Kadıköy seferber oldu
10 ili etkileyen depremden hemen sonra harekete geçen Kadıköy Belediyesi ve Kadıköylüler bölgeye yardım malzemeleri göndermek için seferber oldu
Depremden hemen sonra harekete geçen yerlerden biri Kadıköy oldu. Kadıköy Belediyesi arama kurtarma ekipleri deprem haberini alır almaz bölgeye gitmek için hızlıca çalışmalarını yaparken aynı zamanda yardım kampanyası hazırlıklarına da başlandı.
Deprem dayanışma masası kuran belediye sosyal medya kanallarında çağrıya çıkmadan belediye binasına koliler gelmeye başlamıştı. Van, Dinar, Bingöl, İzmir depremlerinde Kadıköy Belediyesi’nin yardım kampanyası organize ettiğini bilen Kadıköylüler deprem bölgesi için hazırladıkları yardım malzemelerini belediye binasına getirdi. Belediyenin sosyal medya kanalları üzerinden yaptığı çağrı ile destekler her geçen dakika artı. Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada Kadıköy Belediyesi’ne ait üç ayrı merkezde yardım için yola çıkacak TIR’lara yükleme yapılıyordu. Kadıköy Belediyesi Başkanlık Binası, Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi ve belediye garajına getirilen malzemeler ayrıştırılıyor, tasnif edilip kolilere konuyor ve yardım zinciriyle elden ele TIR’lara yükleniyor.
YENİ İHTİYAÇ LİSTESİ
Temiz, kullanılabilir ikinci el kıyafetlerin kabul edildiği yardım masalarına çok sayıda kullanılmamış giysi ve battaniye de geliyor. Kadıköy Belediyesi fazlasıyla kıyafet gelmesi üzerine ihtiyaç listesini 9 Şubat’ta yeniden güncelledi. Güncellenen listede kuru bakliyat, konserve, bebek bezi- maması, kadın pedi, ıslak mendil, sıvı sabun gibi malzemeler yer alıyor. Gıda malzemeleri de ayrıca tasnif ediliyor çünkü makarna, fasulye vb gıda ürünleri depremzedelerin bunları yapabilecek koşulları olmadığı için bölgede çalışan mutfaklara iletilmek üzere ayrılırken, bisküvi, şeker gibi hazır ürünler ayrı kolilere konuyor. Koliler TIR’lara da tasnif edilerek yerleştiriliyor. Yüzlerce insanın zincir halinde elden ele taşıdığı koliler için TIR’da giysi kolileri ayrı, battaniye kolileri ayrı, gıdalar ayrı bir şekilde istifleniyor.
Destek için temin ettiği malzemeleri Kadıköy Belediyesi’ne getirmekte zorlanan Kadıköylüler için de muhtarlıklar ve Kadıköy Belediyesi Gönüllü Merkezleri devreye giriyor. Kadıköylüler yardım malzemelerini en yakın muhtarlığa ya da gönüllü merkezine bırakabiliyorlar. Buralarda biriken malzemeler günün belli saatlerinde belediye çalışanları tarafından araçlarla alınıp belediyeye getiriliyor. Kadıköy’deki sivil toplum örgütleri ve okullarda toplanan yardımlar da yine belediyeye ulaştırıldığında deprem bölgelerine gönderiliyor.
Kadıköy’den Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’ya gönderilen TIR’larda ağırlıklı olarak battaniye, bebek maması, bebek ve çocuk giysisi, kadın erkek giysisi, ayakkabı, bot, atkı, bere, ısıtıcı, hijyen malzemelerinin olduğu koliler yer alıyor.
Yardım kolilerinin tasnif edilmesi için yüzlerce gönüllü çalıştı. Bazıları iş çıkışı yardıma geldi, bazıları izin aldı, bazıları yardım çalışmasına katılıp okula gitti. Gencinden yaşlısına herkesin destek için seferber olduğu çalışmalarda yer alan gönüllülerden birkaçı ile konuştuk.
“DAYANIŞARAK BİRBİRİMİZİ İYİLEŞTİRECEĞİZ”
Olayı ilk duyduğu andan itibaren bir şeyler yapmak istediğini ancak bölgeye gitmesinin kimseye fayda sağlamayacağını belirten Didar Dila Tay, “Koordineli ilerlemenin en doğru şey olacağını düşündük ve birbirini tanımayan insanlar olarak sevginin, dayanışmanın gücüyle bir araya geldik.” diyor. Tay, neler yaptıklarını şöyle anlatıyor: İlk günden beri buradayım. Sabah 8-9 gibi burada oluyoruz, gece geç saatlere kadar çalışıyoruz. Gelen bütün yardım kolilerini alıp her birini kategorize ediyoruz. Çok güzel şeyler gördük. Kendi yemeğinden getireni de gördük, çalışanları da gördük. Hepimiz buradayız ve bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bu ateş sadece birimizin değil hepimizin ateşi. Hepimiz yanıyoruz ve ancak dayanışarak birbirimizi iyileştireceğiz.”
“İŞE ODAKLANAMIYORDUM”
Ecem Arslan ise deprem sonrasında işe odaklanamayıp izin alarak yardıma koşmuş: “Birkaç gündür ihtiyaç olup olmadığını soruyordum. Arkadaşlarımın da burada olduğunu öğrenince işten izin alıp geldim. Burada kaos oluşmaması için bir Whatsapp grubu kurduk. Kendi aramızda iletişimi böyle sağlıyoruz. Şu an çok güzel gidiyor. İşe odaklanamıyordum. Biliyorum herkes böyle. Dışarıya çıktığımda soğuk, üşüdüğüm için utanıyorum, uyuduğum için utanıyorum, yemek yediğim için utanıyorum. Burada bir nebze olsun kendimi daha iyi hissediyorum.”
“O ZİNCİR HİÇ BOŞ KALMIYOR”
Oyuncu Nuri Serdar Murat da pek çok sanatçı arkadaşı gibi Kadıköy Belediyesi’nde yardım toplama çalışmasına katılanlardan. “Deprem olduğu için işimi yapacak vicdanım yok, bir yandan da teknik olarak işimi yapamıyorum.” diyerek şöyle devam ediyor: “Depremin ilk gününden beri buradaki çalışmalarda yer aldım. Buradaki kolektif bilinç, insanların birbirini koşulsuz dinlemesi, yüklerin altına girmesi çok güzel. Sürekli değişen bir sirkülasyon, binlerce insandan oluşmuş bir zincir var. Biri ısıtıcı getiriyor, biri marketten bir şeyler almış onu getiriyor, biri giysi getiriyor ve o zincir hiç boş kalmıyor. İnsanlarda bir kaygı var onu hissediyorum ama tatlı bir özgürlük duygusu da var ve onu da görüyorum. Şu an devletin yapmadığı şeyi insanlar yapıyor. Ve insanlar bunu yaparken ne gocunuyor, ne de kibirleniyor. Ben evimde oturamıyor, tv izleyemiyorum çünkü sokakta cesetler var. Benim vicdanım rahat değil, evde uyuyamam. Herkes kaygılı ve herkes burada olmak istiyor.”
“ARTIK TEDBİRLER ALINMALI”
Kadıköy Evlendirme Dairesi yardımların toplandığı ve tasnif edildiği yerlerden biri. Mehmet Şevki Vaizoğlu eşyaları yüklenip Kuyubaşı’ndan yürüyerek yardım getirenlerden biri. “Üzülmemek elde değil” diyen Vaizoğlu artık tedbirlerin alınması gerektiğini söylüyor.
Gültan Kaşoğlu da Göztepe Çemenzar’dan yardım kolilerinin tasnifinde yardımcı olmak için gelmiş. Çalışmalarda yer aldığı için kendini iyi hissettiğini ifade eden Kaşoğlu “Gelen poşetler ayrılıyor, ben de hijyen kolilerinin yapılmasına yardım ediyorum” diyor.
“HEPİMİZ İSİMSİZİZ”
Yardım çalışmalarında yer alan isimlerden biri de oyuncu Kerem Arslanoğlu. Kendisini yardım çalışmalarına getirenin ne olduğunu sorduğumuzda şunları söylüyor: “Vicdan yükü. Ne gidebiliyoruz, ne de bir şey yapabiliyoruz. Burada en azından hayatta kalanlara bir umut olabilir, ufak bir yardım sağlayabilirsek ne güzel. Ne televizyona bakabiliyor, ne de haber okuyabiliyoruz. Ağlamaktansa bir işe yaramak istedik. Kadıköy’de çok fazla arkadaşımız var. Organize olmak çok hızlı oldu. Ben geldim peşi sıra arkadaşlarım geldi. Yardım çalışmalarına kendi inisiyatifimle geldim. Burada hemen zincirlerden birine dahil oldum. Şimdi hem alanda işi hızlandırmak için yükleme hem de TIR yönetimi yapıyorum. Vatandaşlar burayı hiç boş bırakmadı. Burada bir sınıf, statü yok. Birbirimizi tanımaya çalışıyoruz ama herkes birbirinin ismini yanlış söylüyor. İsmin hiçbir önemi yok, hepimiz isimsiziz dedik. Bu kadar çalışma içinde bir yüksek sek, kavga olmadı. İnsanlar kendilerini bir nebze olsun iyi hissediyor. Umarım yardımlar düzgünce ulaşır.”