Kadıköy’de gençlik dayanışması

Üniversite öğrencileri tutuklu arkadaşları için Kadıköy Rıhtım’da bir araya geldi

08 Nisan 2025 - 22:28

İstanbul'daki üniversite öğrencileri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için düzenlenen protesto eylemlerine katıldıklarından dolayı tutuklanan arkadaşları için, 8 Nisan Salı günü önce Kadıköy Rıhtım’da ardından Festivalpark’ta "Gençlik Dayanışma Sahnesi"nde bir araya geldi. Öğrencilere destek için Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Ali Gökçek de meydandaydı. 

Dört bir yanda polisin olduğu meydanda Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul Teknik, Yıldız Teknik, Mimar Sinan Güzel Sanatlar ve Koç Üniversitesi gibi birçok üniversitenin öğrencileri yer aldı. Öğrencilerin elinde “Atatürk’ün gençliğe hitabede bahsettiği bir gün bugündür”, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”, “Yılma sakın”, “Kurtuluş yok tek başına” ve “Asla yalnız yürümeyeceksin” gibi dövizler vardı.   

Rıhtımdaki buluşmanın ardından öğrenciler Festivalpark’taki "Gençlik Dayanışma Sahnesi" konserine yürüdü. Konserde; Adamlar, Ufuk Beydemir ve Can Kazaz sahne aldı. Yürüyüşte, tutuklanan öğrencilerin ailelerinin oluşturduğu Anne-Baba Dayanışma Ağı da yer aldı.

“ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNMAK SUÇ DEĞİLDİR”

İstanbul Üniversiteler Koordinasyonu adına açıklama yapan temsilci, 19 Mart’ta başlayan protestoların demokratik çerçevede sürdüğünü vurgulayarak şunları söyledi: “Bilindiği gibi İmamoğlu'nun diploma iptaliyle başlayan demokrasi seferberliğini biz öğrenciler sırtladık. Üniversitelerde eğitimi durdurduk, İstanbul Üniversiteler Koordinasyonu’nu kurduk. On binlerce öğrenciyle birlikte Şişli Belediyesi’ne yürüdük. Bugün yanımızda olamayan arkadaşlarımız, haklı ve meşru bir mücadele verdikleri için tutuklandılar. Demokratik hak ve özgürlükleri savunmak suç değildir. Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz.”

TUTUKLU ÖĞRENCİLER UMUDUNU KAYBETMEDİ

Tutuklu öğrencilerin aileleri de sahnede söz aldı. Anne-Baba Dayanışma Ağı’ndan bir baba, duygularını şöyle dile getirdi: “Sıra arkadaşlarınız haksız hukuksuz tutuklandılar. Önce serbest bırakıldılar sonra karar değiştirdiler, tutuklandılar. Onlardan size selam var, sizleri çok özlüyorlar. Biliyorlar ki bu ülkenin gençliği ayağa kalktığında neler yaptığını nasıl bir cesaret bulaştırdıklarını nasıl korkuyu aştıklarını gördük. İçerdeler ama onlar şu anda sizin yanınızdalar. Sıra arkadaşlarına ailelerine kavuşmak istiyorlar ve umutlarını hiç kaybetmemişler. Biz çok kısa bir sürede ülkenin gündemine anne ve babalar olarak girdik. Hepsini kızlarımız ve oğullarımız sayıyoruz. Biz aileler birbirimize emanet olduk. Sokak sokak kanal kanal dolaşıyoruz. Şu anda ulusal basında bizi gündem yapanlara teşekkür ediyoruz. Uluslararası basından çok talep var, yetişemiyoruz. Ailelere sesleniyoruz korkuyu aştık bakın gözlerimize hiç korkunun esareti var mı? Bakın çocuklarımıza korkunun ifadesi var mı? İktidara sesleniyoruz, çocuklarımız derhal bırakılsın. Bu hafta ve önümüzdeki haftalar sınav haftası hepinize başarılar diliyoruz!.” 

 

“HİÇBİR ŞEKİLDE BİZE GÖSTERMEDİLER”

Anne-Baba Dayanışma Ağı’ndan ve oğlu tutuklu olan anne yaşadıklarını  şöyle anlattı: “Oğlum parkta yakalanıyor ve bir kıza polis tarafından tekmeyle darp ediliyor. Ona yardım edeyim derken, biber gazı sıkıp yere yatırıyorlar benim çocuğumu. Üç kişi dövüyorlar, kafasına silahla vuruyorlar. Burnu kırık, vücudunda darp izleri kafasında dikiş var. Kaburgası ağrıyor ve nefes almakta çok zorluk çekiyor ve artı şiddetten bayılıyor. Gayrettepe karakoluna götürülüyor, biz orada gece yarısına kadar bekledik ve bu çocukları hastaneye muayeneye götürüyorlardı. Hiçbir şekilde bize göstermediler. Neden, çünkü çocukların elleri yüzleri düzelsin biraz kendisine gelsin ondan sonra ailelere gösterelim diye."

“ÇOCUĞUMU SARAÇHANE’YE BEN YOLLADIM”

Anne-Baba Dayanışma Ağı’ndan ve oğlu tutuklu olan bir diğer anne ise şöyle konuştu: “Çocuğumu oraya bayrakla ben yolladım.  Ama ben akşam saatinde çocuğumu Vatan’a (emniyet müdürlüğü) alındığını öğrendim. Çocuklarımızın hepsini onurlu duruşundan dolayı tebrik ediyorum ve salınmasını istiyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye Cumhuriyeti’ne onurlu her daim dik duran bir evlat yetiştirdim ben ve hiçbir zaman bunu hak etmedim. Gerekli yetkililere, polislere, gazi ailelerine hepsi beni duyun. Bütün Türkiye Cumhuriyeti anneleri duysun. Benim çocuğum suçsuz ve şu anda Silivri’de ve benim ondan başka kimsem yok. Hepinizle gurur duyuyorum ve benim dedem Kurtuluş Savaşı gazisi, hepinizin önünde eğiliyorum."

 

 


ARŞİV