“Sosyal Haklar Herkese” diyerek; sosyal hakların, devlet tarafından toplumun tüm kesimlerine sağlanmasını, ihmal ve ihlallere karşı güvence altına alınmasını denetlemek amacıyla yola çıkan Sosyal Haklar Derneği, her ay olduğu gibi bu ay da Soma faciasının ay dönümünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 13 Temmuz Cuma günü Bahariye Caddesi’nde gerçekleştirilen açıklamada, Çorlu’da gerçekleşen ve 24 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının ihmaller sonucu olduğu belirtilirken, “konunun takipçisi olacağız” denildi.
“MAHKEME ÜZERİNDE OYUN OYNANIYOR”
Faciadan sonra söyledikleri ve talep ettikleri tek şeyin adalet olduğu söylenen açıklamada, “Bu inadımız ve ısrarımız devam ediyor. 301 can; siyaset-sermaye-sarı sendika işbirliği ile göz göre göre katledildi. İşçinin alın terinin karşılığını vermeden; işçinin kanı-canı pahasına ‘ekonomik büyüme’ tercihini yapanlar, işçilerin kötü çalışma koşullarını görmezden gelenler, iş güvenliği önlemlerini almayanlar, işçilerin sesi çıkmasın diye baskı kuranlar hepsi bu katliamdan sorumludur ve yargılanmalıdır.” denildi.
“SİYASİ SORUMLULAR YARGILANMALI”
Soma davasının karar duruşması geçtiğimiz günlerde görülürken, dernek yaptığı açıklamada karar ile ilgili “Hâkimler değiştirildi, mütalaa verdirilmedi, dava süreçleri uzatıldı, yeni heyet atandı, bin bir yalan söylendi, aileler bölünmeye dağıtılmaya çalışıldı. Katliamın siyasi sorumluları ile ilgili hiç bir işlem yapılmaması; üst düzey bürokratların Danıştay kararlarına karşın yargılanmaması nedeni ile en başından beri eksik olan yargılama 11.07.2018 tarihi itibari ile Akhisar Ağır Ceza heyetinin kararı ile tümü ile sakatlandı. Akhisar kararının ilk sakatlığı en alt düzeyde dahi olsa hiç bir kamu görevlisinin cezalandırılmaması, göz göre göre gelen katliam ile ilgili devletin ve dolayısı ile hükümetin siyasi sorumluğunun üzerinin örtülmeye çalışılmasıdır. Soma katliamının göz göre geldiği, dosya kapsamındaki tüm belgeler ile sabit olmasına ve yargılama sırasında hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşmasına karşın sanık Can Gürkan’ın “taksir” diğer bir kısım sanığın ise “bilinçli taksir” gerekçesi ile cezalandırılması ve Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar gibi birincil sorumlulukları apaçık olan sanıkların dahi beraat ettirilmesi kabul edilemez niteliktedir.” denildi.
“TRENLER HIZLANIRKEN GÜVENLİK AZALIYOR”
8 Temmuz 2018 tarihinde Edirne Uzunköprü’den kalkıp İstanbul Halkalı’ya gitmekte olan 6 vagonlu yolcu treninin Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Balabanlı Köyü Sarılar mevkiinde yoldan çıkarak devrilmesi sonucu 24 yurttaş yaşamını yitirirken 124 yurttaş da hastaneye kaldırılmıştı. Dernek konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Olayın hemen ardından getirilen yayın yasağı ve facianın nedeninin yoğun yağışa yani kadere bağlanması son yıllarda artık alışık hale geldiğimiz durumlar. Kader değil ihmal. Oysa Birleşik Taşımacılık Sendikası’nın konu ile ilgili açıklamasında kaldırılan ‘yol bekçiliği’ kadrosunun faciayı tek başına önleyebilecek bir tedbir olduğu anlaşılmakta. Trenler giderek hızlanırken güvenliğin azaldığı endişesine kapılmamak elde değil.” denildi.
“TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Sosyal Haklar Derneği yakınlarını kaybeden yurttaşlara sabır, yaralılara acil şifalar dilerken konunun takipçisi olacaklarını “Gerekli tedbirler alınmaksızın yapılan seferler sadece bir iş cinayeti olmakla kalmayıp hafızalarımızda hala ucuz ve güvenli seyahat olanağı olarak yerini koruyan demiryolu taşımacılığını yurttaşlar açılından riskli hale getirmektedir.
Neoliberal özelleştirmeci politikalar, bir yurttaşlık hakkı olan güvenli seyahat hakkını riske etmektedir. Ucuz ve güvenli seyahat, hızdan önce gelmelidir. Dava sürecini tüm avukatlarımızla izleyecek, konunun takipçisi olacağız” sözleriyle belirtti.