Çorlu tren kazası, Soma maden ocağı faciası, 6 Şubat depremleri gibi hafızamızda yer edinen, canımızı yakan, düşündükçe adeta nefessiz bırakan bir facia daha yaşadık. Bu kez facianın adresi Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ydi. Grand Kartal Otel'de 21 Ocak Salı sabaha karşı 03.27’de çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. İhmaller zinciri nedeniyle göz göre göre gelen, onlarca canı hayattan koparan, geride kalanların yüreklerine ateş düşüren, yardım edememenin çaresizliğini yaşatan bu acı olayın gerçek sorumluları ceza alacak mı? Herkesin kafasında dönüp duran bu soru cevap bulacak mı bilmiyoruz ama her faciada olduğu gibi bu faciada da gerçek sorumluların kim olduğu sorusunu cevapsız bırakma, sorumluluğu başkasına atma çabası var. Bu da ‘yine mi gerçek sorumlular ceza almayacak’ kaygısını körüklüyor, adalete olan inancı derinden sarsıyor.
KADIKÖYLÜLER SON YOLCULUKLARINA UĞURLANDI
Bolu’da başlayan, yurdun dört bir yanını saran yangın Kadıköy’de de yürekleri yaktı. Grand Kartal Otel’de ailesiyle birlikte kalan 17 yaşındaki Özüm Karataşlı da yangında yaşamını yitirdi. Karataşlı, Erenköy Galip Paşa Camii'nde düzenlenen, ailesi, yakınları ve sevenlerinin katıldığı cenaze töreninin ardından Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’na defnedildi. Acılı baba Macit Karataşlı, olayın ardından duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Hiçbir önlem yoktu. Yangın merdiveni yok, ne alarm ne dedektör var. Biz çarşafı aşağıya sarkıttık. Özüm ablaları ile kalıyordu, biz eşimle kalıyorduk. O uyandı, bizi uyandırdı. Tesadüf odasının karşısında asansör var. ‘Hadi gidiyoruz çabuk’ deyince o da panikle koşmuş binmiş asansöre, orda hepsi birden vefat etti. Kime ne diyeyim? Bu memlekette ucuz insan hayatı. O suçu ötekine atıyor o da ötekine atıyor. Kim suçlu burada biz suçluyuz.”
Yangın anını can pazarı olarak tanımlayan, kızının o ortamdan kurtulmak için asansöre yöneldiğini söyleyen anne Nilgün Karataşlı da “Kızım asansöre bindi gitti, akıbeti belli değildi. Kızımın ölü ya da diri olduğunu 11 saat boyunca öğrenemedim.” diyor.
“KIZIM İÇİN ADALET ARAYACAĞIM”
“Benim kızım nasıl geri gelecek” diyerek Özüm için adalet arayacağını dile getiren baba Macit Karataşlı, “Bekleyeceğim. Devletimiz gerekli önlemleri almazsa hakkımızı kendim arayacağım. Devletin en üst makamına kadar dava açacağım.” dedi.
Erenköy Mahallesi’nde yaşayan, yarıyıl tatili için Kartalkaya’ya giden Duygu ve Mert Doğan da çocukları Mavi ve Doğa ile birlikte yangında yaşamını yitirdi. Doğan ailesinin cenazesi, Adana’nın Yüreğir ilçesi Havutlu Köyü’nde defnedildi. Caddebostan Mahallesi’nde yaşayan, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yüzme şubesi sporcusu 11 yaşındaki Vedia Nil Apak ile annesi Ferda Apak da yangında hayatını kaybetti. Anne ve kızı, Karacaahmet Şakirin Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Kanlıca Mezarlığı’nda son yolculuklarına uğurlandı.