İstanbul, Roma/Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapmış bir şehir olarak birçok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Kadıköy de bu eserlere ev sahipliği yapan önemli ilçelerden biri. Bu eserler arasında camiler, kiliseler, hamamlar, köşkler, konaklar, çeşmeler ve hatta Haydarpaşa Garı gibi kamu yapıları var. Peki tüm şehri tehdit eden olası İstanbul depremine karşı bu tarihi eserler yeterince korunuyor, önlemlerle depreme hazır hale getiriliyor mu?
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bölge Temsilciliği’nden Ayper Urlu, Kadıköy'deki tarihi eserlerin durumu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Urlu, “Tarihi eserler, coğrafi konumlarına göre irdelenmekle beraber iki ana grupta incelenebilir. Rölöve-restitüsyon ve rekonstrüksiyon çalışmaları yapılmış olanlar ile henüz belgeleme çalışmaları tamamlanmamış olanlar.” dedi. Urlu, her iki grup için de inceleme grupları oluşturarak güncel durumların raporlanması gerektiğini belirtiyor ve taşıyıcı sistem özelliklerinin tanımlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
“HASAR TESPİT ANALİZLERİ ÖNEMLİ”
Kadıköy’de restorasyon çalışmaları biten eserler olsa da henüz hiçbir çalışma yapılmamış tarihi eserlerin olduğunu söyleyen Urlu, “Bu süreçte hasar tespit analizleri ve müdahale paftalarının hazırlanmasının önemi büyüktür. Tarihi eserlerin geleceğe güvenli bir şekilde aktarımının sağlanması için bu tür çalışmalar kritik.” dedi. Ayrıca, Kadıköy'deki tarihi evlerde yaşayan ailelerin ve bu evleri paylaşan öğrencilerin deprem anında büyük risk altında olduğuna dikkat çeken Urlu, “Bu konuda sosyologlarla birlikte risk analizleri yapılmasının gerekliliği ortada.” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyon çalışmalarını değerlendiren Urlu, “Tescilli eserlerle ilgili yapılan çalışmaları değerli buluyorum. Ancak bu süreçlerin yerel yönetimler ve Mimarlar Odası ile koordineli olarak yürütülmesi daha sağlıklı sonuçlar verecektir.” diyor.
HAYDARPAŞA’DA GİZLİLİK KARARI!
Haydarpaşa Garı'nın restorasyon çalışmalarının depreme hazırlık açısından ne durumda olduğunu sorduğumuzda ise Urlu şu yanıtı veriyor: “Haydarpaşa Garı restorasyon çalışmaları ile ilişkili Kültür Bakanlığı’nın gizlilik kararı alması nedeni ile yorumda bulunmamız mümkün değil.”
Ayrıca, Türkiye genelindeki tarihi eserlerin depreme karşı mevcut dayanıklılığı hakkında düşüncesini de dile getiren Urlu, “Ahşap karkas ve taş yığma yapılar, betonarme yapılara göre daha uzun ömürlüdür. Ancak, belgeleme çalışmaları yapılmamış yapıların risk altında olduğu unutmamalı.” dedi.
Urlu, İstanbul gibi büyük deprem riski taşıyan şehirlerde tarihi yapıların korunması için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Bunun için etkinliklerin artırılması gerekiyor. Ayrıca, halkın ve turistlerin sık ziyaret ettiği tarihi yapılar için acil durum planlarının oluşturulması gerekmektedir.” diye konuştu.
Tarihi eserler ve kültür varlıkları zarar gördü
6 Şubat depremleri 11 ilde cami, sinagog ve kiliselerin bulunduğu inanç merkezleri ile müzeler gibi kültürel ve tarihi varlıklarda ciddi hasar oluşturdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 28 müze ve 22 ören yerinin yanı sıra, toplam 8 bin 444 kültür mirasının 169'unun tamamen yıkıldığı, 535'inin ağır, 390’ının orta, 721'inin ise az hasarlı olduğu belirlendi. Dünya miras alanları olan Göbeklitepe ve Nemrut Dağı'nda ise herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi ancak birçok kültürel miras depremde ağır hasar gördü. Kültür mirası ve müzelerdeki hasarın 1 milyar TL’yi bulduğu, yıkılan tarihi yapıların yeniden ihyası için ise 23 milyar TL’den fazla bütçe gerektiği belirtildi.