Kadıköy'de "toprak" ve "zeytin" konuşuldu
Kadıköy Kent Konseyi’nin düzenlediği “Toprak ve Zeytin” başlıklı söyleşide, Türkiye’nin tarım politikası, toprağın durumu, zeytin üretimi ve iklim krizi konuşuldu
26 Kasım Dünya Zeytin Günü ve 5 Aralık Dünya Toprak Günü sebebiyle, 26 Kasım Pazar günü Barış Manço Kültür Merkezi’nde “Toprak ve Zeytin” başlıklı söyleşi düzenlendi.
Kadıköy Kent Konseyi Gıda Tarım Çalışma Grubu tarafından düzenlenen etkinlikle Türkiye'nin tarım politikası, tarım alanları, erozyon, tarımsal üretimin günümüzdeki durumu ve zeytin konuşuldu.
Hüseyin Varış moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye TEMA Vakfı İstanbul Kadıköy İlçe Sorumlusu Arzu Bozgül, Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Dilara Delen, zeytinyağı üreticisi ve zeytinyağı tadım uzmanı Sefa Orcan konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Saltuk Yüceer, “Toprak ve zeytin insanlığın varoluşundan bu yana bizim olmazsa olmazımız. İklim krizinin en bariz etkilerini yaşadığımız bugünlerde toprak ve zeytin hepimiz için çok değerli bir hale geldi. Kırsalımızı da toprağımızı da korumak zorundayız. Ancak toprağımıza ve zeytinimize sahip çıkarsak geleceğimizi kurtarırız” dedi.
“YAĞMUR DUASI İÇİN BİLE GEÇ KALDIK”
Söyleşide konuşan Arzu Bozgül, içinde bulunduğumuz kuraklık döneminde sosyal sorumluluk projelerinde yer almanın ve doğaya sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu dile getirdi. Bozgül, “Toprağın biyoçeşitliliği hızlı bir şekilde azalıyor, çölleşme ile karşı karşıyayız. Çölleşme, ekim yapmayı ve üretimi engelliyor. Her geçen yıl Türkiye’nin kuraklık verileri artıyor, barajlarımızdaki doluluk oranı azalıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde Türkiye, hidrolojik kuraklık seviyesine ulaştı. Yani artık yağmur duası etmek için bile geç kaldık” ifadelerini kullandı.
“ZEYTİN AĞAÇLARI DA İKLİM KRİZİNDEN NASİBİNİ ALDI”
Sefa Orcan ise zeytin ve zeytinyağı hakkında şunları dile getirdi: “Zeytin bir Akdeniz ruhudur. Mitolojik kaynaklara kadar bakıldığı zaman görülüyor ki zeytinin anavatanı Kuzeydoğu Akdeniz’dir. Dünyanın çeşitli lokasyonlarında çok ciddi bir şekilde zeytin yetiştirme operasyonları yapılıyor. Zeytin ağacı ölmez ağaç olarak bilinir ve verdiği ürün çok kıymetlidir. Zeytin ağaçları her türlü zorlu şartlara dayanıklı ağaçlardır fakat maalesef bu ağaçlar da iklim değişikliğinden nasibini almış durumda. Bu yıl yaşadığımız kuraklıktan dolayı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok ciddi bir rekolte düşüşü oldu. Bu düşüş sebebiyle iyi zeytin ve zeytinyağını elde etmenin maliyeti maalesef artacak.”
“TOPRAK SAYESİNDE İNSANI ANLIYORUZ”
Arkeoloji biliminin büyük bir kısmının toprakla ilişkili olduğunu söyleyen Dilara Delen, “Arkeolojik kazı biliminde en önemli şey sahayı keşfetmektir. Sahayı keşfederken öncelikle yüzey araştırması yapıyoruz. Toprak yüzeyindeki bitkiler bize orada kalıntı olup olmayacağına dair bilgiler veriyor. Örneğin eğer bir yerde bitki kalıntısı az ise orada çok daha fazla arkeolojik kalıntının olduğuna işarettir. Kazı çalışmalarından bulduğumuz eserlerle ya da arkeolojik mekanlarla insanı anlamaya çalışıyoruz. Bu noktada insanı anlayabilmemiz için de toprak oldukça önemli” şeklinde konuştu.