Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık hakkı “Ulaşılabilir en yüksek sağlık standardına sahip olmak, ırk, din, siyasi inanç, ekonomik veya sosyal durum ayrımı yapılmaksızın her insanın temel haklarından biridir” şeklinde tanımlanıyor. İnsan hakları arasında yer alan sağlık hakkı, onurlu yaşamın temel parçalarından biri olarak değerlendiriliyor. Peki, Türkiye genelinde ve İstanbul’da yaşayan vatandaşlar sağlık haklarının ne kadarını kullanabiliyorlar? İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) hazırladığı “Bir İnsan Hakkı Olarak Sağlığa Erişim: İstanbul’da Sağlık Altyapısının Sektörel Bazda İncelenmesi” başlıklı rapor, İstanbul’daki sağlık hizmetleri altyapısına, özel sektör ve kamu sektörlerinin paylarına ve alanındaki yerlerine dair veriler paylaşıldı.
İSTANBUL’DA YETERSİZ KALIYOR
Araştırmanın ilk bölümde aile sağlığı merkezlerinin ve aile hekimlerinin sayısının İstanbul ve Türkiye karşılaştırılması yapıldı. Aile Sağlığı Merkezi ve aile hekimlerinin sayısı İstanbul ve Türkiye karşılaştırılması ile incelendiğinde İstanbul’daki aile hekimi sayısının Türkiye ortalamasının gerisinde olduğu görülüyor. Türkiye’de aile hekimi başına düşen nüfus sayısı 3 bin 306 iken, bu sayı İstanbul’da 3 bin 565’e çıkıyor. Rapora göre, İstanbul’da aile hekimi başına düşen nüfus verileri değerlendirildiğinde İstanbul’da hem Aile Sağlığı Merkezi sayısının hem de aile hekimi sayısının yeterli olmadığı çok net bir şekilde görülüyor.
OECD ORTALAMASININ GERİSİNDE KALDI
İPA’nın araştırmasında hastanelerin yatak kapasitesi de sayısal verilerle aktarıldı. Buna göre Türkiye genelinde özel hastane oranı yüzde 36,78 iken bu oran İstanbul’da yüzde 70,09’a yükseldi. 1994’te 2,22 olan 1.000 kişi başına düşen hastane yatağı sayısının, 2005’te 2,5 olduğu ve 2020 itibariyle 3,01’e yükseldiği görüldü. Her ne kadar bin kişi başına düşen hastane yatağı sayısı son 28 yıl içinde 2,22’den 3,02’ye çıkmış olsa da Türkiye bu alanda OECD ortalamasının gerisinde kalıyor.
BÜYÜK PAY ÖZEL SEKTÖRDE
Son on yılda Türkiye’deki hastane yatak sayılarında yaklaşık yüzde 35’lik bir artış yaşandı. Ancak yatak sayıları artmış olsa da oransal olarak bakıldığında yatak sayısında en fazla artışın yaşandığı sektör yüzde 44,97 ile özel sektör oldu. Raporda “İstanbul’da hastane yatağı sayıları Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde önemli oranda artmış olsa da, açılan şehir hastanelerinin büyük kampüsler halinde şehrin belli noktalarında konumlanmış olmaları, vatandaşların bu hastanelere ulaşımında yaşadığı güçlüklerin var olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.” ifadelerine yer verildi.
“SONDAN DÖRDÜNCÜ SIRADA”
Araştırmanın üçüncü bölümünde odağa alınan konu son yıllarda gündemde olan “sağlık hizmetlerinde insan kaynağı” oldu. Türkiye’de bin kişi başına düşen hekim sayısı OECD ortalaması olan 3,4’ün altında kalarak 2,18 oldu. Türkiye bu sayı ile 2021 verisi bulunan OECD ülkeleri arasında sondan dördüncü sırada yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan hekimler arasında uzman hekim olanların oranı 2019 yılı hariç yüzde 50’nin altında kaldı. Raporda, hastaların uzman hekimlere erişimi konusunda sorun yaşadığına dikkat çekilirken, “Uluslararası karşılaştırmanın da gösterdiği gibi, Türkiye’deki hekim sayıları bakımından gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalmaktadır. Her ne kadar Türkiye’de seneler içerisinde hekim sayısı artış eğilimi göstermiş olsa dahi gelişmiş ülkelere kıyasla düşük olan hekim sayısını artırmak için bu eğilimin hızlanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.” denildi.
KADIKÖY VE ŞİŞLİ İLK SIRADA
Türkiye’de 100 bin kişi başına düşen toplam 47 diş hekiminden yalnızca 14’ü, yani yüzde 29,79’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışıyor. İstanbul’da ise 100 bin kişi başına düşen toplam 64 diş hekiminden yalnızca 11’i Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda hizmet veriyor. Türkiye’de yüzde 29,79 olan diş hekimlerinin Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışma oranı, İstanbul’da yüzde 17,19’a düşüyor. Rapora göre, İstanbul’da sağlık hizmetlerinin büyük payı özel sektörün elinde. İstanbul’daki toplam muayenehane sayısı 4 bin 162. Bunların yüzde 53’ü sadece Kadıköy ve Şişli’de bulunuyor. Özel sağlık kurumları sayılarına ek olarak muayenehane sayıları da değerlendirildiğinde Şişli bin 405 adet muayenehane ile muayenehane sayısının en fazla olduğu ilçe olarak öne çıkıyor. Ağız ve diş sağlığı polikliniklerinin yoğun olduğu ilçelerin başında yine Kadıköy ve Şişli geliyor. İstanbul nüfusunun yüzde 6,4’ünü barındıran bu iki ilçede, ağız ve diş sağlığı poliklinik ve muayenehanelerinin yüzde 24,25’i yer alıyor. Raporda, İstanbul’daki sağlık hizmetlerinin büyük oranda özel sektör tarafından karşılandığı ve bu durumun sosyo ekonomik durumu kötü olan kişilerin ve hanelerin, sağlıkhizmetlerine erişimini sınırladığı ve bazı durumlarda sağlık hizmetlerinden yararlanamamalarına sebep olduğu kaydedildi.
KAMUNUN PAYI AZALIYOR
Rapordan öne çıkan diğer önemli veriler şöyle:
-2022 yılında özel hastane oranı Türkiye genelinde yüzde 36,78 iken İstanbul’da yüzde 70,09’a yükseldi.
-Son on yılda Türkiye’deki hastane yatak sayılarında yaklaşık yüzde 35’lik bir artış yaşandı. Her sektörde yatak sayıları artmış olsa da oransal olarak bakıldığında yatak sayısında en fazla artışın olduğu sektör yüzde 44,97 ile özel sektör oldu.
-Türkiye’de bin kişi başına düşen hekim sayısı 2,18 ile OECD ortalaması olan 3,4’ün altında kalıyor. Türkiye bu sayı ile OECD ülkeleri arasında sondan 4. konumda. Uluslararası karşılaştırmanın da gösterdiği gibi, Türkiye’deki hekim sayıları bakımından gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalıyor. Her ne kadar Türkiye’de seneler içerisinde hekim sayısı artış eğilimi gösterse de dünya standartlarına göre bu artışın yetersiz kaldığı görülüyor.
-Türkiye’de 100 bin kişi başına düşen toplam 47 diş hekiminden yalnızca 14’ü, yani yüzde 29,79’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışıyor. İstanbul’da ise 100 bin kişi başına düşen toplam 64 diş hekiminden yalnızca 11’i Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışıyor. Türkiye’de yüzde 29,79 olan diş hekimlerinin Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışma oranı, İstanbul’da yüzde 17,19’a düşüyor.
-Türk Tabipler Birliği’nden iyi hal belgesi alan hekim sayısı son yıllarda katlanarak artıyor.İstanbul’da sağlık hizmetlerinin sunumunda özel sektörün varlığı, ilçe bazlı sağlık kuruluşlarının dağılımıyla incelemek, özel sektörün bazı ilçelerde, ilçenin nüfuslarından bağımsız olarak yoğunlukta olduğunu gösteriyor.