İstanbul’un 2050 Vizyonu açıklandı

İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi açıklandı. İki senelik bir çalışma sonucunda hazırlanan belgede teknolojiden bilime, kültür-sanattan tarıma kadar birçok alanda hedeflere ve amaçlara yer verildi

22 Temmuz 2022 - 09:04

Dönüşüm süreci tamamlanan İPA Kampüs kapılarını 5-6 Temmuz tarihlerinde düzenlenen “İstanbul Vizyon 2050 Tanıtımı” etkinlikleriyle açtı. 5 Temmuz tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından “İstanbul Vizyon 2050 Stratejisi” İPA Kampüs’te İstanbullularla paylaşıldı. İstanbul Planlama Ajansı bileşeni olarak Şubat 2020’de kurulan Vizyon 2050 Ofisi’nin hazırladığı belgede temel politikalar da İstanbullar ile birlikte oluşturuldu.

YEDİ TEMA 38 AMAÇ 246 HEDEF

Peki bu belgede neler var? İstanbul’un acil ihtiyaçları neler? Hangi sorunların çözülmesi gerekiyor? İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi’nde İstanbullular tarafından belirlenen 7 tema altında toplam 38 amaç ve bu amaçların yol haritasını ortaya koyan 246 hedef ortaya konuldu.

“SORUNLAR KRONİKLEŞTİ”

İstanbul’un pek çok güçlü yönü ve özgünlüğünün yanı sıra hem yerel hem de küresel sorunlarla karşı karşıya olduğu vurgulanırken, şu görüşlere yer verildi: “İstanbul’un sorunları, plansız gelişme ve İstanbulluların gerçek ihtiyaçlarının önceliklendirilmesi nedeniyle kronikleşmiştir. Ayrıca, İstanbul’da geçerli üst ölçekli plan kararlarına uygun olmayan, farklı kurumlarca yapılan büyük ölçekli projeler ve sayısı giderek artan dönüşüm projeleri, İstanbul’un plan bütünlüğünü de bozmaktadır. Bu sorunların çözümünün 5-10 yıllık dönemlerde yatırımların planlanmasıyla çözülemeyeceği açıktır. Bununla birlikte İstanbul’un küresel sistemde güçlü ve stratejik bir aktör olarak öne çıkması da kısa dönemli imaj ve tanıtım çalışmalarıyla mümkün değildir. İstanbul’un yerele özgü potansiyeli ve tarihsel birikimi üzerinde yükselen küresel rolünün uzun erimli tanımlanması ve tüm kaynakların bu önceliklerle yönlendirilmesi gereklidir.”

İKLİM KRİZİ TEHDİT EDİYOR

İstanbul’un iklim krizinden kaynaklanan sorunlardan hasar alabileceği uyarısı yapılırken, “İstanbul da, ani yağışlar, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, günlük azami sıcaklık artışları ve kurak gün sayısının artması gibi birçok farklı etki karşısında savunmasız kalmaktadır. Buna karşın İstanbul barındırdığı özgün biyoçeşitlilik ve hala sahip olduğu orman kapasitesi ile dünya metropolleri arasında öne çıkmaktadır. İstanbul’un sahip olduğu Kuzey Ormanları iklim değişikliğine olan etkinin ve iklim krizinin etkilerinin azaltımında kritik faydalar sunmaktadır.” denildi.

İstanbul’u ve İstanbulluları iklim krizine karşı korumak için şu amaç ve hedefler sıralandı:

- Su havzaları, yer üstü ve yer altı su kaynakları korunmalı. Su havzalarında yeni yapılaşmalar önlenmeli, mevcut yapı stoku zaman içinde azaltılmalı; izleme ve denetimle kirlilik baskısı önlenmeli.

-Kıyı ve etkileşim alanına özgü stratejik yaklaşımla hazırlanan bütünleşik kıyı alanları yönetimi hayata geçirilerek, kıyılarda koruma ve denetimle ilgili tedbirler belirlenmeli, kıyı alanlarının uyumlu ve dengeli bir şekilde korunarak kullanımı teşvik edilmeli.

-Havayı kirletici emisyonların tespit edilerek buna yönelik azaltım uygulamaları hayata geçirilmeli, ayrıca hava kirletici ölçüm sistemleri iyileştirilerek hava kalitesi etkin bir şekilde izlenmeli.

-Gıda tedarik zincirinde iklim krizine bağlı olarak yaşanabilecek aksaklıklara hazır olmak için kent içinde gıda temini artırılmalı ve kırılganlıklar azaltılmalı.

-Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve çevresel kirliliğin önlenmesi ve çevre yönetimi için ceza ve tazmin mekanizmaları oluşturulmalı ve uygulanmalı.

EĞİTİM, SAĞLIK, GIDA…

İstanbul Vizyon 2050 Strateji Belgesi’nde eğitim, kültür-sanat, spor, konut, gıda, sağlıklı yaşam alanlarındaki eksikler ve ihtiyaçlar da ortaya konuldu. Bu kapsamda 6 amaç ve 50 hedef belirlendi:

-Kentsel olanakların düşük olduğu tüm bölgelerde, tüm toplumsal gruplar ve özellikle de dezavantajlı topluluklar için, nitelikli kültürel hizmetlere erişim olanakları sağlanmalı. Çocuklar, gençler ve dezavantajlı gruplar basta olmak üzere kültür profesyoneli olmayan, toplumun her kesiminden bireyler desteklenmeli.

-Halkın sağlığının bütünsel olarak korunması amacıyla sağlıklı yaşam çevreleri ve fiziksel olanaklar geliştirilmeli, kent içinde yürünebilirliğin artırılması, İstanbulluların gündelik yaşamlarında yürümesi ve bisiklet kullanması teşvik edilmeli, spor olanakları artırılmalı.

-İstanbul'da tüm çocukların nitelikli erken çocukluk eğitimine erişebilmesi için ödenebilir ve nitelikli kreş sayısı artırılmalı.

-Konut sunumu yerel bir kamu hizmeti olarak ön plana alınmalı.Yerel yönetimler dengeleyici ve denetleyici bir aktör olarak kapsayıcı, planlı ve bütüncül bir arsa ve konut politikası ortaya koymalı, konut piyasasında üreten, işleten ve düzenleyen bir rol üstlenmeli.

-Farklı toplumsal grupların ihtiyaçları ve kültürel özellikleri dikkate alınarak, yurt, öğrenci evleri, gençler ve engelliler de dahil olmak üzere tüm dezavantajlı gruplar için erişilebilir konutlar, evsizler için geçici ve kalıcı barınma alternatifleri, 65 yas ve üzeri bireylerin kullanımına uygun konutlar ve lojman gibi alternatifler geliştirilmeli.

-Gıda tedarikini uzak mesafelerden karşılayan İstanbul için başta Marmara Bölgesi olmak üzere yakın bölgelerle işbirliği ve koordinasyon içinde bir üretim ve tedarik planı oluşturulmalı. Kentin gıda tedarikinde dayanıklılığını artırmak üzere üretici refahı desteklenmeli. Kentsel alanda dikey tarım, kent tarımı, kent bostanları gibi yöntemlerle yeni alanlar oluşturulmalı.

-Spor kültürünün gelişmesi için paralimpik sporlar ve olimpik sporların yanı sıra yeni gelişen ve gelişmekte olan spor dallarına yönelik altyapı ve tesisleri yaygınlaştırılmalı ve İstanbullular bu spor dallarına teşvik edilmeli.

ÜÇ KADEMELİ MEKANSAL SİSTEM

İstanbul 2050 mekânsal stratejileri 3 kademeli mekânsal bir sistem içinde değerlendirildi. Buna göre; “Fatih, Beyoğlu, Kadıköy ve boğaz yerleşimlerini içeren birinci kademe, geleneksel üretim, tarihi ve kültürel merkez, yaratıcılık ve turizm merkezi teknolojik dönüşüm ile geleceğin yenilikçi mekânlarını temsil edecek. Avrupa yakasında kuzeyde Sultangazi, güneyde Bakırköy yerleşimlerini ve Anadolu yakasında kuzeyde Çekmeköy, güneyde Bostancı yerleşimlerini içeren ikinci kademe; dönüşüm odakları, temiz üretim alanları, yenilikçilik ve teknoloji merkezleri ile geleceğin finans ve ekonomik altyapısını oluşturacak. Avrupa yakasında kuzeyde Hadımköy, güneyde Beylikdüzü ve Anadolu yakasında Tuzla yerleşimlerini içeren üçüncü kademe ise kentin giriş/çıkış kapıları, lojistik merkezi, teknoloji odaklı üretim ve eğitim alanlarını temsil edecek.” denildi.

Birinci kademede, ağır vasıtaların transit geçişler dışında kent içi trafiğine girmemesi, karbon ayak izini azaltma hedefiyle  kent içinde hafif ticari taşıtların, elektrikli araç ve bisikletlerin ön plana çıkması hedeflendi.

 


ARŞİV