Maraş depremlerinden sonra milyonlarca insan günlerce depremle uyuyup depremle uyandı. Peki İstanbullular depreme dair nelerin farkında? Deprem öncesinde ve sonrasında nelerin yapılması gerektiğini biliyorlar mı? İBB'ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın iki yıl önce hazırladığı “İstanbul'da Depremle İlgili Algı ve Tutum Araştırması” İstanbul halkının depreme ilişkin algısını ve hazırlıklarını ölçüyor.
KİRACILARIN ORANI DAHA YÜKSEK
Katılımcıların yüzde 46,4’ü oturduğu evin kendisine ait olduğunu belirtirken, yüzde 47,4’ü kiracı olduğunu, yüzde 6,2’si ise ev sahibi olmayıp kira ödemediğini belirtti. Kiracıların yüzde 57,2’sinin 1999 Gölcük Depremi öncesinde yapılmış binalarda oturduğu kaydedilirken ev sahiplerinde ise bu oranın yüzde 47,1'de kaldığı görüldü. Katılımcıların yüzde 22,4’ü 1-3 kat arası, 61,8’i 4-6 kat arası, yüzde 9,7’si 7-9 kat arası ve yüzde 6,1’i 10 kat ve üzeri binada yaşadığını belirtti.
YÜZDE 21,3’Ü BİLMİYOR
Araştırmaya katılanların yüzde 53,5’i deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini belirtirken, yüzde 25,2’si deprem esnasında neler yapılması gerektiğine dair kısıtlı bilgiye sahip olduğunu, yüzde 21,3’ü deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bilmediğini kaydetti. 18-40 yaş arası grubun yüzde 55,6’sı deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade ederken bu oran 40 yaş ve üzeri katılımcılarda yüzde 50,9 oldu. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 51,4’ü, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 60,7’si deprem esnasında ne yapılması gerektiğini bildiğini ifade etti. Katılımcıların yüzde 40,1’i yaşam üçgeni kavramını bilmediğini belirtti. 18-40 yaş grubu içerisinde yaşam üçgeni kavramını bilenlerin oranı yüzde 65,5 iken 40 yaş ve üzeri grupta bu oran 53,3 oldu.
DEPREM ÇANTASI HAZIR DEĞİL
Katılımcıların yüzde 27,9’u deprem çantasına sahip olduğunu belirtirken, yüzde 72,1’i deprem çantası sahibi olmadığını ifade etti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 25,6’sı, üst-orta ve üst sosyoekonomik seviyeye sahip katılımcıların yüzde 35,8’i deprem çantasının olduğunu belirtti. Katılımcılara yaşadığı bölgedeki acil toplanma alanını bilip bilmediği de soruldu. Katılımcıların yüzde 52,6’sı yakınındaki deprem toplanma alanını bilmediğini ifade etti. 18-40 yaş grubun yüzde 47,9’u deprem toplanma alanını bilirken, 40 yaş ve üzeri grupta bu oran yüzde 46,9 oldu.
TAŞINMAYA YOKSULLUK ENGELİ
Yedi veya daha şiddetli bir deprem meydana geldiği takdirde katılımcıların yüzde 22,4’ü yaşadığı binanın yıkılacağını yüzde 16,7’si ağır hasar, yüzde 26,5’i orta hasar, yüzde 20,9’u az hasar alacağını düşündüğünü ifade etti. Yaşadığı binada hasar olmayacağını düşünenler yüzde 13,5 oldu. 1999 Gölcük depremi öncesi binalarda oturan katılımcıların yüzde 22,4’ü binasının ağır hasar alacağını, yüzde 32,3’ü yıkılacağını düşündüğünü belirtti.
Katılımcılara “Binanıza çürük raporu verilmiş olsaydı ne yapardınız veya nasıl bir süreç yaşanacağını düşünüyorsunuz?” sorusu soruldu. Katılımcıların yüzde 62,5’i daha güvenli bir konuta taşınacağını ifade etti. Binasına çürük raporu verilse dahi evinde kalmaya devam edecek katılımcıların yüzde 80’i maddi yetersizlik sebebiyle olduğunu belirtti. Ev sahiplerinin yüzde 43,4’ü, kiracıların ise yüzde 25,4’ü oturdukları evin hiç hasar almayacağını ya da az hasar alacağını düşündüğünü ifade etti.
Ev sahiplerinin yüzde 53,2’si, kiracıların ise yüzde 71,2’si daha güvenli bir konuta taşınacağını belirtti. Maddi yetersizlik sebebiyle yaşadığı yerde kalmaya devam edeceğini belirten katılımların yüzde 68,6’sı 1999 Gölcük depremi öncesi binalarda oturduğunu ifade etti. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların yüzde 59,6’sı daha güvenli bir konuta taşınacağını söylerken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 72,3’tür. Alt-orta ve alt sosyo-ekonomik gruba ait katılımcıların içerisinde aynı binada kalacağını ifade eden katılımcıların yüzde 82,1’i bunu maddi yetersizliğe bağlarken, üst-orta ve üst sosyo-ekonomik seviyedeki grupta bu oran yüzde 62,6 oldu.