiğimizi düşünüyorum. Milletimiz bu demokrasi sınavını başarıyla geçmiştir. Bu muhteşem millet demokratik olgunluğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Hiç kimse unutmasın bu ülkede millet ne derse o olur. Bu ülkede son sözü millet söyler. Milletin sözünü emir kabul edebilmeli ve içine sindirebilmelidir. 23 Nisan 1923'ten bu güne gerçek sözü millet söyler. 23 Nisan 1923'ten bu güne son sözü millet söylemiştir. 23 Nisandan bugüne bizim aldığımız terbiye budur. Bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Kampanyam boyunca söz verdiğim gibi İstanbul'da sadece dini bayramlarda değil milli bayramlarda da toplu taşıma ücretsiz olacak. Bu uygulamaya en kısa zamanda bağlayacağımızı müjdeliyorum.
5 TEMEL ANLAYIŞ
Ben İstanbul'a yeni bir başlangıç vaat ederek buraya geldim.
Yeni bir başlangıcı şu 5 temel alanda sağlayacağımız anlayış farklılıklarıyla mümkün olacak.
İstanbul'da yeni nesil siyaset anlayışı hakim olacak
İstanbul'da yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak.
İstanbul'da yeni nesil yerel demokrasi anlayışı hakim olacak.
İstanbul'da yeni nesil toplumsal anlayışı hakim olacak.
İstanbul'da yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak.
Yeni nesil siyaset anlayışından ne anladığımı adaylığım süresince ortaya koydum. Vatandaşa karşı kibirle yaklaşan, vatandaşa sevgisiz saygısız davranışlarda bulunan siyasetçilerin devri kapanmıştır.
Kanunları, kurumları ve kuralları kendi amaçları uğruna eğip büken, kendisi için iyi olanı herkese dayatan bir yönetici olmayacağım. Başka anayasa ve kanunlar olmak üzere hukukun evrensel hükümlerin eğilip bükülmesini izin vermeyeceğim. Yöneticilik hak ve imkanlarından yararlanarak milli ve manevi değerleri asla istismar etmeyeceğim. Kimsenin kalbinin ve gururunun kırılmasına asla izin vermeyeceğim.
Korkudan değil sevgiden yana olacağım. Ayrıştırarak değil kucaklayarak hizmet edeceğim. Yeni nesil bir siyasetçi olarak korkudan değil sevgiden yana olacağım. Bölerek, ayrıştırarak değil kucaklayarak ve birleştirerek hizmet edeceğim.
“YENİ NESİL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI HAKİM OLACAK”
İkinci olarak İstanbul'da yeni nesil belediyecilik anlayışı hakim olacak Bu aziz şehirde kente özen gösteren insana saygı duyan bir belediyecilik hakim olacak. Yeni nesil belediyecilik anlayışı ile birlikte yerel yönetimin ne yaptığı kadar, nasıl yaptığı da önem kazanacak. “Ben yaptım oldu” anlayışı son bulacak. Danışarak, tartışarak, ortak sese ve ortak akla kulak vererek kararlar vereceğiz. Yeşili yok eden, insan sağlığını ihmal eden tüm uygulamalara son vereceğiz. Bu şehrin nimetlerini asla ganimet sananlardan olmayacağız.
Bu şehirde yeniden akıl. mantık, bilim, sanat, kültür yükselecek. Üretim ve yaratıcılık, eğitim, istihdam, ekonomi ve teknoloji, yükselecek.
Devasa görünen bütçeli ama gayri insani projelere değil insanlarımızın mutluluğuna, refahına huzuruna odaklanacağım.
Yeni nesil belediyecilik anlayışıyla, bilişim teknolojilerinin en ileri örnekleri, insan olmanın onuru ve saygınlığını korumak, insani gelişmişliği yaşam kalitesini artırmak için kullanılacak.
Tartışarak akla bilime ve hukuka saygı göstererek bu şehirde yaşayan insanların uymak zorunda olduğu kurallara hep birlikte karar vereceğiz.
Yeşile, meydanlara, kent mimarisine, ketsel planlamaya dikkat edeceğiz, trafiğe odaklanacağız.
Nefes alan kentsel alanlar, yeşil kuşakları geliştireceğiz. Bu şehirde yaşayan canlıların, sokak hayvanlarının haklarına saygı göstereceğiz. Bizim belediyeciliğimiz aynı zamanda hesap veren, şeffaf bir belediyecilik olacak.
"TORPİL YOK LİYAKAT VAR"
Vatandaşın tek bir kuruşunu israf etmeden, oraya buraya hesapsızca saçmadan yandaşa, yolda peşkeş çekmeden yönetici hassasiyeti ile harcayacağız.
Kimsesizlerin kimsesi olacağım. Bu kentin mazlumların, mağdurları ve unutulmuşları kalmayacak. Bu şehrin emeklilerinin engellilerinin hamisi olacağız. Bu şehirde asla alan el veren eli bilmeyecek. Hassas olacağız.
İstanbul’da artık yeni nesil demokrasi anlayışı hakim olacak. Bu kente yaşayanlar bu kenti yönetenler kadar söz ve karar sahibi olacak.
Torpil yok liyakat var. Bu şehir ve bu ülkeden yeni bir demokrasi doğacak. Bu şehrin çocukları yeşil bir çevreye kavuşacak. Bu şehir dünyada bir çekim merkezine dönüşecek. Bu şehri hep birlikte ayağa kaldıracağız.
Bu şehirde yeni nesil toplumsal birlik anlayışı hakim olacak. Bu şehirde 16 milyon vatansever yaşıyor. Hiç kimsenin inancı diğerinden üstün değil. İstanbul’da artık inançların, ideolojilerin doğrudan yada dolaylı biçimde hiç kimseye dayatılması söz konusu olmayacak. Herkes kendi benliğini saygın ve eşit biçimde yaşayacak. Bu şehir rengarenk olacak. Çok renklilikten korkmamayı hep birlikte göreceğiz. Herkes kendini özgür hissedecek.
Kimse kendini tehdit altında hissetmeyecek. Bu şehirde ayrıştırma kalmayacak. Bu şehirde kimse kendini azınlık hissetmeyecek. Bu şehirde herkes İstanbullu.
Kimse kimsenin inancını ölçmesin. Kimse kimsenin inancı üzerinden siyaset yapmasın. Bizim için azınlık yok. Hepimiz bir ve beraberiz. Bu şehrin her yeri eşit olacak. Çocuklarımızın eşit ve adil imkanlarla hayata başlamasına imkan tanıyacağız.
Gelir farklılıklarının yarattığı büyük uçurumlar kamusal iradeyle kapanacak. Hiç kimse nimetlerinden yoksun bırakıldığı duygusuna kapılmayacak. İstanbul’a artık yeni nesil yurttaşlık anlayışı hakim olacak. Yurttaşların enformasyon ve bilişim teknolojilerine erişimi sağlanacak. Kentin sahibi olduklarını hissedecekler.
Hiç kimse kamu gücünden korkmayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hiç bir görevli kamu gücünü kendi gücü olarak görmeyecek, kullanmayacak. Bana, kişilere, partilere, derneklere, vakıflara asla ama asla hizmet etmeyecekler. Buna izin vermeyeceğim.
Tüm İstanbullulara 21. yüzyıl belediyeciği vaad ediyorum. Seçim öncesi vaad ettiği ne varsa tek tek yerine getireceğim.
"BAŞARACAĞIZ"
Bu kentteki ortak yaşam kültürünü değiştirmek istiyorum. Köklü bir sosyal dönüşümü hayata geçirmeye başlıyorum. Bunların zaman alacağını biliyorum, başarıya varacağını biliyorum.
Bu günlerde bir geçiş sürecinde olduğumuzu unutmayın. Yeni bir anlayışın geçişi zaman alır. Bana ve ekibe zaman tanıyın. Başaracağız. Sizlerle başaracağız
Yeni nesil belediyecilik, yeni nesil demokrasi ve yeni nesil yurttaşlık anlayışından bunun için söz veriyorum. İddiam büyüktür. İstanbul’da herkes için mutlu ve huzurlu yeni bir hayat kurmayı hedefliyorum. Bunların büyük iddiam olduğunun farkındayım Kendime ve sizlere çok güveniyorum
Ben seçime girerken 100 İstanbulludan sadece 15’inin tanıdığı birisiydim ama bugün buradayım Ben doğru yolu bildiğim için bu güne gelebildim. Bana doğru yolu “seçimi senin temiz kalbin kazanacak evladım “diyen teyzelerim öğretti. Bana doğru yolu “sevgin azalmasın” diyen amcalarım öğretti. Bana doğru yolu “her şey çok güzel olacak Ekrem abi” diyen genç kardeşlerim öğretti.
"ASLA VAZGEÇMEYECEĞİM"
Size söz veriyorum ben bu yürüdüğüm yoldan asla vazgeçmeyeceğim. Siz de vazgeçmeyin. Hak yemeyen ama hakkını da yedirmeyenlerin zaferine inanmaktan asla vazgeçmeyin. Barış ve demokrasi için hep beraber çalışalım.
Bu güzel duygularla sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını ve sevgilerini size iletiyorum. Ne yazık ki bugün talihsiz bir olay yaşandı ama kendisi çok iyi. Güler yüzlü bir şekilde sizleri sevgiyle, saygıyla selamladı. Orada bu hareketi yapanlar vatandaşlarımız değil, talimat almış kişilerdir. Benim vatandaşım böyle bir şey yapmaz. Göreceksiniz bu sefer sevgi kazanacak, bu sefer saygı kazanacak.
İstanbul’da barış iddiası yakın coğrafyamıza Avrupa ve dünyaya en etkili mesajdır. Bu kenti evrensel değerlerin ve insanlığın ortak kültürünün gelişime çok değerli katkılar sunan bir dünya başkenti haline getirmeye kararlıyım. İstanbul’un o eşşiz o harika enerjisinin bütün dünyaya iyi geleceğine eminim.
Yol arkadaşlığınıza talibim.