Kadıköy’de engelliler için afet farkındalığı

Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ‘Afete Hazırlıkta Engellileri Unutma’ paneli, bu yıl 12’nci kez düzenlendi. Panel, engelli bireylerin afet süreçlerindeki ihtiyaçlarını uzman akademisyenler ve kurum temsilcileriyle birlikte kapsamlı biçimde ele aldı

03 Aralık 2025 - 11:28

Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Afete Hazırlıkta Engellileri Unutma – 12!” paneli, engelli bireylerin afet süreçlerindeki risklerini, ihtiyaçlarını ve çözüm politikalarını akademisyenler, uzmanlar ve kurum temsilcileriyle masaya yatırdı. 

2 Aralık Salı günü Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde gerçekleşen moderatörlüğünü Panel Düzenleme Kurulu Başkanı Jeofizik Yüksek Mühendisi Baran Koruklu’nun yaptığı etkinlikte; Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Oruç, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Belgin Erhan, BAK Kadıköy Takım Lideri Hakan Özdemir, AFAD Eğitmeni Ronahi Saylan, Tohum Otizm Vakfı’ndan Dr. Nursinem Şirin ve Nef Vakfı’ndan Erdem Ünal Arabacı konuşmacı olarak yer aldı.

“DEPREM SİYASET ÜSTÜDÜR”

Açılış konuşmalarını TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Burak Çatıloğlu, İstanbul İl AFAD Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı yaptı.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Burak Çatıloğlu, afet hazırlığının yalnızca teknik bir konu değil, “insanlık ve eşitlik meselesi” olduğunu vurgulayarak, “Bir toplum ancak en kırılgan bireylerini koruyabildiği ölçüde güçlüdür.” dedi.

AFAD İl Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, “Hepimiz her an özel gereksinimli birey olabiliriz. Sorun plan yapmakta değil, uygulamakta.” ifadelerini kullandı.

Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, “Deprem siyaset üstüdür ve bütün kurumların, depreme aynı duyarlılık ve yüksek koordinasyonla hazırlanması gerekir. Biz kamu olarak yaptığımız yatırımlarda, dezavantajlı vatandaşlarımızın sorunlarına çare bulmak adına ‘Engelsiz Kadıköy’ sloganı ile işler yapmaya çalışıyoruz. Kadıköy gibi kentsel dönüşümün yoğun yaşandığı bir ilçede hiç kolay değil ama bu bir bahane de değil.” ifadelerini kullandı.  Kösedağı, “Kentsel dönüşümde şu yüzde 50’nin üzerindeyiz bu bizim için iyi bir rakam, ama hala yüzde 50’miz var. Buna Fikirtepe dahil değil, o zaman yüzde 55’lere çıkan bir rakam. Kadıköy’de yaklaşık 2 bin 500 bina, 1975 ve öncesi yıla ait. 8 bin bina 1999 yılı öncesine ait ama güzel bir haber olarak yaklaşık 8 bin bina da 2000 sonrasına ait. Böylece depreme daha dayanıklı, betonu daha güçlü ve engelli çıkışları olan binalar.” dedi. 

“KADERCİ ZİHNİYETİ REDDEDİYORUM”

Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Bülent Oruç, 6 Şubat Depremleri’nin ağır sonuçlarının bilinç eksikliğinin ürünü olduğunu belirterek şöyle konuştu: 6 Şubat’ta gördük ki genç çökeltilerden oluşan havzaların üzerine kâğıttan evler dikmişiz ve buna ‘kader’ demişiz. Kaderci zihniyeti ve tedbir almadan yol almayı kesinlikle reddediyorum.” diye konuştu.

"HER ENGELLİNİN İHTİYACI AYNI DEĞİL"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belgin Erhan, engelli bireylerin afetlerde ölüm ve yaralanma riskinin sağlıklı bireylere göre 2–4 kat daha yüksek olduğunu hatırlatarak, afet anında karşılaşılabilecek olası riskleri şöyle sıraladı: “Hareket kısıtlılığı varsa tahliye gecikebilir ya da yanlış taşıma riski doğabilir. Görme veya işitme kısıtlılığı olan bireyler uyarı sistemlerinden yararlanamayacaktır. Otizmli bireyler gürültü ve kaosla baş etmekte ciddi zorluklar yaşayabilir. Cihaz ya da ilaç bağımlılığı olan bireylerde ise hayati riskler ortaya çıkabilir. Bunların tamamının afet planlamasında göz önünde bulundurulması gerekiyor.”

Afetlerde engelli bireylere yönelik yapılanmanın oldukça yetersiz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Belgin Erhan, özellikle erişilebilirlik ve güvenli tahliye süreçlerinde ciddi sorunlar bulunduğunu söyledi. Erhan, “ Doğru taşıma tekniklerinin bilinmesi çok önemli; gönüllüler yanlış taşıma nedeniyle risk oluşturabiliyor. Elektrik kesintilerinde medikal cihazların durması büyük bir sorun. Ayrıca toplanma alanlarında engelli bireyler için erişilebilirlik eksikliği kritik bir problem,” dedi. Afet hazırlığında yapılan en büyük hatalardan da söz eden Erhan, “Her engelli bireyi aynı ihtiyaçlara sahipmiş gibi görmek en yaygın hatalardan biri. Kişiselleştirilmiş acil durum planlaması yapılmalı; ev, iş ya da okul için tahliye yollarının önceden test edilmesi çok önemli. Bireylerin kendi sorumluluğu ise, evdeki bakım cihazları için yedek güç planlamasını yapmak. Komşuluk ve gönüllülük desteklerinin ihmal edilmemesi de hayati,” ifadelerini kullandı. Engelli bireylere ve ailelerine tüm afet senaryoları için hazırlıklı olmaları gerektiğini hatırlatan Erhan, “72 saatlik ihtiyaç ve sarf malzemesi yedeğini stoklamalarını öneriyoruz. Olası komplikasyonlara karşı acil eylem planı hazırlanmalı. Cihaz bağımlı bireyler için taşınabilir bataryalar, kronik hastalığı olanlar için ise en az üç günlük hayatta kalma planı büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

KOMŞULUK HAKKI

BAK Kadıköy Takım Lideri Hakan Özdemir, gönüllüler ve muhtarlarla koordineli şekilde ilçedeki engelli bireylere KVKK kapsamında ulaşmaya çalıştıklarını belirtti. 

Deprem sonrası yaşamın birçok kişi için “ilk anlardan daha yıpratıcı olduğunu” söyleyen Özdemir  “Depremden sonraki hayat çok daha zor ve çok daha yıpratıcı. Yaşamımızda değerini bilemediğimiz imkânlardan bir anda mahrum kalmak büyük bir sorun. Bu durum engelli bireylerimiz, yaşlılarımız, kadınlar ve çocuklar için çok daha kritik hâle geliyor. Bu nedenle hayatı kolaylaştıracak adımları mutlaka atmamız gerekiyor. Bunlardan biri de kesinlikle ‘komşuluk hakkı’. Her Kadıköylünün yapması gereken, komşusuna sahip çıkmak ve kimseyi arkada bırakmamak.” dedi.

Kadıköy’deki yedi engelli okulunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yürüttüklerini belirten Özdemir, eğitimin ve bilinçlendirmenin önemine değindi: “Engelli bireylerimizi eğitmek çok kıymetli. Onların farkındalıkları yüksek, kendi yaşamlarını idame etmeyi öğrenmiş durumdalar. Bizim hedefimiz yalnızca onları değil, ailelerini, bakıcılarını ve arkadaşlarını da bilinçlendirerek farkındalığı artırmak. Deprem olduktan sonra ‘Nasıl çıkacağım?’ diye düşünmenin bir anlamı yok; çünkü yapılabilecekler çok sınırlı. Bu soruyu deprem olmadan önce sormak gerekli. Biz bu farkındalıkla öğrencilerimize ve ailelerine ulaşmaya çalışıyoruz.”

2 BUÇUK MİLYON ENGELLİ BİREY

İstanbul AFAD Eğitmeni ve İl Gönüllü Koordinatörü Ronahi Saylan, dünya ve Türkiye’deki engelli nüfusuna dikkat çekerek, “Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025 yılı durum analizine göre dünyada yaklaşık 1,3 milyar engelli birey bulunuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre ise ülkemizde 2,5 milyon vatandaşımız engelli birey olarak kayıtlı.” dedi. Saylan, İstanbul AFAD’ın engelli bireylerin afet süreçlerine hazırlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirterek, İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Birimi ile hayata geçirilen İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlıkları Projesi (İSMEP) kapsamında, engelli bireyler için bir afet ve acil durum planlama rehberi oluşturduklarını ifade etti. Rehberde altı temel adım belirlendiğini kaydeden Saylan, AFAD’ın engellilere yönelik yürüttüğü projeler hakkında da bilgiler paylaştı.

OTİZMLİ BİREYLER VE AFET

Tohum Otizm Vakfı Eğitim AR-GE ve Proje Direktörü Dr. Nursinem Şirin, afet anında otizmli bireylerin gösterebileceği tepkilere dikkat çekerek önemli bilgiler paylaştı. Şirin, “Otizmli bireyler tehlikeyi fark edemeyebilir ya da fark etseler bile kaçmaları gerektiğini bilemeyebilirler. Tehlikeyi anlayıp uzaklaşsalar dahi çevresine ‘yangın çıktı’ gibi durumu rapor etmekte zorlanabilirler,” dedi. Otizmli bireylerin afet sırasında çeşitli davranışsal tepkiler gösterebileceğini belirten Şirin, “Oldukları yerde ileri-geri sallanma, yatak ya da koltuk altına saklanma, fiziksel temasta aşırı tepki verme, yüksek ve ani seslerden rahatsız olma gibi davranışlar ortaya çıkabilir.” ifadelerini kullandı. Otizmli bireylerin akranlarına göre kaybolma riskinin 3 ila 4 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Şirin, “Yaklaşık yarısı güvenli bir ortamdan kaçma eğilimi gösteriyor. Vakaların yüzde 25’inde endişe yaratacak kadar uzun süreli kaybolma görülüyor.” dedi.

“ENGELLER BİZİM DÜŞÜNCELERİMİZDE”

Nef Vakfı Sosyal Hizmetler ve Afet Kriz Direktörü Erdem Ünal Arabacı, kişisel deneyiminden yola çıkarak engellilik algısına dair önemli mesajlar verdi. Beş yıl boyunca yatağa bağlı yaşadığını, bu süreçte tıp fakültesini kazandığını ve TÜBİTAK Türkiye derecesi elde ettiğini belirten Arabacı, yaşam destek ünitesiyle beş farklı ülkeyi gezdiğini söyledi. Bugün uluslararası bir vakfın yönetiminden, arama kurtarma çalışmalarından ve insani yardım operasyonlarından sorumlu olduğunu aktaran Arabacı, “Engeller aslında bedenimizde değil, düşüncelerimizde ve zihniyetimizde. Uzuvlarından kısıtlı binlerce tam bağımlı arkadaşım var; inanın, pek çok sağlıklı bireyden çok daha aktifler.” dedi.İnsani yardım operasyonlarının belirli bir aciliyet sırasına göre yürütüldüğünü ifade eden Arabacı, “Yaşam destek ünitesine bağlı bir birey varsa ya da insülin bağımlılığı söz konusuysa, önceliğimiz her zaman onlar oluyor.” diye konuştu.


ARŞİV