Erzincan İliç’te Anagold Madencilik ve Çalık Holding’in işlettiği altın madeninin siyanür borusu patlamış, madenden çıkan siyanür Fırat Nehri’ne akmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, işletici firmaya para cezası vererek madenin faaliyetlerinin durdurulduğunu açıklamıştı.
Ekoloji örgütleri, 30 Haziran Perşembe günü, Kadıköy İskele Meydanı’nda Çöpler Altın Madeni’nin kapatılması için bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Kemaliye ve Köyleri Çevre Platformu, Divriği Kültür Derneği, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Bakırtepe Çevre Platformu, Malatya Çevre Platformu, Munzur Çevre Derneği ve Ekoloji Birliği destek verdi. Kadıköy’deki basın açıklamasında “Bir arada doğayı savunacağız” ve “Havama, suyuma, toprağıma dokunma!” sloganları atıldı.
“KAZA DEĞİL SALDIRI”
Kadıköy’deki basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kadim Fırat Nehri’nde Mezopotamya havzasına ölüm akıyor! Medeniyetler beşiği, ekoloji gruplarının mücadelesine rağmen, yıllardır zehir solumaya mahkum ediliyor. Israrla siyanüre, siyanürün kayaçlardan çözdüğü ağır metallere boğduruluyor. Son iki ayda atık havuzunun sızıntısının sürekli hale geldiği Çöpler Altın Madeni’nde yaşananlar bir kaza değil, doğaya ve yaşam alanlarına saldırıdır. Ülkemizin dört bir yanını tahrip eden sömürü madenciliği ve bunu mümkün kılan siyasi iktidar, çevremize telafisi imkansız hasarlar vermeye devam etmektedir. İkiyüzlülükleri sınır tanımayan şirketler, kâr elde etmek için gelecek nesillere çözülmesi olanaksız problemler devretmektedir. Daha da acı olanı, bunu mümkün kılan hükümet politikalarıdır. Artık kronik bir sorun haline gelmiş bu tutum, geçmişte Bergama, Kütahya ve Gümüşhane’de facialarla sonlandı. Geçtiğimiz günlerde Manisa-Muradiye’de işçilerin ve yörede yaşayanların zehirlenmesine neden oldu. Tüm bu sürecin sonunda, doğa neredeyse büsbütün yok edildiğinde, buralardan çıkarılacak bir miktar altın bunun karşılığı olamaz.”
“ÇEVREYE ÖLÜM VE FELAKET SAÇACAK”
Denetimsiz faaliyetlere gerekli yaptırımların uygulanmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Gelecek nesillerin temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ellerinden alıp, bölgedeki canlılığın soyunu tükettiğimizde; çıkardığımız altınlar bunları geri getirebilecek midir? Denetimsiz, kontrolsüz ve hovardaca sürdürülen bu sömürge madenciliği faaliyetlerine verilen bu skandal ceza hafif bir fırça olmaktan öteye gidememiş, muhtemelen iştahlarını daha da kabartmış ve şımarıklıklarını daha da körüklemiştir. Yaklaşık bir buçuk kilometrekarelik siyanürlü atık su havuzuyla zehirlenen, bir zamanlar insanlara ve doğaya can veren Fırat nehri, bu zalim tavır sürdürülürse artık onyıllarca süre çevreye ölüm ve felaket saçacaktır. Taleplerimiz, en başta şirket tarafından toplumla dalga geçercesine yapılmış saha genişletme başvurusunun reddedilmesi, Çöpler Altın Madeni’nin kapatılması ve ülkemizin her yerinde siyanürlü siyanürsüz altın çıkarılmasının son bulmasıdır. Görevimiz bu ekoyıkımı durdurmak, gelecek nesillere ve bize can sağlayan habitata borcumuzdur!” ifadelerine verildi.